29/05/2022
قَالَ النَّبِىُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذٰلِكَ الْجَيْشُ. (حم)
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kostantîniyye (İstanbul) elbette fethedilecektir. Onu fetheden emîr (kumandan), ne güzel emîrdir ve o ordu, ne güzel ordudur!” (Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
İSTANBUL’UN FETHİNE GİDEN YOL
Müslümanlığın, Anadolu’da tutunabilmesi için Doğu Roma’ya hâkim olmak, tarihî ve askerî bir zaruret idi.
Müslümanlara İstanbul’un fethinin ehemmiyetini bildiren hadîs-i şerîfler, işte bu büyük zarureti de beyan etmektedir. Bu telakkî, ilk yıllardan itibaren Müslümanların Bizans topraklarına birçok akınla seferler açmaları ve bu büyük akınların bazılarını İstanbul surlarına kadar ulaştırmalarıyla neticelendi.
Mîlâdî 655 (H. 34) tarihinde yapılan ilk sefer, Hazret-i Osman (r.a.) devrinde, o zaman Suriye valiliğinde bulunan ve bir müddet sonra ilk Emevî halifesi olan Hz. Muâviye (r.a.) tarafından yapılmıştır. Müslümanların, gemilerindeki direklerden dolayı “Direkler Gazası” dedikleri bu ilk teşebbüs bir deniz seferidir. İbn-i Ebî Serh kumandasındaki Müslüman donanması, Anadolu’nun güneybatı sahillerinde ve şimdi Antalya vilâyetindeki Finike önlerinde İmparator Konstans’ın bizzât kumanda ettiği Bizans donanmasını mağlup etmişse de İstanbul’a kadar gidememiştir.
Emevî halifelerinden Süleyman bin Abdülmelik devrinde, kardeşi Mesleme’nin idare ettiği dördüncü seferde (H. 97/M. 715) İstanbul muhâsara edilmiş, fakat fethedilememiştir. Bu seferin neticelerinden biri de Bizanslıların İstanbul’da ilk defa bir câmi inşâsına mecbur kalmalarıdır.
İstanbul hedefinin, 1071’deki Malazgirt Zaferi’nden sonra başlayan Anadolu fethinde bile başlıca âmil olduğu, tarihî bir hakikattir.
Malazgirt Zaferi’nden kısa bir süre sonra, (Marmara Denizi’ndeki) Kapıdağ Yarımadası’ndan Üsküdar ve Kadıköy’e kadar Marmara deniziyle Boğaziçi’nin Anadolu sahillerine hâkim olan Türkler, Üsküdar’ı harekât merkezi edinmişler ve hattâ boğazı geçip en büyük hedeflerine doğru ilk hamlelerini yapmışlardır.
Nihayet bu fetih, Osmanlı sultanlarından Fatih Sultan Mehmed Han ve askerlerine nasip olmuştur.