VİSİT BAKAB

VİSİT BAKAB Batı Karadeniz Kalkınma Birliği (BAKAB) üyesi belediyelerin tarihi, turistik ve kültürel değerleri, yöresel lezzetleri, el sanatları

18/04/2023
Ülkemizin uluslararası yayın kuruluşu TRT World, Anadolu’nun çıkılabilir en eski saat kulesi olan Safranbolu Saat Kulesi...
11/12/2022

Ülkemizin uluslararası yayın kuruluşu TRT World, Anadolu’nun çıkılabilir en eski saat kulesi olan Safranbolu Saat Kulesini ve 65 yıldır saatin bakımıyla ilgilenen Sayacı İsmail Ulukaya amcamızı dünya gündemine taşıdı. Bölgemizin tanıtımına katkıları ve ustamıza gösterdikleri kadirşinaslık nedeniyle yapımcı Hatice Meria Mollaalioğlu hanımefendiye ve TRT ailesine teşekkür ederiz.

This is a story of a life of personal dedication. Ismail Ulukaya is a shoe designer in the town of Safranbolu who has voluntarily dedicated the last 57 years...

29/11/2022

Baston'un sanata dönüştüğü şehir Devrek.Devrek Bastonu, Devrek Simidi, Beyaz Baklava, Cevizli Kömeç

17/11/2022

SAFRANBOLU KITIRI

17/11/2022

SAFRANBOLU BÜKMESİ

GEREDE PANAYIRITürkiye’de bir dönemin alışveriş ve eğlence kültürüne damgasını vurmuş olan panayırlar, oldukça renkli ve...
17/02/2022

GEREDE PANAYIRI
Türkiye’de bir dönemin alışveriş ve eğlence kültürüne damgasını vurmuş olan panayırlar, oldukça renkli ve benzersiz organizasyonlardır. 1960’lar ve 1970’lerde sayısal anlamda Türkiye’de en yüksek devrine ulaşan panayırlar, özellikle 1980’lerden itibaren giderek azalmaya başlamıştır. Panayırlar için yeni bir dönüşüme işaret eden bu dönemde bazı panayırlar ticaret ve eğlence fuarlarına ya da festivallerine dönüşürken, bazıları da ortadan kalkmış; az sayıda örnek ise fazla değişime uğramadan günümüze değin ulaşabilmiştir. Onlardan biri de, geçmişi asırlar öncesine dayanan ve Türkiye'deki 5 büyük panayırdan biri olan Gerede Panayırı'dır.
Geleneksel ilçe ve köy panayırları, başta tarımsal ve hayvansal ürünler olmak üzere çok çeşitli mal ve ürünler ile çeşitli hizmetlerin ticaretini içeren; geleneksel ürünler ve onların üretim şekillerinin, geleneksel çeşitli etkinliklerin ve uygulamaların yaşatılmasına aracılık eden; toplumun ekonomik ihtiyaçlarının yanı sıra sosyal, kültürel ve eğlence gereksinimlerinin birlikte karşılandığı, tarihin en eski ticaret formlarından biridir. “Geleneksel Hayvan ve Emtia Panayırı” Gerede Belediyesi tarafından her yıl, Eylül ayının 3’üncü haftasının sonunda ve Ekim’in ilk haftasında düzenlenmektedir.

TİOS ANTİK KENTİ Efsaneye göre kent, MÖ 7'nci yüzyılda kurulmuştur. Tarihi boyunca değişik isimlerle (Tios, Tieion, Tian...
17/02/2022

