https://www.facebook.com/1656327744626680/

GAZETECİ SİYASETÇİ, Adana (2025)

14/09/2021

YAŞAMIN EN NORMAL HALİDİR SEVMEK SEVGİDE CÖMERT OLUN DÜRÜST OLUN BOLCA DUA EDİN ZAMANLA HER ŞEYİN YOLUNA GİRDİĞİNİ GÖRECEKSİNİZ...(Hayat Çok Kısa Sondan Başlayan İlklerle Sonlanacak Bir Ömürde Hepimiz Ölüyüz Zaten Neden Yaşıyoruz ki Sonrada Şikayet Ediyoruz Her Şeye Şükretmek Varken Acılarda Sınavdır Belkide Şahane Bir Yolun Başlangıcıdır Bana Hiç Acı Çekmedim Derseniz Bende Pişmemiş Çiğ Bir Yemeksiniz Derim Pişirken Yanarsanızda Müthişsiniz Derim )Edibe Gulnar 🌺

12/11/2020

Özcan Aladağ - İNSANLA DALGA GEÇER GİBİ

19/03/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım..VİRÜSÜN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE OLAN ETKİSİ..
Korana virüsünden sonra hayatımız alt üst oldu. Sokağa çıkmaktan korkmaya başladık. Hayat durdu adeta. Ekonomi çöktü, evine kapanan insan kara kara düşünüp yarını nasıl idame ettireceğini düşünmeye başladı.
Allah sonumuzu hayır etsin.
Korona virüsü iklim değişikliğini etkiliyor diye bir bilgi sahibi olunca nasıl bir etkisinin olduğunu merak ederek biraz araştırma yapayım istedim.
Adana gibi bir şehirde iklim değişikliği demek ‘çok önemli’ bir gelişme olur. Haliyle bunun olumsuz yanlarını da yaşamak durumunda kalabiliriz. Bu nedenle bir araştırma yapma ihtiyacı duydum.
Aslında Korona virüsü gezeğeni etkiliyormuş. Havanın temizlenmesi, kömür, petrol tüketiminin azalması elbette gezeğen için harika işler.
Çin şu an dünyanın en çok iklimi değiştiren ülkesi konumuna gelmiş. Bunun bir nedeni ülkenin fosil yakıta dayalı ekonomisi.
Yetkililer insanları evlerine kapanması ile ozon tabakasının daha az etkilendiğini, iklimler de bu istikamette değişikliğe uğrayacağını söylüyorlar.
Konunun uzmanları olaya şöyle yaklaşıyorlar. “Tabii ki bu süreç kömürün yanında petrolün de tüketimini azaltıyor. Bu tüketimdeki azalma haliyle atmosfere verilen seragazlarında da azalma anlamına geliyor. 2019’un aynı döneminde 400 milyon ton seragazı saldığı tahmin edilen Çin’in şimdi 100 milyon ton azaltarak yaklaşık 300 milyon ton saldığı yukarıda belirttiğim çalışmada tahmin ediliyor.
Bu durumun bazı riskleri ve etkilerini görmezden gelemeyiz. Virüsün etkisi geçince üretime aşırı yüklenilmesi ile tasarruf edilen bu miktarın fazlası ile harcanması önemli bir tehlike. Ayrıca virüs nedeni ile çalışamayan insanların gelir kayıpları gibi pek çok sosyal boyutu da hesaba katmalıyız.”
Korona borsaları da eritti. Bu ekonomik tehlike karşısında insanlar ne yapacaklar? Onu da dünya piyasaları artık rayına oturunca hep birlikte yaşayarak göreceğiz.
Ekonomiyi düşündükleri kadar insanı, doğayı ve toplumu düşünen politikalar uygulansa bugün bu durumda olmayız. Dünyanın fabrikası Çin’de devletin korona virüs önlemleri bize bunu ve daha fazlasını anlatıyor.
Tedbiri elden bırakmadan iklim değişikliklerinin de ülkemiz adına olumlu sonuçlar doğurmasını bekleyerek virüs konusunda temkinli davranmanızı sizlerden rica ediyorum.
Yaşam her şeye rağmen çok güzel… Bu güzelliği bir virüse teslim etmeyin…

