Muhteşem ÜLKE Türkiye

Muhteşem ÜLKE  Türkiye Türkiye'deki doğal turistik ve tarihi alanların tanıtımı.

Türkiye’de 81 şehir varsa ondan daha çok da ilçe , köy ve böylece bir devasa kültür hazinesi vardır. İşte bunları açığa çıkarmaya varmışsınız.

ANKARA'DA  BİR  MÜZE... PUL  MÜZESİ. BUGÜN MEKTUP DA TARİH OLDU, ONA YAPIŞTIRDIĞIMIZ PULLAR DA HATTA POSTA KUTULARI DA. ...
12/05/2021

ANKARA'DA BİR MÜZE... PUL MÜZESİ. BUGÜN MEKTUP DA TARİH OLDU, ONA YAPIŞTIRDIĞIMIZ PULLAR DA HATTA POSTA KUTULARI DA. HADİ MÜZEYE Bİ BAKALIM ŞİMDİ.
Ulus semtinde yer alan Milli Emlak ve Eytam Bankası binası yenilenerek 2013 yılında PTT Pul Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Müzede, haberleşme tarihi, geçmişten günümüze postada kullanılan malzemeler, tarihimize ışık tutan eserlerin yanı sıra, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi pulları, konulu pullar (Atatürk, Tarih, Turizm, Doğa, Spor, Taşıt, Kültür Varlıklarımız), çocuk pulları, dünya pulları, posta kartları, ilk gün ve özel gün zarflarına da yer verilmiştir. Ayrıca; müze içinde çocukların oyunlar oynayabileceği ekranlar, sinema ve çok amaçlı salonların yanı sıra etkileşimli uygulamalar için atölye, çeşitli kurum ve kişi kullanımları için sergi salonu bölümleri ve ziyaretçilerin dinlenebileceği kafeterya ve çeşitli pulların satın alınabileceği satış bölümlerine de yer verilmiştir.PTT Pul Müzesi’nde 1863 yılında Osmanlı Devleti zamanında tedavüle sunulan ilk Türk Pulundan başlayarak günümüze kadar basılan bütün pullar kronolojik olarak sergilenmektedir. Bu sergilenmede Atatürk, turizm, tarih, doğa, taşıt, kültür varlıkları ve spor gibi tematik öğeler geniş bir yer kaplamaktadır.
Müzeyi dünyadaki benzer müzelerden en önemli ayrıştırıcı özelliği ise 4404 orijinal parçadan oluşan ülke koleksiyonuna ve 1500 parçadan oluşan dünya pulları koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor olması. "Tarihe Tanıklık Eden Koleksiyonlar" sloganı ile başlayan müzenin hikayesi, araştırma geliştirme çalışmaları ve arşivlerden çıkarılan çok büyük bir koleksiyonun heyecanı ile birleştirilerek kurgulandı.

Müzede 1863 yılında çıkan ilk tuğralı pullardan günümüze kadar uzanan Türk Pulları Koleksiyonu ve Dünya Posta Birliğine bağlı 189 ülkeye ait Dünya Pulları yer almaktadır. Tüm bunların yanısıra 100 parçaya yakın Posta ve Haberleşme hizmetlerinde kullanılmış tarihi eser niteliğinde objeler, pek çok el çizimi, renk ve desen baskı örnekleri ile 'filatelik malzemeler' olarak adlandırılan damgalar, zarflar, portföyler ve posta kartları da sergilenmekte.
Giriş katında yer alan üç boyutlu Sinema Salonu, Müze Dükkan ve Müze Kafeterya da yine bu bileşenler doğrultusunda ziyaretçisini kucaklıyor.

BOĞATEPE KÖYÜ PEYNİR MANDRASI / KARSBoğatepe eski adıyla Zavod, Kars’a yaklaşık 1 saat uzaklıkta bulunuyor. Burası meşhu...
08/05/2021

BOĞATEPE KÖYÜ PEYNİR MANDRASI / KARS
Boğatepe eski adıyla Zavod, Kars’a yaklaşık 1 saat uzaklıkta bulunuyor. Burası meşhur Kars gravyer peynirinin üretildiği tek köydür. İsviçrelilerin Alplere benzettiği bu köy, peynir üretiminde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye’deki ilk ve tek peynir müzesini Boğatepe'de yer almaktadır.



93 Harbi sonrasında Malakanlar Ruslar tarafından Kars’a yerleştirilmiş ve yaylalık olsun diye Boğatepe Köyü tahsis edilmiştir. Malakanlar, Rus Çarı Deli Petro’nun çeşit çeşit uygulamalarına karşı çıkan ve Molokanizm’i bir hayat felsefesi olarak kabul eden insanlardır. (*Rusça’da Moloko süt, Molokan ise süt içen anlamına geliyor) Çünkü Ruslar’ın inancına göre, haftada sadece iki gün süt içme geleneği vardır ancak Malakanlar’a göre süt, haftanın her günü içilebilir. İşte Malakanların bu süt isyanı, hikayenin sonunda bize gravyer peynirini armağan etmiştir.