TİOS ANTİK KENTİ
Efsaneye göre kent, MÖ 7'nci yüzyılda kurulmuştur. Tarihi boyunca değişik isimlerle (Tios, Tieion, Tianon, Tium) anılmıştır. Tarihi boyunca siyasi güç oluşturamayan ve Ereğli ile Amasra'nın gölgesinde kalan kent, Roma Dönemi'nde MÖ 70 yılında yakılmış ve yağmalanmıştır. Daha sonra yeniden inşa edilmiş ve bir ticaret ve balıkçı kenti olarak yaşamını devam ettirmiştir. Kent, Bizans Dönemi'nde MS 5.'inci yüzyılda önemli bir dini merkez olmuştur. Selçuk ve Osmanlı dönemlerinde ise (14-15'nci yüzyıl) giderek önemini yitirmiş ve küçük bir balıkçı köyüne dönüşmüştür.
Bugün Filyos Beldesi'nin bulunduğu alanda eski kentten toprak üstü kalıntı olarak; Roma, Bizans ve Orta Çağ dönemlerine tarihlenen kalede; sahil surları, su kemeri, tonozlu galeri, tiyatro, savunma kulesi ve çeşitli mezarlar görülebilmektedir. Tios Kenti'nin bilimsel olarak araştırma ve kazıları, 2006 yılından beri devam etmektedir. Prof. Dr. Sümer Atasoy'un bilimsel başkanlığında yapılan çalışmalarda, kale içinde, Hellenistik Devir'e (MÖ 4'üncü yüzyıl) ait yapılar ve çanak çömlek çeşidinin bol olması, yapılan ticaretin zenginliğini göstermektedir. Sahil surunun güneyindeki tarlalarda yapılan radar ölçümlerinde eski kentin yapıları tespit edilmiştir. Buradaki sondajlarda, Hellenistik Devir'e tarihlenen sur duvarları, Roma-Bizans dönemine ait yapı kalıntıları, Roma Dönemi sikkeleri ve çanak-çömlek parçaları ortaya çıkarılmıştır. Su kemerinin hemen yakınında ise; anıtsal bir meydan çeşmesi olması muhtemel bir yapı bulunmuştur. Tiyatroda yapılan temizlik çalışmalarında; mermer iki heykel parçasına rastlanmıştır. Ayrıca bir uzman grubu tarafından, ortaya çıkan tüm küçük ve büyük buluntuların yapı kalıntılarının çizimleri yapılmaktadır.
Tios Kentinin araştırılması ve kazılması, Karadeniz tarihi ve arkeolojisi için büyük önem taşımaktadır. Çünkü Türkiye'nin Karadeniz kıyılarında kazılan ilk ve tek antik kentidir. Buradan elde edilecek bilgi ve belgeler büyük önem taşımakta olup, toprağın hemen altında yolları, meydanı, hamamı, dini yapıları, evleri depoları, dükkânları, mezarlarıyla büyük bir kentin varlığı düşünülmektedir.

GALLA (KADINLAR) PAZARIBir Bartın klasiği haline gelen Kadınlar Pazarı, bilinen adıyla “Galla Bazarı” uzun yıllardan ber...
15/02/2022