17/03/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım...NE YAPACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK !
Korona virüsü nedeniyle tüm Dünya teyakkuza geçti. Ülkeler arasındaki bağlantılar adeta koptu.
Ticaret durdu. Para akışı, mal ve hizmet alımları, satımları biranda bıçak gibi kesildi. Hava alanları kapatıldı. Turizm askıya alındı.
İnsanlar evlerine kapandı. Virüsten korunmak adına önlemleri her ülke kendi imkânları doğrultusunda almaya başladı.
Virüs konusunda kimin ne kadar söylediğine inanılacak bilinmez ama herkesin bir yorumu, bir bilgisi oluştu adeta. Türkiye Cumhuriyeti’nin Sağlık Bakanlığı süreci çok iyi götürdü. Aldığı tedbirler nedeniyle de herkes tarafından takdirle karşılandı.
Ülkemin insanı virüse karşı kendi hesaplarından oldukça esprili yaklaşım sergileyen tepkiler vermeye başladı. Ancak ortada var olan öldürücü virüs konusunda da elinden geleni yaparak bekleyiş içine girdi.
Okullar tatil edildi. Uzaktan eğitim verilmeye başlanıldı. Resmi ve özel iş yerleri de kendi imkânlarıyla çalışanlarını korumaya başladı.
Böyle bir süreçten geçiyoruz. Allah herkese yardımcı olsun. Bu korkunç virüs karşısında Cenabı Allah bize güç versin, kudret versin.
Virüs üzerinden rant elde etmeye çalışan ahlaksızlar türedi. Bir liralık bir maskeyi 10 liraya kadar satmaya çalışanlar çıktı memlekette. Kolonya fiyatlarını artırdılar. Dezenfekte ilaçlarını ve malzemelerini de fahiş fiyatla satmaya çalıştılar.
Bu konuda denetim yapmakla görevli olanlar ise yasak savar gibi açıklama yaparak ‘gereğini yaparız’ diyerek bir kenara çekilmeyi tercih ediyorlar!
Zor bir süreçten geçiyoruz. Bu virüs her şeyi unutturdu. Savaşı dahi bir kenara bırakmak zorunda kalmamıza neden oldu Dünya olarak!
İnsanlar çarşı pazardan uzak kalmaya, evlerine kapanmaya başladı virüs korkusundan. Panik havası yok ama önlem alma adına korku da var insanların içinde.
Sağlık Bakanlığı’nın süreci iyi götürerek başarılı yönettiği virüs krizinde ülke olarak temizlik ve hijyene düşkün bir millet olmamız biraz işi kurtarıyor aslında.
Avrupa’daki ülkeler arasında yapılan ankette tuvaletten çıktıktan sonra temizliğe önem veren ilk iki ülke Bosna Hersek ve Türkiye.
Dolayısıyla temizlik ile aslında bir anlamda önlemi almış durumdayız. Asıl sıkıntı yurt dışından gelenlerin getirdiği virüslerde…
Cenabı Allah herkesin yardımcısı olsun. Tedbiri elden düşürmeyin…

14/03/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım...BAKINIZ BU ÇOK İYİ OLMUŞ!

Türk insanının zekâsına hayranım. O kadar güzel fikirler üretiyor ki, sonrasında sonucu görünce ‘aferin’ demek geliyor insanın içinden.

27 Aralık tarihinde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yerli otomobilin tanıtımını yaparak milli aracımızı tüm Dünya ile de tanıştırmıştı.

İşte buradan hareket eden Muğla’nın Dalaman İlçesinde trafik ekipleri yerli otomobilin ilk maketini trafik araçlarına monte ettiler.