Malakanlar burada zavot yani mandıra kurmuş ve köyde yerleşim gittikçe artmaya başlamıştır. 1917 Bolşevik Devrimi’nden sonra Ruslar geri çekilince Malakanlar da memlekete dönme kararı almıştır. Bu kez, Kars’ın Türk egemenliğine geçmesiyle Boğatepe Köyü’nün yeni halkı, Tiflis’in Borçalı bölgesinde yaşayan Karapapaklar (Terekemeler) olur. Onlar da köyde gelenek halini alan mandıracılığı devam ettirir. Uzun yıllardır süregelen süt ve peynir üretiminde Boğatepe Köyü bir ikon haline gelir.
Cumhuriyet Dönemi’nde peynirciliğin bir iş kolu olarak devreye alınması ve aktif olarak faaliyetlere başlanmasıyla köy tamamen peynir üretimine odaklanır ve 2005 yılında, köyün turizm açısından da en önemli yeri olan Türkiye’nin ilk peynir müzesi Zavot Eko Müze’si kurulur.
bogatepekoyu.com web sitesi ağırlıklı olarak Boğatepe Köyü'nde üretilen tamamen organik ve doğal ürünlerin online bir platform üzerinden satışının yapılabilmesi amacıyla oluşturulmuştur.

08/05/2021

EL AMAN HAN KERVANSARAYI / BİTLİS / TATVAN
İPEK YOLUNDA KERVANLARIN UĞRAK YERİ OLAN Bitlis'te, insanların konaklamaları ve ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamak kervanların geçiş güzergahı olan İpek Yolu üzerine kurulan El-Aman Kervansarayı ile Başhan Han'ı, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden birini sergiliyor. Van Beylerbeyi Köse Hüsrev Paşa tarafından 16. yüzyılda selçuklu mimarisiyle inşa edilen El-Aman Kervansarayı ile Başhan Han'ı, mimari yapısı, süslemeleri ve görkemiyle yıllara meydan okuyor. Selçuklu mimarisiyle 16. yüzyılda Bitlis-Tatvan karayolunda yaptırılan Başhan Hanı da tüm ihtişamıyla tarihin izlerini günümüze taşıyor.
Bitlis Vakıflar Bölge Müdürlüğünce tarihi dokusuna uygun şekilde restore edilen ve her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayan El-Aman Kervansarayı, Anadolu'nun en büyük kervansarayı olma özelliğini taşıyor. Tamamı kesme taştan kalın sütunlarla yaptırılan ve iki bölümden oluşan 90 metre uzunluğunda 70 metre genişliğindeki kervansarayda mescit, hamam, hayvan barınma alanı, avlu, 160 oda, zanaatkar ve tüccarlar için 10 dükkan bulunuyor.

NEMRUT KRATER GÖLÜ / BİTLİS / TATVAN.Nemrut Gölü, dünyanın ikinci, Türkiye'nin en büyük krater gölü olup, adını MÖ 2100'...
08/05/2021

NEMRUT KRATER GÖLÜ / BİTLİS / TATVAN.
Nemrut Gölü, dünyanın ikinci, Türkiye'nin en büyük krater gölü olup, adını MÖ 2100'de yaşamış Babil hükümdarı Nemrut'tan almıştır.
Yüksekliği 3050 metre olan Nemrut Dağı'nın 4. zamanda patlaması sonucu oluşmuştur. Patlamayla dağın tepe kısmında 48 km², dip kısmı 36 km² olan krater oluşmuştur. Derinliği 650 metre olan bu kraterin içinde ikisi büyük olmak üzere beş göl oluşmuştur. Soğuk Göl, 13 km² büyüklüğünde ve 155 m derinliğidir. Hilal şeklinde olan göl, denizden 2442 m yüksekliğindedir.
Bitlis'in Tatvan ilçesinde bulunan, doğa harikası Nemrut Krater Gölü, gerek günübirlik ziyaretçiler gerekse kamp yapmak isteyenler için çok özel bir seçenek.Gecesi ayrı gündüzü ayrı güzellikte olan göl görenleri kendine hayran bırakıyor.Uyuyan bir yanardağ olan Nemrut Kalderası’nın batısında, yağmur ve eriyen kar sularının birikmesiyle bir hilal şeklinde Nemrut Krater Gölü oluşmuş. Tatlı, renksiz, kokusuz ve içilebilir bir suya sahiptir.
Göl kıyısında çadır kurmaya izin veriliyro.Motokaravan ile park için de sorun yok. Ancak tek bir öneri var.
Gece oldukça soğuk olur,yazın bile. Ve yeme içme gibi ihtiyaçlarıızı temin ederek gelin.Ayrıca WC ararsanız unutun bunu. MALESEF.