GALLA (KADINLAR) PAZARI
Bir Bartın klasiği haline gelen Kadınlar Pazarı, bilinen adıyla “Galla Bazarı” uzun yıllardan beri bu adla anılmaktadır. Pazarın bu adla anılmasının nedeni ise satıcıların tamamının köylü ev kadınlarından oluşmasıdır.
Tarihi gelişimi açısından ele alındığında pazarın köklü bir geçmişe sahip olduğu görülür. Bartın, 18. yüzyılda gelirinin önemli bir bölümünü pazarcılıktan sağlamaktaydı. Her Cumartesi kurulan pazarın ticari sınırları Safranbolu, Eflani ve Ulus’a kadar uzanan geniş bir sahayı içine alıyor ve adı geçen yerlerden gelenler çamaşır, çıra, keten tohumu, pestil, ceviz, yağ, keten ipliği, astar ve kereste gibi malları alıp satıyorlardı. Daha sonraki yıllarda ilçenin ticaret sahasını genişlettiği ve bilhassa 1800’lerden sonra İstanbul’a kadar uzanarak ihracatını artırdığı görülmüştür. Bilhassa yumurta ve kereste ticareti hayli ilerlemiş, Avrupa’ya dahi ihracat yapılmaya başlanmıştır.
17. yüzyılın ortalarında Bartın’a uğrayan Evliya Çelebi, Cumartesi günleri pazar kurulduğundan bahsetmiştir. 18. Yüzyılın başlarında Uluslu İbrahim Hamdi tarafından kaleme alınan Atlas adlı eserde de Cumartesi günleri kurulduğu dile getirilen pazar daha sonraları gelenekselleşerek Salı ve Cuma günleri Galla Bazarı olarak kurulmaya başlanmıştır. Yaklaşık 200 yıldır varlığını sürdüren Galla Bazarı’nın kuruluşu, Osmanlı döneminde işsizlik nedeniyle ormancılık faaliyetleri için erkeklerin evlerinden ayrılması ve evin iç işlerinin yanı sıra, tarla ve bahçe işlerini kadınların üstlenmesiyle başlamıştır. Ürettikleri ürünleri kendi pazarlamak ve aracıyı ortadan kaldırmak için köylerde veya kasaba içinde bağı, bahçesi, hayvanı olan ev kadınları kendi yiyeceğinden artırdıkları ürünleri, en yakın pazar olan Bartın Pazarı’nda satıp evlerinde olmayan maddeleri alma yolunu seçmişlerdir.
İlk olarak Yukarı Çarşı’da İskele Caddesi’nin başında kurulan pazar, daha sonraları Asma Caddesi’nin başında Hükümet Konağı istikametinde uzanan yol (şimdiki Davut Fırıncıoğlu Caddesi) üzerinde kurulmaya başlandı ve burada varlığını sürdürdü. Günümüzde Bartın şehir merkezi ve çevre köylere hizmet veren Kadınlar Pazarı; satıcıların tamamının kadın olması, taze ve organik ürünler sunulması, yöresel giyim kuşam ve konuşma özelliklerinin sergilenmesi gibi nedenlerle yerel ve ulusal basın yayın organlarında zaman zaman yer almakta ve çeşitli belgesellere konu olmaktadır. Bunun sonucunda özellikle yaz aylarında Bartın iline gelen yerli ve tabancı turistler tarafından ilgi görmektedir.

DOĞA VE ORMAN MÜZESİ YENİCEOrman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre yüzölçümü bakımından Türkiye’de en fazla orman varl...
14/02/2022

DOĞA VE ORMAN MÜZESİ YENİCE
Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre yüzölçümü bakımından Türkiye’de en fazla orman varlığına sahip il Karabük, ilçe ise %85’i orman olan Yenice’dir.
Yenice ormanları; anıt ağaçları, pek çok canlı türüne ev sahipliği yapan yaşlı ormanları, vadileri ve akarsularıyla masalsı bir güzelliğe sahip. Ayrıca barındırdığı yaban hayat çeşitliliği nedeniyle de Avrupa Kıtası’nın biyolojik çeşitlilik açısından en değerli alanları arasında yer alıyor.

Türkiye’de biyolojik çeşitlilik ve peyzaj değerleri açısından olağanüstü önem taşıyan 9 önemli orman alanından biri olan Yenice Ormanları, 1999 yılında “Sıcak Nokta” olarak belirlendi. Bu sıcak nokta alanları aynı zamanda, WWF tarafında Avrupa ölçeğinde korunması gereken 100 Sıcak Nokta arasında.
Yenice ormanları, tropik bölgeler dışında, dünyanın ender bölgelerinde görülebilecek, birçoğu anıtsal boy ve kalınlığa ulaşmış ağaç türleri ile gerçek bir ağaç müzesidir. Bu ormanlarda barınan hayvanların çeşitliliği, yaban hayatı yönünden Yenice’ye ayrı bir değer kazandırmaktadır. Ormanların bazı bölümleri ‘Tabiatı Koruma Alanı’ ilan edilmiştir. Gökpınar Mevkii’ndeki 4 hektarlık bir alan, 40 çeşit ağaç türü ve çok sayıda hayvanı ile birlikte arboretum olarak tescil edilmiştir. Alanın bazı kesimleri hâlâ ‘doğal yaşlı orman’ özelliğini korumaktadır. Yenice’deki doğal yaşlı ormanlar arasında Çitdere Tabiatı Koruma Alanı, Şekermeşe girişinde, toplam 103,5 hektar genişliğindeki Istranca meşesi topluluğu ile Dibekyanı’ndaki bir anıt meşe topluluğu dikkat çekmektedir. Yenice ormanlarında, Kavaklı ve Çitdere Orman İşletme şefliklerinde olmak üzere iki ‘Tabiatı Koruma Alanı’ yer almaktadır. Tabiatı koruma alanları, yaklaşık 75 bin hektar olan Yenice sıcak noktasının %1,4’ünü kaplamaktadır. Sınırları 2003 yılında tescil edilen ‘Yenice Yaban Hayatı Koruma Sahası’ ise, sıcak noktanın büyük bir bölümünü içermektedir.
Doğal yapısı itibariyle, kanyoning, çadırlı kamp, dağcılık, kaya tırmanışı, rafting gibi her türlü doğa sporuna elverişli olan Yenice’de, özellikle Karabük-Yenice yolu üzerinde bulunan Şeker Kanyonu, kanyoning yapmaya elverişli olmasının yanı sıra, yapılan yürüyüş parkurları ile eşsiz doğa güzellikleri arasında sakin ve huzurlu yürüyüş ve bisiklet turu imkanı sunmaktadır. Kanyonun kayalıkları kaya tırmanışına da uygundur.
Fındıkaltı Dinlenme Tesisleri: Yenice Orman İşletmesi'nin İncedere Şefliği içerisinde, ilçeye 17 km. mesafededir. Tesis, Orman İşletmesi tarafından inşa edilmiştir. İlçe halkının hafta sonu tatillerini geçirmek için tercih ettiği bir mesire yeridir.