Yol kenarlarında mutlaka görmüşsünüzdür. Trafik Polislerinin ekip arabasının maketi üzerinde uyarı ışıkları yanar. Siz aracınız ile uzaktan gördüğünüzde trafik uygulamasının olduğunu düşünürsünüz. Haliyle bu uygulama trafikte seyir halindeki sürücüler için bir nevi baskı unsuru oluşturup trafikte hata yapmamayı sağlar.

İşte bu maketlerdeki araçların cinsi ve nevi bugüne kadar hep yabancı ülkelerin araçlarının maketlerinden oluşuyordu.

Trafik ekipleri de güzel düşünerek ‘yerli ve milli maket’ yaparak araçları ana yollara böylelikle de monte etmiş oldular.

Aracınız ile süratli bir şekilde geçer iken aracın yerli ve milli araç olduğunun farkına varmazsınız belki ama yaratıcı düşünce ile bu konuyu işleyerek böyle bir uygulamaya imza atmak doğru olmuş. Bu anlamda Muğla Emniyet Müdürlüğü ekiplerini de kutlamak gerekiyor.

Araçlar üretilip piyasaya çıktığında heyecanımız bir kez daha artacak. Yerli ve milli aracı kullanmak kadar güzel bir olayla karşı karşıya kalamayız sanırım.

2022 yılının ilk yarısında yani Haziran’ında yollarda olması beklenen yerli otomobilin maketini görenler dahi mutlu oldular.

Araca kavuşarak sürüş keyfini yaşamak ayrı bir güzellik ve mutluluk olsa gerekir.

Konu trafikten açılmış iken Adana Trafik Müdürlüğü ekiplerinin dikkatine çekmek adına da çok önemli bulduğum bir konuyu dile getirmek istiyorum.

Şehir içinde toplu taşıma araçlarını kullanıyoruz. Bu araçlar da dolmuşlar oluyor haliyle. Dolmuşların durak haricinde yolcu indirip bindirmelerinin önüne sahi kim geçecek? Önceki gün tam karşıdan karşıya yayaların geçmesi için ayrılan yerde dolmuş durdu. Yolcu indirdi.

Bu dolmuşun bu hatayı yaptığı yerde MOBESA kamerası da vardı. Ama inanın dolmuş bu kameraları da takmadı.

Çünkü biliyor ki kimsenin umurunda değil yaptığı hata!

Adana Trafiğinden sorumlulara bir çağrım olsun. Ne olur dolmuşların durak harici kafalarına göre yolcu indirme ve bindirmelerine bir denetim getirin. Bu konu sizin görevinize girmiyor ise söyleyin de bundan sonra sizden bu ricada bulunmayalım.

13/03/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım...ZOR BAŞARILDI DAHA İYİSİ GERÇEKLEŞECEK !

8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü dolayısıyla Seyhan Kent Konseyi’nin organize ettiği ve benim de içinde yer almaktan gurur duyduğum Seyhan Kadın Meclisi’nin sahada emek sarf ederek ter akıttığı bir etkinliği kazasız, belasız şükürler olsun ki gururla atlatmış bulunuyoruz.

Bugüne kadar yapılmayanları yapar iseniz toplumda karşılık buluyorsunuz. İnsanlar sizin yaptığınıza bakarak not veriyor. Yanınızda oluyorlar.

Bin kişilik koro amacıyla yola çıkıldı. Sayı bin 200’e vardı dayandı. Eğer yapılanmayı daha önce 2 binleri düşleyerek yapmış olsaydık sanırım bu rakam 2 binleri de aşacaktı.

Seneye inşallah daha güzel ve içeriği zengin bir etkinlik ile bu amaca da ulaşırız.

Elbette bazı aksaklıklar ortaya çıktı. Özellikle koronun bulunduğu alanın etrafının bariyer ile çevrilip insanların ayakta ve uzaktan etkinliği izleyecek durumda olmasından kaynaklı oldukça fazla eleştiri aldık.

