27/07/2022
Blog•Ontur ✍🏻
www.onturtravel.com 🌐
Geçmişi M.Ö. 4. yy’a dayanan Kaleköy, Likya Birliği'ne bağlı antik Simena kentinin üzerine kurulmuş küçük bir köy. Demre'ya bağlı, bir yarımada üzerinde bulunan Kaleköy’e ulaşım deniz yoluyla sağlandığı için bir ada izlenimi yaratıyor. Kaleköy Türkiye'de kara ulaşımı olmayan nadir yerlerden biri aslında. Kaş merkezden ya da Üçağız'dan kalkan tur teknelerinin uğradığı, ama an fazla 1 saat kaldığı köy kesinlikle daha çok ilgiyi hak ediyor.
60-70 haneli küçük köyün halkı yıllardır antik kalıntılarla iç içe yaşıyorlar. 1. derece sit alanı ilan edilmiş köyde yapılaşma kontrol altında. Bazı evlerde antik yapı malzemelerinin kullanıldığı belli oluyor. Köy içindeki taş merdivenlerin yüzyıllar öncesinden kaldığını anlayabiliyorsunuz. Köyün yerlisi artık sadece turizm ile geçindiği için mekanlarını çeşitli şekillerde büyütmeye çalışmışlar. Bu da köyün otantikliğini biraz bozmuş. Köyde 4-5 pansiyon ve birbirine benzeyen çok sayıda restoran bulunuyor.
Burası sadece yürüyerek dolaşabileceğiniz, trafiğe kapalı bir köy. Herhangi bir aracın giremeyeceği dar, merdivenli patika yollardan yürüyebiliyorsunuz. Yürüme yolları evlerin önünden geçiyor. Köyün kadınları kendi yaptıkları el işlerini satıyorlar genelde kapı önlerinde. Patika yol sizi köyün en sağında denizin içinde duran lahit mezara çıkarıyor. Orada denize de girebiliyorsunuz.
Köyden bir aile tarafından yapılan ev dondurması 2-3 yıl önce çok ünlü olunca, şimdi bütün kafeler ev dondurması ismiyle dondurma satmaya başlamış. Ev dondurmasını ilk yapan yer Ankh Kafe. 87'den beri sadece şeftali, fındık ve muz dondurması yapıyor. Gerçekten çocukluğunuzdaki lezzeti buluyorsunuz. 'I am there' kafe son yıllarda köyde dondurmayı meşhur eden yer. Çok popüler olunca sadece dondurma servis eden büyük bir kafe kurmuşlar.
Köyün tepesinde Simena Kalesi bulunuyor. Taş merdivenlerden, 10 dakika süren tırmanış yaz sıcağında zorlayıcı olsa da kesinlikle yukarı çıktığınıza değiyor. Sizi son derece büyüleyici bir manzara bekliyor yukarıda. Uçsuz bucaksız görünen Akdeniz, etrafa saçılmış gibi duran lahit mezarlar, keçiler, yaşlı zeytin ağaçları... sanki zamansız ve hiç değişmeyen bir yerdesiniz...