GURS  VADİSİ.  MARDİN'DE BİR CENNET KÖŞE VAR.Kızıltepe ilçesinde bulunan Ğurs Vadisi, şelale, piknik alanları ve doğal g...
03/05/2021

GURS VADİSİ. MARDİN'DE BİR CENNET KÖŞE VAR.
Kızıltepe ilçesinde bulunan Ğurs Vadisi, şelale, piknik alanları ve doğal güzelliğiyle ziyaretçilerine farklı bir atmosfer yaşatıyor. Vadi, Kızıltepe ilçesi sınırları içerisinde olup, Mardin'e 20 km mesafede yer almaktadır. Vadi şelaleleri ile ünlüdür. Mardin'e 20 kilometre uzaklıkta, Geç Roma, Erken Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yerleşim gören, tarihi kaleler, köşkler, türbeler, camiler, hanlar ve kilise kalıntılarının ve taş evlerin yer aldığı vadide yüzme havuzu, piknik alanları, restoranın da bulunduğu 7 tesis hizmet veriyor. Alabalıkların bulunduğu akarsuyun üzerine yerleştiren tahtlarda tedbirlere uyarak serinleyen vatandaşlar, burada piknik yapmanın keyfini yaşıyor.
Motokaravan ve kampervan türündeki araçların park edebileceği uygun otopark bulunuyor. Buraya gelmeden önce gerekli iaşenin temin edilmesi gerekse de burada ki büfeden su,ekmek gibi gıdalar temin edilebilir.

DÜNYANIN EN BÜYÜK  2  nci  METEOR ÇUKURU  ADIYAMAN'DA MI ?Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) Sosyal Bilimler Enstitü...
03/05/2021

DÜNYANIN EN BÜYÜK 2 nci METEOR ÇUKURU ADIYAMAN'DA MI ?
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Faruk Kaya, yaptığı açıklamada, dev çukurun Türkiye-İran arasındaki Gürbulak Gümrük Kapısı'na 2 kilometre mesafede olduğunu söyledi. "Bu dev çukur, turizm camiasında dünyada Alaska'daki meteor çukurundan sonra en büyük meteor çukuru olarak biliniyor, bunu değerlendirmemiz lazım, aynen Ağrı Dağı'nda Nuh'un Gemisi'ne insanlar inanıyor ama biz Nuh'un Gemisi Müzesinin Hong Kong'da yapıldığını duyuyoruz. Neden Hong Kong'ta çünkü biz zamanında o yatırımı yapmamışız. Eğer biz buraya yapmış olsaydık Hong Kong'a giden bir milyon turisti Ağrı'ya çekecektik, aynı şey meteor çukuru için de geçerli." şeklinde konuştu.
------
ŞÜPHELER VAR.
Öncelikle bu çukur fazla derin.Bu kadar büyük bir olayla ilgili ise hiç söz yok. Sadece adı var, orada işte, meteor çukuru.Şüphelenmeye neden olan ikinci durum meteor çukurunun çok dik olması. Arizona'daki meteor çukurunun daha yayvan olması nedeniyle bizim ki kafaları karıştırmış durumda.
" Göktaşları yeryüzüne çarptığında oluşan krater çevresinde deformasyon oluşur. Türkiye-İran sınırı üzerinde Gürbulak sınır kapısı civarında meteor çukuru olarak adlandırılan bu çukurda böyle bir deformasyon yok. Çukurun iç kısmı 90 dereceye yaklaşık bir diklik oluşturmuş durumda. Dünyadaki örneklerine baktığımızda hiçbir meteor çukurunda böylesi bir oluşuma rastlamıyoruz.".
Orhan Deniz Hoca’nın yaptığı çalışmalar sonrası buranın bir meteor çukuru olmadığı anlaşılmış.

NUH'UN GEMİSİ VE CUDİ DAĞI..Asırlardır dünya gündemini yapılan çalışmalarla meşgul eden Hazreti Nuh'un gemisinin nerede ...
03/05/2021

