20/02/2021
Eski meslekler vardır hani, kimisini hayal meyal hatırlarız, kimisini okuduklarımızdan biliriz ya da gördüğümüz fotoğraflardan, izlediğimiz filmlerden...
Arzuhalciler vardı eskiden mesela. Ben hatırlarım ya da kalaycılar vardı, onları da bilirim. Gerçi tek tük kalaycı hala görüyorum pazarlarda filan.
Ben mesela yoğurt satıcılarına yetişemedim. Dülgerleri, kalafatçıları hiç görmedim. Çok küçüktüm, Yalova’da ayı oynatıcısı gördüğümü hatırlıyorum. Ya da o kadar çok konuşuldu ki aile içinde, hatırladığımı sanıyorum...
Kaybolan, kaybolmak üzere olan mesleklerin listesini daha da uzatabiliriz elbette. Gerek yok. Ama birisinden özellikle bahsedeceğim beni yakinen ilgilendirdiği için, mensubu olduğum için:
- Turist Rehberliği
Bilenler biliyor. Ben alaylı rehberlerdenim, sonradan mektepli de oldum. Çok eski değilim meslekte. İstanbul sokaklarında, hobi olarak eşe dosta rehberlik yaparak heveslendiğim rehberlik mesleğine, çok isteyerek ve severek, 15 yıllık işimden vazgeçerek başladım. Hala da severek yapıyorum. Amaaa, biliyor ve görüyorum ki mesleğimiz ölüyor.
Artık bilgiye ulaşmak daha kolay. Bir çok erişim imkanı var. Telefonlarımız sürekli elimizde. Bilgisayarlar keza öyle. Kitaplar mı? Tek tıkla ulaşabiliyoruz bir çoğuna. Ulaşıyor muyuz peki? Hayır elbette. Okumuyoruz zaten. Biliyorum, kimi meslektaşlarım dahi okumuyor kitap ki bizim meslekte işin %90’ı okumaktır. Sizin gördüğünüz geziler, turlar, anlatımlar ancak %10’u bizim mesleğin.
Bilgiye ulaşmak kolay artık evet ama bu bilgi kirliliğinde ‘doğru bilgi’ye ulaşmak eskisinden de zor. Kimi zaman, gezilerde sizlere kuracağım tek bir cümle için saatlerce okumam, araştırmalmgerekiyor ki size kurduğum cümle doğru olsun.
Buna rağmen ölüyor mesleğimiz, ölecek de... Arzuhalcilerin, nalbantların, kalafatçıların, dülgerlerin arasında bizim mesleğimiz de anılacak çok değil 10-15 sene sonra...
Bu durumun bilinciyle, ölmekte olan bir mesleğin neferi olarak tüm meslektaşlarımın ‘21 Şubat Dünya Rehberler Günü’nü kutlarım...
Mehmet Fatih Sertoğlu
İstanbul Gezgini