Bunun da önleminin alacağının sözünü buradan vermek gerekiyor. Kadın Meclisi’nin ve Kent Konseyi’nin değerli yöneticisi olan arkadaşlarıma, belediyenin birimlerinde görev alarak bu etkinliğe destek veren, katkı koyan herkese teşekkür ederim.

Seyhan Belediyesi’nin katılımcı ve insanların fikirleriyle hareket ederek doğru yolu bularak daha az maliyetle daha çok işi becermek adına vermiş olduğu belediyeciliğin ilçe halkı tarafından destekleniyor olmasının da ayrıca mutluluğunu Seyhan Kadın Meclisi üyeleri olarak bizler de yaşıyoruz.

Sayın Akif Akay Beye her konuda destek veren başkanlık anlayışından ötürü teşekkür ediyorum.

8 Mart günü bir zor başarıldı. Daha iyisini bu yönetim kademesi yapar.

Seyhan adına güzel işler yapılıyor. Bunun devamı da gelir. Bazı istenmeyen küçük eksikliklerden kaynaklı olumsuzluk olabilir. Bu kadar yoğun insanın yaşadığı bir şehirde kusursuz bir hizmet yapabilmek elbette zordur.

Havaların ısınarak güzel bir ortamın oluşması, baharın gelmesi ile birlikte sağlıklı bir ortamda önümüzdeki Nisan ve Mayıs ayında Seyhan Belediyesi’nin özellikle sosyal, kültürel ve sportif anlamda bir dizi etkinlik yapma adına hamle başlatacağını biliyorum. Şimdiden Seyhanlı insanlara hayırlı ve uğurlu olsun.

Seyhan Kadın Meclisi’nin değerli üyesi arkadaşlarıma da buradan selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

08/03/2020

Kadınlar Gününe Özel......❤️BAZEN GİDERSİN HAYATTAN SEVDADAN VE EN ÖNEMLİSİ KENDİNDEN..HAYATA KIZMIŞSINDIR HEP SORUNLARLA GEÇEN YAŞANMIŞ YILLARIN BİRİ BİTERKEN DİĞERİ BAŞLAYAN MÜCADELEN NE İÇİNDİKİ DERSİN..KİMSENİN KİMSEYE AİT OLMADIĞI BU ADİL OLMAYAN DÜZENDE BİR ZAMANLAR SENİN OLAN HER ŞEY ELİNDEN UÇUP GİTMİŞTİR..ŞÖYLE BİR BAKARSIN ARKANA HEP GÖZYAŞI HEP HÜZÜN HEP KARA BULUTLARDA AYDINLIĞI ARAYAN GÖNLÜNÜ GÖRÜRSÜN MUTLULUKLARIN ARAYA SERPİŞTİRİLMİŞ TUALE ATILMIŞ BOYALAR GİBİ RENGARENK VE ANLAMSIZDIR..BİR BAKARSIN Kİ ÇOK GÜÇLÜSÜN HERKESE MEYDAN OKUYACAK CESUR VE BİR O KADAR DA HOYRATÇA ACIMASIZ TAVIRLARINLA YUMUŞACIK YÜREĞİNİ SAKLARSIN HERKESTEN YILLARCA GÖRÜP EZDİKLERİ İÇİN..BIRAK SENİ ÖYLE BİLSİNLER MERHAMETLİ MÜTEVAZİ OLDUN DA NE OLDU ?KAYBEDEN SEN OLMADINMI?İSYAN DEĞİL BU SÖZLERİM KENDİME DOKUNUŞLARDA Kİ GÖZYAŞLARIMIN BANA BIRAKTIĞI HATIRALARIMDA Kİ ACILARIMDIR..GEÇMİŞİN SANA BIRAKTIĞI SADECE YARALARDIR..YARALARINI AÇMA KANADIMI PANSUMANDA YAPMA..BIRAK KANASIN BIRAK GÖZYAŞLARIN AKSIN AKABİLDİĞİ KADAR..BELKİ HAYAT SANA ARMAĞAN DİYE ACILARI SUNDU HER HALİNE ŞÜKRET EN AZINDAN RABBİN SANA AYAKTA TEK BAŞINA GÜÇLÜ OLMAYI ÖĞRETTİ..YOK OLMUŞ HAYALLERİN ULAŞAMADIĞIN HEDEFLERİN İÇİNDE UKTE KALMIŞ SEVDALARIN KALMADI ASLINDA SANA BU YAŞAM GÜÇLÜ AKILLI SADECE KENDİNE GÜVENEN ETRAFINDA OLUŞAN SEVGİ ÇEMBERİNDE OLUŞAN HALKALARA ULAŞTIRDI İŞTE SEN BİR HALKASIN ARTIK GÜZELLİĞE SEVGİYE MERHAMETE İNANCA DOĞRU IŞIKLI YOLUNDA SEN KARANLIKTA KALMIŞ DİĞER KADINLARI KURTARMAK İÇİN EĞİTİLEN ÖZEL HARİKA BİR KADINSIN..EĞRETİ HAYATLARIN KADINI DEĞİL KENDİ YARATTIĞIN DÜNYANIN KADINI OLDUN.. GÜÇLÜYÜM GÜÇLÜSÜN GÜÇLÜYÜZ..Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun..Eğme Başını Güçlü Dur!!!! ❤️ Edibe Gulnar ❤️