NUH'UN GEMİSİ VE CUDİ DAĞI..
Asırlardır dünya gündemini yapılan çalışmalarla meşgul eden Hazreti Nuh'un gemisinin nerede olduğu sorusunun tam olarak cevap bulmuş değil.
Milattan Önce yaklaşık 7 bin yıl önce gerçekleştiği belirtilen tufanın ardından Hazreti Nuh'un yaptığı geminin nereye konduğu ve Hazreti Nuh ile beraberindekilerin hangi bölgeden yeryüzüne yayıldıkları dünya gündemini ara ara meşgul etmeye devam ediyor.
Kur'an-ı Kerim'de Hûd Suresi 44'üncü ayette, "(Nihayet) 'Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!' denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve 'O zalimler topluluğunun canı cehenneme!' denildi." ayetinde Cûdî ibaresi yer alıyor.Müfessirler ayetin tefsirini yaparlarken Kur'an-ı Kerim'de net olarak sadece Cûdî isminin geçtiği ve bunun dağ ismi yada bir bölgeye verilen ad olarak mı kastedildiğini bilinmediğini savunuyor.
Kimi tefsir alimleri, Kur'an'ın bu ayeti ile Şırnak ilinin sınırları içinde yer alan Cudi dağının kast edildiği belirtilirken, kimileri ise Kur'an'da sadece Cudi isminin geçtiğini, bunun yüksekçe bir dağ manasına yada verimli araziler manasına da gelebileceğini ifade ediyor.
1980'li yıllarda Amerikalı Arkeolog Jhon Waiht gelip araştırma yapıyor. Radar görüntüleme sistemini kullanarak orada bir geminin olduğunu ifade ediyor. Son olarak Yeni Zellandalı Jhon Larsen ile Amerikalı Arkeolog Andrev yaptıkları araştırma sonucunda bu alanın 3 boyutlu radar görüntülerini çekiyorlar. Bunların makalelerine ve inceleme, araştırma sonuçlarına bakıldığı zaman bilim insanları da şunu ifade ediyorlar; 'Telçeker köyündeki gemi siluetinde bir gemi vardır. Ama bu geminin Hazreti Nuh'un gemisinin olduğunu söylemek için çok erkendir.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Kaya, yapılan 3 boyutlu radar ölçümlerinde Telçeker bölgesinde bir geminin olduğu ama bunun Hazreti Nuh'un Gemisi olduğunu söylemek için erken olduğunu söyledi. Kaya, "Bu gemi Hazreti Nuh'un gemisi değilse bu büyüklükteki bir geminin deniz olmayan bir yerde ne işi var?" sorusunu sordu. Kur'an-ı Kerim'de geminin durduğu yerin Cudi olduğu geçiyor. Cudi, yüksekçe bir dağ ve bereketli topraklar olarak geçiyor. Dönüp baktığımızda Milattan Önce 5-6 bin yıl önce hatta 7 bin yıl öncesine dayanan bir tarihten bahsediliyor. O dönemde geminin karaya oturduğu net olarak söylenilmese de rivayet o. Yani İnsanoğlu şöyle bakması lazım, Milattan Önce 7 bin yıl 2 bin yıl da Milattan Sonra yaşanmış toplamda 9 bin yıl önce buradaki coğrafyanın ne olduğunu kimse bilmiyor.Avrupa, Amerikalılar özellikle Hıristiyan dünyası Hazreti Nuh'un gemisinin Ağrı Dağı ve çevresinde olduğunu iddia ediyorlar. En çok veri, belge şu ana kadar burayı gösteriyor.
bakalım bu olasılıklar ve kararlılıkların sonu ne zaman ve ne sonuçta kesinleşecek.
https://ilkha.com/analiz/hazreti-nuhun-gemisi-ve-agri-gercegi-110902
https://ilkha.com/analiz/hazreti-nuhun-gemisi-ve-agri-gercegi-110902

https://ilkha.com/analiz/hazreti-nuhun-gemisi-ve-agri-gercegi-110902
https://ilkha.com/analiz/hazreti-nuhun-gemisi-ve-agri-gercegi-110902
https://ilkha.com/analiz/hazreti-nuhun-gemisi-ve-agri-gercegi-110902

https://ilkha.com/analiz/hazreti-nuhun-gemisi-ve-agri-gercegi-110902
https://ilkha.com/analiz/hazreti-nuhun-gemisi-ve-agri-gercegi-110902
https://ilkha.com/analiz/hazreti-nuhun-gemisi-ve-agri-gercegi-110902

NEMRUT DAĞININ  EFSANESİ  NEDİR.Nemrut, kelime olarak acımaz, sert ve yüzü gülmez anlamlarını taşıyor. Efsaneye göre ise...
26/04/2021