Gökpınar Dinlenme Tesisleri: Yenice Orman İşletmesi tarafından inşa edilen orman içi dinlenme tesislerindendir. Kavaklı Orman Serisi içinde, Gökpınar Yaylası olarak adlandırılan orman zirvesinde yer alır. Bu seride 4 hektarlık bir alanın Arberatum (Açık Hava Orman Müzesi) sahası olarak tescil edilmesiyle genellikle ormancılık alanında araştırma yapan yerli ve yabancı bilim adamlarının dikkatini çekmekte ve burada her yıl ormancılık alanında bilimsel çalışmalar yapılmaktadır.

Göktepe Tabiat Parkı: Geleneksel Zümrüt Yenice Göktepe Şenlikleri'nin yapıldığı Göktepe Tabiat Parkı ( Göktepe Yaylası), Yenice'nin en güzide ve halk tarafından özellikle yaz ayları boyunca dinlenmek ve piknik yapmak üzere tercih edilen, orman içi sayfiye yeridir. İlçe merkezine 9 km. mesafededir.

Yaylalık Dinlenme Tesisleri: Yenice Orman sınırlarının içinde yer alan Araştırma Ormanı'nın Salavattepe serisinde yer alan ve Araştırma Şefliği binasının olduğu alanda Orman Bakanlığı tarafından 14 yataklı bir otel inşaatı tamamlanmak üzeredir. Bu yatırım aynı zamanda orman turizminin altyapısını oluşturacak niteliktedir.

Süreyya Çamlığı: Yenice - Zonguldak demiryolu hattının Kayadibi mevkiinde yer alır. İran Şahı Pehlevi'nin karası Süreyya'nın adına ithafen bu isim verilmiştir. 1960'lı yılarda ülkemizi ziyaret eden İran Şahı'nın karısı Süreyya, trenle seyahatleri esnasında Yenice'den geçerken burada mola vererek kahvaltı yapmışlardır.

Yenice Orman İşletmesi'nin Kayadibi İşletme Şefliği sınırları içinde güzide bir mesire yeridir.

Yenice ormanlarında fotoğraf çekimine en uygun zaman 15 Ekim ile 30 Aralık arasındaki zaman olup, ilçenin her bölgesinde fotoğraf çekimi yapılabilir. Geniş açıda fotoğraf çekilecek alanlar Kavaklı İşletme Şefliği dâhilindeki Subatan Yaylası Kapıatağı Mevkii, Dikilitaş Mevkii, Çitdere İşletme Şefliği dâhilindeki Sorgun Yaylası, Geyik Bögürten Mevkii, Şimşirdere İşletme Şefliği dâhilinde Şeker Kanyon’dur.