07/03/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım...HASTANEDE GÜVEN ALTINDA MISINIZ ?
Sağlık nedeniyle hastaneye kaldırılıyorsunuz. Bir odada iki kişi kalıyor. Oda arkadaşınız olan diğer hasta sizin gözünüzü çıkarıyor!

Aman Allah’ım…

Nasıl bir duygu? Hiç yaşanmaması gereken, korkunç bir olay.

Şizofren kadın, hastanede kendisine küfür ettiğini sürdüğü kadının gözlerini çıkarıyor.

“Bana küfür etti, iki gözünü çıkarıp yedim!” diyor…

Adana Ruh Sağlığı Hastanesi’nde yaşanan olaydan bahsediyorum. Daha önce de bu hastane STAR TV tarafından yayınlanan görüntülerde uyuşturucunun sokularak içildiği hastane olarak tarihte kayıtlara geçmişti.

Adana Valiliği olayla ilgili soruşturma açarak 7 kişinin görevden uzaklaştırılmasına karar vermiş. İnşallah aklı başında bir soruşturma yapılır da ihmali olanlar konusunda ciddi kararlar verirler.

Hastaneye yakınınız yatıyor. Düşünün bir kere sağlam yatırdığınız yakınınız gözü çıkarılıyor! Ne yaparsınız?

Tahmin dahi edemiyorum! Allah başa vermesin…

Adana Ruh Sağlığı Hastanesi’nin fiziki koşullarının iyileştirilmesi yönünde bugüne kadar birçok kez radikal kararlar alınarak gerekli düzenlemeler yapılıp yönetim kademesinde de köklü değişiklikler yapılmıştı. Kamuoyu ile paylaşılan bilgilerden bunları biliyoruz.

Demek ki hala el atılması gereken sorunlar var hastanede?

İyi yönetim sergilenmiyor.

Diyeceksiniz ki o an hastanın ne yapacağına, nasıl karar alıp kime saldırdığında neleri yapabileceğine yönetim nasıl karar verip önlem alsın?

Ruh Sağlığı konusunda uzman değilim. Lakin bildiğim bir şey var ise hastalığın derecesine göre aynı ve eş değer nitelikteki insanların odalarda tedavi edilmesi yönteminden sürekli takip yöntemine göre Dünya ölçülerine göre de bir yönetim şeklinin olması gerekiyor.

Dünyada bu tür vakalar oluyor mu? Oluyor ise nasıl önlem alıyorlar? Kategorileri nasıl şekillendiriyorlar?