NEMRUT DAĞININ EFSANESİ NEDİR.
Nemrut, kelime olarak acımaz, sert ve yüzü gülmez anlamlarını taşıyor. Efsaneye göre ise Nemrut Dağı ismini, Hz. İbrahim’i ateşe attıran Nemrut isimli Babil hükümdarından alıyor.
Kral, yeni bir din kurmayı planlıyor ve böylece Persler ile Yunanlıların dinini birleştirmek istiyor. Bu yeni dinin merkezini de Nemrut Dağı yapmak isterken aynı zamanda tüm dünyaya hükmetmeyi ve ölümsüzlüğe ulaşmayı amaçlıyor. Kral Antiochos’un yaptığı bu kutsal alanda pek çok teras bulunuyor ve her biri kutsal kabul ediliyor. Teraslarda yer alan tanrı heykelleri ise doğu ve batı tanrılarından oluşuyor. Hem Persçe hem de Yunanca isimlendirilen bu heykeller, kralın iki kültürü birleştirme gayesini kanıtlıyor.
NEMRUT DAĞININ ÖZELLİĞİ NEDİR.
Nemrut Dağı, hem volkanik bir dağ, hem doğal anıt hem de insan eliyle yapılan bir tarihi eser olma özelliğini taşıyor. Bu yüzden 1987 senesinden beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.2150 metre yüksekliğe sahip olan dağ, MÖ 1. yüzyılda Kommagene Krallığı tarafından gizem dolu devasa heykellerle donatılmış. Heykeller nedeniyle “Tanrıların Dağı” diye de adlandırılan Nemrut’un pek çok noktasına bugün hala ulaşım sağlanamıyor. Tamamen insan eliyle yapılmış olan höyüklerde ve mezarlarda neler olabileceği konusu hala sır. Ancak, bu dağı ve dağdaki eserleri en ilginç yapan nokta, bugünün teknolojisiyle dahi ulaşılamayan bu eserlerin o zamanın teknolojisiyle oraya nasıl getirildiğinin bilinmemesi.
NEMRUT DAĞI HEYKELLERİ NEDİR.
Çok tanrılı dinlerin bir hayli yaygın olduğu bir dönemde yapılan bu heykeller, hem Pers İmparatorluğu’na hem de Yunan kültüründen izler taşıyor. Bu yüzden dağda tanrıları simgeleyen ve boyutu 10 metreye ulaşan dev heykeller yer alıyor. Aslında her bir heykel kralın aklındaki dinleri birleştirme vizyonunun ve bunu başarmak için gösterebileceği çabanın ne denli devasa olduğunu gözler önüne seriyor.
NEMRUT DAĞI NASIL OLUŞTU.
Nemrut, tabakalı volkanlar sınıfına ait bir dağ ve Kuvaterner döneminde oluşmuş. Bu yönüyle de Anadolu’daki en önemli yanardağlar arasında bulunuyor. Yazılı kaynaklara göre Nemrut Krateri, en son 1411 ve 1441 senelerinde faaliyet göstermiş. Günümüzdeki kaldera görünümüne ulaşması ise 100 bin sene önce gerçekleşen büyük patlamaya dayanıyor. Nemrut Dağı, Adıyaman ilinin Kahta ilçesindeki Kayadibi köyünün yakınlarında yer alıyor. Nemrut Dağı'nın şehir merkezine uzaklığı ise yaklaşık 87 km.
NEMRUT DAĞINDAKİ HEYKELLER NASIL KEŞFEDİLDİ.
Diyarbakır çevresinde gerçekleşen yol çalışması sırasında Karl Sester tarafından Kommagene Krallığı’ndan kalmış olan eserlere ulaşılıyor. İlk olarak Asurlulara ait olduğu düşünülen bu eserlerin Kommagene Krallığı’na ait olduğu buluntular arasındaki Grekçe kitabelerden ortaya çıkıyor. HEYKELLERİN ARKASINDAKİ YAZITLARDA NE YAZIYOR
Nemrut Dağı’nda yer alan kitabeler, dağdaki tüm eserlerin Kommagene Kralı 1. Antiochos adıyla yapıldığını ortaya koyuyor. Gelecekteki ziyaretçiler için hazırlandığı anlaşılan kitabe, heykeller hakkında da pek çok detay veriyor. Aslında bu kitabeye, kralın arkasında bıraktığı bir kayıt defteri gözüyle bakılabilir. Ayrıca heykellerin arka yüzünde kralın 200 satırlık vasiyeti de yazıyor. Buna göre kral, kendinden sonra gelecek olan kralları, tapınağı güzelleştirmeleri adına görevlendiriyor. İbadet amacıyla gelenleri överken kötü amaçlarla gelenlere ise beddua ediyor. Bu kutsal alana ziyaret için gelen herkesin en kusursuz şekilde ağırlanmasını ve rahiplerin en iyi şarapları ziyaretçilere sunmasını istiyor. Üstelik törenlerin görkemli geçmesi adına müzisyenler dahi görevlendiriyor.
KRALIN MEZARI NEREDEDİR
Kral 1. Antiochus’un mezarının da Nemrut Dağı’nda olduğu biliniyor ama mezara hala ulaşılabilmiş değil. Bugünkü gelişmiş teknolojilere rağmen tümülüse zarar vermeden detaylı bir arama yapabilmek de şu an için mümkün görünmüyor.
HEYKELLERİN İSİMLERİ NELERDİR.
Kral Antiokhus (Theos), Herakles (Ares-Artagnes),
Zeus (Oromasdes),
Fortuna (Kommagene tanrıçası)
Apollo (Mithras)