ESKİPAZAR SARI TRAVERTENLERİEskipazar traverten taş ocakları bakımından çok zengindir. Şerafettinler, Çaylı ve Hamzalar ...
12/02/2022

ESKİPAZAR SARI TRAVERTENLERİ
Eskipazar traverten taş ocakları bakımından çok zengindir. Şerafettinler, Çaylı ve Hamzalar sınırları içerisinde bulunan traverten taşları Türkiye’nin her tarafına gönderilmektedir. Anıtkabir ‘ in büyük bir bölümünde ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapımında bu taşlar kullanılmıştır. Delikli yapısı nedeni ile ıslak zeminlerde kaymayan bir yapısı vardır. Bilinen en büyük özelliği ise kimyasal yapısı nedeni ile bünyesinde bakteri üreyememesidir.
Eskipazar'dan getirilen sarı travertenler, Anıtkabir Şeref Holü'ne çıkan merdivenlerin sağında ve solundaki zafer kabartmaları, bütün Şeref Holü dış duvarları, Tören Meydanı'nı çevreleyen kolonatlar ve arkadlı bölüm kolonatlarında kullanılmıştır. İkinci kısım inşaatın müteahhit firması Rar-Türk Limited Sosyetesine, sarı travertenleri Eskipazar İstasyonu’na yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Budaklar Köyü civarındaki taş ocaklarından çıkartabilmesi için Çankırı Valiliği'nden 2 Eylül 1944 tarihinde yazı gönderilmiştir. 31 Ekim 1945 tarihinde de müteahhit firmaya bu taş ocaklarından gerekli miktarda taş çıkarılması için, Çankırı ilinden alınan ruhsat verilmiştir. İnşaat müteahhitliği, Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar Başkanlığı'na traverten taşlarının teşekkülleri itibariyle içlerinde delikler olduğunu, örnek olarak şantiyeye getirilen yüzey üzerinde delik gözükmeyen travertenlerde, işlenmeye başlandıktan sonra delikler çıktığını ve bazılarında da yüzey dışında gözüken deliklerin yontulma sırasında kaybolduklarını 3 Kasım 1948 tarihinde bildirmiştir. Traverten taşına ait şartnamede açıklanan deliksiz olma şartı, gerek taşın yapısını, gerekse gösteriş bozacak şekilde bulunanları kapsamaktadır. Bunun üzerine başkanlık, durumu yerinde incelemek için Jeolog Doktor Erwin Lahn'i Eskipazar'a göndermiştir. Dr. Lahn görüşlerini belirttiği raporda, travertenin tabiatı gereği delikli olacağını ve bu taşın normal bir traverten olduğunu açıklamıştır.

DÜZCE BelTUR A.ŞDüzce Belediyesi iştiraki olan BelTUR A.Ş. 2019 yılında kurulmuş olup; Düzce turizmine can suyu olma hed...
10/02/2022

DÜZCE BelTUR A.Ş
Düzce Belediyesi iştiraki olan BelTUR A.Ş. 2019 yılında kurulmuş olup; Düzce turizmine can suyu olma hedefi ile turizm potansiyelini öne çıkaracak bir girişimdir. Düzce BelTUR A.Ş’nin hedefi; kaliteli ürün ve hizmeti uygun fiyata Düzce halkı ile buluşturmaktır. Şirket ayrıca Düzce'nin yöresel mutfağını ve ürünlerini, tarihi ve kültürel değerlerini, doğal güzelliklerini de tanıtmakta, çeşitli turizm etkinlikleri düzenleyerek ulusal alanda Düzce’nin tüm potansiyelinin ortaya çıkartılmasına ve tanıtılmasına önderlik etmektedir.
BelTUR A.Ş bünyesinde Düzce halkına ve konuklarına yöresel Düzce mutfağını tek çatı altında sunan Mutfak Sanatları Merkezinde; Çerkez Tavuğundan, Yufkalı Konuralp Pilavına, Boşnak Mantısından, Karalahana Çorbasına kadar kültürel mutfak zenginliğini tadabilir, Düzce’nin yöresel ürünlerini satın alabilirsiniz.

YÖRÜK KÖYÜSafranbolu’ya 11 km uzaklıktaki bu “Müze Köy”e Safranbolu-Araç karayolu üzerinden gidilmektedir. Kültür Bakanl...
10/02/2022

YÖRÜK KÖYÜ
Safranbolu’ya 11 km uzaklıktaki bu “Müze Köy”e Safranbolu-Araç karayolu üzerinden gidilmektedir. Kültür Bakanlığı tarafından 1997 yılında gerçek bir Türk-Türkmen Köyü oluşu ve tarihi yapılarının görkemi nedeniyle koruma altına alınmıştır. Safranbolu’nun küçük bir maketidir. 93 tescilli eser bulunmaktadır.
16.yüzyılda Safranbolu yöresinde yaşayan göçebe cemaatlere “Yörükan-Taraklı” ya da “Yörükan-ı Taraklıborlu” adı verilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Safranbolu, biri bugünkü Safranbolu ilçe merkezinde Medine-i Taraklıborlu diğeri merkezi bugünkü Yörük Köyü adını taşıyan aşiretler için kurulmuş olan Yörükan-ı Taraklıborlu adını taşıyan iki ayrı kazadır. Her iki kazanın da merkezi Kütahya olan Anadolu Beylerbeyinin Bolu Sancağına bağlı olduğu bilinmektedir.
Yörük köyü ile ilgili yazılı efsanelerde, Yörüklerin14.15.yüzyıllarda göçer durumda oldukları kendilerine özgü vergi düzeni ile ayrı bir kariye teşkil edecek şekilde bir kadıya bağlanıp zaman içerisinde yerleştirildikleri ve bu kazanın merkezi olarak bugünkü Yörük köyünün tespit edildiği ve uzun sürede yüzyıllar boyunca konumlarını devam ettirdikleri anlaşılmaktadır. Köyün yaşlılarının kendi atalarından duydukları efsaneye göre; Osmanlının başlangıcı olan Kayı boyunun Karakeçili aşiretine bağlı olarak, buraya yani, Safranbolu’nun Taraklı Borlu yöresine, geniş aileleri ve hayvanları ile 3 kardeş gelmişler. Adları Hüseyin, Hacı ve Davut. Bu geniş oba yerleşirken, büyük kardeş Hüseyin, bu Yörük Karyesini kurmuş. Öbürleri de yine kendi adlarını taşıyan “Hacılar Obası ve “Davut Ovası’nı “ kurmuşlar.
19.yy ikinci yarısında özellikle ll. Abdülhamit döneminde, Yıldız Sarayının muhafız biriminde Karakeçili aşireti bireylerinin yer aldığı, hatta sarayın dış binaları ve bahçeleri Arnavut ve Boşnak kökenli muhafızların korumasına bırakılmışken, Hünkârın yattığı binanın gece ve iç güvenliğinin Karakeçili aşiretinden gelme elemanlara emanet edildiği bilinmektedir. Bu askerlik hizmetleri dolayısıyla bir dönem Yeniçeriler yoluyla Bektaşilik dünya görüşünün Yörük Köyü’nde bazı aileleri etkilediği, fakat 19. yy başlarında bu etkinin ortadan kalktığı Köydeki mezar taşların incelemesinden anlaşılıyor.

Safranbolu’nun aksine arsa ve engebeli arazi sorunu olmayan Yörük’lüler evlerini nerede ise bitişik nizamda inşa etmişlerdir. Anadolu köylerinde genellikle görülen ev kümelenmesi yerine ana cadde boyunca yapılanmışlardır. Evlerin tümünün kendilerine ait bahçeleri vardır. Yörük’ün kent boyutlu evlerinde kırsal bir yaşama sanatı hâkimdir. Osmanlı dönemi klasik üslubun ev mimarisindeki en güzel örnekleri ile dolu, bilinen köy evi tarzının dışında bir yerleşme, adeta tümü birer konak niteliğindedir.

Address

Bağlarbaşı Mh. Kavaklar Caddesi Kat: 2 No: 2 Leyla Dizdar Kültür Merkezi
Safranbolu

Opening Hours

Monday 09:00 - 17:00
Tuesday 09:00 - 17:00
Wednesday 09:00 - 17:00
Thursday 09:00 - 17:00

Telephone

+903707124114

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when VİSİT BAKAB posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Videos

Share


Other Tourist Information Centers in Safranbolu

Show All