AMASYA / ŞEHZADELER MÜZESİ.Şehzedeler şehri Amasya‘da şehzadeleri tanımak için en iyi yerdir Şehzadeler Müzesi. Şehzadel...
26/04/2021

AMASYA / ŞEHZADELER MÜZESİ.
Şehzedeler şehri Amasya‘da şehzadeleri tanımak için en iyi yerdir Şehzadeler Müzesi. Şehzadeler, tayin edildikleri sancağa giderler ve sancaktaki halkı yönetirler, yani oranın valisi olurlar. Sancağa giderken yalnız olmazlar, yanlarında anneleri, lala, defterdar, nişancı gibi devlet görevlileri ile birlikte giderler. Şehzadeler, sancakta eğitilir ve devletine faydalı olabilecek bilgi ve beceri düzeyine erişilmesi için çaba sarfedilir. Şehzadeler, devlet yönetimi ile ilgili siyasi, hukuki, askeri ve mali dersler, dini, ahlaki ve manevi dersler ile geleneksel Türk sporlarını ustaca yapıp vücudunu güçlendirecek dersleri almakla yükümlüler.
İki katlı olan bu ahşap yapı 1800’lü yıllarda inşa edilmiş olmasına rağmen mal sahibi tarafından 1986 yılında yıktırılmış. 2007 yılında ise Amasya Valiliği tarafından aslına uygun bir şekilde yeniden inşa edilmiş. Diğer Yalıboyu evleri gibi eski sur duvarlarının üzerine inşa edilen bu yapı 2008 yılından beri Şehzadeler Müzesi olarak kullanılıyor.Müze, iki katlı bir yapı. Giriş katta Amasya’da valilik yapan fakat sultan olamayan şehzadelerin balmumu heykelleri bulunuyor. Bu kişiler Kanuni’nin oğulları Şehzade Mustafa ve Şehzade Bayezid, II. Murat Han’ın oğulları Şehzade Ahmed ve Şehzade Alaeddin ve 31 sene sancak beyliği yapan II. Bayezid Han’ın oğlu Şehzade Ahmed’tir. Muhteşem Yüzyıl dizisinden sonra en çok Şehzade Mustafa’nın heykeline ilgi gösterilmiş.Kanuni Sultan Süleyman’ın Mahidevran’dan olan oğlu Şehzade Mustafa, Amasya’da 13 sene boyunca şehzadelik yapıyor. Kanuni Sultan Süleyman, İran seferine giderken Amasya halkının kalbinde taht kuran Şehzade Mustafa’yı da yanında istiyor ve oğlu Şehzade Mustafa da kendi ordusuyla Amasya’dan hareket ediyor, Konya’da buluşuyorlar. Şehzade Mustafa babasının elini öpmek üzere çadıra giriyor ve çadırdan sağ çıkamıyor, hal ediliyor.Üst katta ise Amasya’da valilik yaptıktan sonra Osmanlı Devleti’nin başına geçerek padişah olan şehzadelerin balmumu heykelleri sergileniyor. Bunlardan biri Yıldırım Bayezid Han. Yıldırım Bayezid, Amasya’da sancakbeyliği yapmış bir Osmanlı padişahı değil. Heykelinin burada olmasının sebebi ise Yıldırım Bayezid, Amasya’yı Osmanlı topraklarına katan Osmanlı padişahı olduğu için burada bulunuyor. Yıldırım Bayezid Timur Devleti’ne esir düştükten sonra oğulları Emir Süleyman, İsa Çelebi, Musa Çelebi ve Çelebi Mehmet arasında çıkan taht savaşı büyük bir kargaşaya neden olmuş ve Osmanlı Devleti 11 yıl süren Fetret Dönemi geçirmiştir. Yıldırım Bayezid’in oğlu Çelebi Mehmet Han, Musa Çelebi’yi tek başına yenerek Fetret Devri’ni kapattı ve Osmanlı Devleti idaresini eline aldı.
II. Murad ise Amasya’da dünyaya geldi. 11 yaşında Osmanlı Devleti’nin doğu sınırı Amasya’da vali oldu. Çelebi Mehmet, bir av sırasında ağır yaralanıp vefat edince II. Murad 17 yaşında padişah oldu. Sonradan yerine gelen, oğlu II. Mehmed (Fatih Sultan Mehmed), uzun yıllar Manisa’da sancak beyliği yapmış olmasına rağmen Manisa’ya gitmeden önce, 6 yaşında 1 yıl kadar Amasya’da bulunmuş. Bu nedenle müzede İstanbul’un fatihi Sultan II. Mehmed‘in de heykeli bulunuyor. Fatih Sultan Mehmed’den sonra tahta, oğlu II. Bayezid çıktı. 7 yaşında Amasya valisi olan Bayezid, 35 yaşına kadar, 27 yıl boyunca Amasya kalmış. Babasının vefatından sonra tahta geçen Bayezid, Amasya’da uzun yıllar kaldığı için Bayezid Külliyesi inşa ettirmiş.
Yavuz Sultan Selim olarak bilinen I. Selim ise padişah olduktan sonra Osmanlı topraklarını kat kat artırmış, İpek ve Baharat yollarını ele geçirerek ticaret yollarını kontrol altına almış. I. Selim, sancakbeyliğini Amasya’da değil Trabzon’da yapmış olmasına rağmen, burada doğup 10 yaşına kadar burada kaldığı için heykelini Şehzadeler Müzesi’nde görüyoruz.
III. Murad ise Amasya’da vazifelendirilmiş son Osmanlı padişahı. Safiye Sultan eşidir. III. Murad’ın torunu Sultan I. Ahmed, Ekber ve Erşet sistemi getirmiş, kardeş katli kanununu kaldırmıştır. Bu nedenle Amasya ve Manisa şehzade sarayları işlevlerini kaybederek kendi hallerine bırakılmış ve günümüze kadar ulaşamamışlardır.
Müzenin üst katında, heykellerin kendi dönemlerine ait önemli hikayelerin anlatıldığı bir sunum ile karşılaşırsınız. Küçük bir ekranda yaklaşık 30 dakika boyunca o kattaki padişahların hayatlarından kesitleri izlemeniz öneriliyror.
Bu müzeye girdiğinizde padişah olabilen ve olamayan şehzadeleri daha yakından tanıyıp giydiği kıyafetler ve bulundukları ortamlar hakkında fikir sahibi olabiliyorsunuz.

İKİ  DİLLERE  DESTAN  AŞIK:  FERHAT İLE ŞİRİN.Amasya Belediyesince 2013 yılında yaptırılan müze,  Ferhat'ın Şirin'e sevd...
25/04/2021

İKİ DİLLERE DESTAN AŞIK: FERHAT İLE ŞİRİN.
Amasya Belediyesince 2013 yılında yaptırılan müze, Ferhat'ın Şirin'e sevdası uğruna kilometrelerce uzunlukta dağları delerek su getirdiği kanal olarak nitelendirilen ve "Ferhat Su Kanalı" olarak bilinen mevkide yer alıyor. Müzedeki bölümlerde, Ferhat ile Şirin'in, Kerem ile Aslı'nın, Leyla ile Mecnun'un, Mimar Sinan ve Mihrimah Sultan'ın,Romeo ve Juliet'in hikayeleri, üç ve iki boyutlu silikon maket ve heykeller, rölyefler, efsane-lerin yaşandığı varsayılan döneme özgü dekorlar ve özel efektler, ışık ve müzik eşliğinde ziyaretçilere sunuluyor. Müzede Anadolu "aşık", yavuklu kültürleri, ilahi aşk gibi temalar da maket, ışık ve müzik eşliğinde anlatılıyor.
KİMLERDİR FERHAT VE ŞİRİN.
Ferhat o dönemin en ünlü nakkaşlarından yani ahşap süslemesi yapan şahıs. Mehmene Banu Sultan, kız kardeşi için konakta bir oda süslettirmek ister, Ferhat’ı çağırır. Ferhat işi ustalıkla yapar ve o sırada şirini görür aşık olur. Şirini ailesinde ister fakat Mehmene Banu Sultan, kız kardeşi şirini Ferhat’a vermek istemez. Bundan dolayı bir şart öne sürer, nasıl olsa olmayacağını düşünür derki Amasya’nın dağlarını deler şehire içme suyu getirirsen sana şirini veririm. Ferhat da ise öyle bir aşk vardır ki bu aşk güce dönüşür Ferhat başlar dağları delmeye. Aradan zaman geçer. Mehmene Banu Sultan bir duyar ki nerdeyse şehire su gelmek üzere, hemen ninesini yanına çağırıp başka bir plan yapar. Ninesi ile beraber evde un helvası kavururlar tabağa koyup ninesini Ferhat’a gönderir. Ninesi Ferhat’a; ne uğraşırsın ki Ferhat senin çok sevdiğin şirin yaşamıyor artık öldü der. Tabi bunu duyan Ferhat ise o acıyı ve elindeki külingi havaya fırlatır küling Ferhat’ın başına gelir ve Ferhat ölür. Emeline kavuşmuş olan ninesi yine elinde un helvası tabağıyla koşarak şirine gider şirine de Ferhat’ın ölüm haberini verir. Bunu duyan şirin ise kayalıklara koşar Ferhat’ı da o şekilde görünce kendisini sessizce kayalıklardan aşağıya bırakıverir. Bundan dolayı denir ki her bahar mevsimi birinin mezarında kırmızı, diğerinin mezarında ise beyaz gül açar. Aralarında bir kara çalı ot diken biter ki bu ise onları birleştirmek istemeyen Mehmene Banu Sultan olduğu söylenir.

AMASYA  MAKET  MÜZESİ.Maket Amasya Müzesi, II. Bayezid Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan İmarethane Binası'ndadır. Ya...
25/04/2021

AMASYA MAKET MÜZESİ.
Maket Amasya Müzesi, II. Bayezid Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan İmarethane Binası'ndadır. Yaklaşık 300 metrekare genişliğindeki bu salona, Amasya’nın neredeyse yüz yıl önceki hali 1/150 ölçeğinde küçültülerek yeniden inşa edilmiştir. 1914 yılında çekilmiş bir fotoğraftan yararlanılarak yapılan maket şehir, benzerlerinden farklı olarak sadece mekanları ve mimariyi yansıtmak yerine yaşayan bir Amasya’yı gösterecek biçimde tasarlanmıştır.

Yeşilırmak şehrin ortasından akarken onlarca yıldır yolcularını taşıyan tren bir kez daha çıkar seferine. Yollarında faytonların dolaştığı şehrin gecesi ayrı gündüzü ayrı güzeldir. Gökyüzü olarak tasarlanmış tonozlu tavanda yıldızlar ve mehtap ışıl ışıl parlarken ara sıra oluşan yıldız kaymaları izleyenlere gerçek bir gökyüzü altında oldukları hissini verir. Ziyaretçiler yaklaşık yirmi dakika süren ziyaretleri boyunca hafif bir müzik eşliğinde şehrin seslerini dinleyebilir, renk ve ışık oyunlarıyla yaratılan atmosferde yüz yıl öncesinin Amasya’sını yaşayabilirler. İl Özel İdaresi tarafından işletilen Müze'de fotoğraf çekilebilmekte ve görüntü alınabilmektedir.

24/04/2021

Vaktiniz varsa bir uygun zamanda bu videoyu izleyin. Videonun süresi 1 saattir. Her zorluğun arkasında ki mutluluk gibi bu sürenin içinde de sonunda da çok şaşıracağınız mekanların ülkemizde nasıl var olduğunu göreceksiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=2FmP_wrrqFs

NEDEN  BÖYLE  BİR  PLATFORM  AÇTIM ?.Neredeyse 2 ayı dolduracağım güzellikler diyarı TÜRKİYE'mizi  karış karış inceler, ...
24/04/2021

NEDEN BÖYLE BİR PLATFORM AÇTIM ?.
Neredeyse 2 ayı dolduracağım güzellikler diyarı TÜRKİYE'mizi karış karış inceler, araştırırken bulduğum, karşılaştığım fotograf ve yazılı bilgiler karşısında gerçekten dilim tutuldu. Pandemiye dek her sene orada burada tatil yapmak için gezegen olarak dolaştığımız yerler genellikle bellidir. Ege ve Akdeniz kıyıları çoğunlukta. Orada deniz var ya, hepimiz oraya koşuyoruz. Bu, halen de böyle.
Ama artık benim için değil.
Araştırıp gördükçe Türkiye'nin sadece sahil bandının güzelliklerinden ibaret olmadığını doğu, güney doğu Anadolu ve hele doğu Karadeniz bölgesinde üstü açılmamış ne muhteşem güzelliklerin, ilginç mekanların olduğunu artık ben biliyorum ve buraları hep tanıtacağım sizlere.
Türkiye'm, sadece bir toprak parçası değil. Türkiye'm bir tarih hazinesi. Türkiye'm bir turizm cenneti. Bunları hep biliyoruz da, TÜRK MUTFAĞI nın içeriğini ne kadar biliyoruz. Çoğunlukla bilmiyoruz. 81 ilin varolduğu bir toprak parçasında her ilin kendine özel bir MUTFAK KÜLTÜRÜ ve menüleri vardır. Yerine varıp tadamasak da söylenelere inanmaktan başka ne çaremiz var .
Sırası ve zamanı geldikçe mutfak kültürlerine de dalıp gideceğiz bu sayfada.
Velhasıl, dolu dolu geçecek bir sayfa açtım. Ben yazacağım da ,sizler de boş durmayın tabi ki.Yorumlarınıza da gerek duyacağım. Sizler de yazın. Eminim ki, benim yazdıklarımdan daha çoğunu veya özelini sizler biliyorsunuz. Hep birlikte metin ve belgelerle zenginleşmiş bir kaynak sayfa oluşturalım.

Address

Kadıköy
Istanbul

Telephone

+905317874494

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Muhteşem ÜLKE Türkiye posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Muhteşem ÜLKE Türkiye:

Share