Bütün bunlar önemli…

Ben bu kötü olaydan duyduğum rahatsızlığı dile getirip Ruh Sağlığı Hastanesi adına, Adana adına yine kötü puanla ortaya çıkan bir olay olarak tarihin derin sayfaları arasında yerini alacağını düşünüyorum.

Hastaya geçmiş olsun diyorum. Allah kimsenin başına vermesin diyorum.

05/03/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım...PAZAR GÜNÜ KİMSEYE RANDEVU VERMEYİN !

8 Mart günü tüm kadınlar için önemli bir gün. Dünya Çalışan Kadınlar Günü olarak kutlanan 8 Mart tarihi Adanalılar için, Seyhanlılar için önemli bir gündür.

Seyhan Belediyesi’de bu önemli günde tüm kadınları bir araya getirerek güzel bir etkinliğe imza atacaklar.

Kadınlar Meclisi olarak bin kişilik kadınlar korosu oluşturarak önemli bir hizmete imza atacağız. Seyhan Belediyesi’nin Kent Konseyi’ne bağlı olarak hizmet veren Kadınlar Meclisi, bir farkındalık konseri düzenliyor. Bu konseyde yer almaktan da büyük onur duyuyorum.

Seyhan Kent Konseyi Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde eşitsizliğe, şiddete, istismara, ayrımcılığa ve eşit olmayan kadın – erkek yaşam koşullarına dikkat çekmek için "1000 Kadın Korosu" konseri düzenliyor. Seyhan Belediyesi Meclis üyesi ve Müzik öğretmeni Filiz Bahadırlı şefliğinde gerçekleştirilecek 1000 Kadın Korosuna, ekonomik, sosyal, siyasi veya kültürel bir şart aranmadan tüm kadınlar başvuru yapabilecek.

‘1000 Kadın Korosu’nda yer almak isteyen tüm kadınların, Seyhan Belediyesi Yaşar kemal kültür merkezi önündeki yeni nikâh salonu içerisindeki irtibat ofisine başvurabileceğini buradan hatırlatmak istiyorum. 1000 Kadın Korosu konseri 8 Mart Dünya emekçi Kadınlar Günü'nde saat 16:00'da Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilecek.

Tüm kadınlardan ricam 8 Mart günü kimselere randevu vermeyin. Bekliyoruz efendim.

29/02/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım..AKİF AKAY’A TEŞEKKÜR!

Seyhan Belediye Başkanı Sayın Akif Akay Bey ile ilgili seçimler sırasında ve seçimlerden sonra yani kazanıp koltuğa oturduktan sonra muhalifler hep şunu söyledi. ‘Yaşı itibariyle başarılı bir belediye başkanlığı yapamaz’

Bu sözü söyleyenler elbette siyaset açısından konuya yaklaştılar. Akif Akay üzerinden algılar oluşturup CHP’nin de seçim kazanmamasını istediler 31 Mart öncesinde.

Başkan seçildiğinde ise Akif Akay Bey için ‘Zeydan Karalar’ın çizgisinde hareket eder’ yorumunu yaptılar.

Oysa gelinen noktada herkes yanıldı. Sayın Akif Akay, kendi şahsına özel bir belediye başkanlığı örneği ortaya koydu. Zeydan Karalar döneminin tüm bürokratlarıyla çalışmadı bile…

Yani kendi çizgisini oluşturup ‘ben kendi ilkelerime göre hareket ederim’ dedi. Genel merkeze ‘gerekir ise istifa ederim’ diyebilecek noktaya gelen bir başkaldırı ile Akay tavır sergiledi, ortaya koydu.

Bütün bunlar yaşanır iken Akif Akay’ın özellikle belediyecilik adına katılımı ön plana çıkaran, yerinde yaşayan insanların da kararlarına saygı duyarak bir başkan olmak istedi, bunu hayata geçirdi.

Özellikle kadınların çalışmalarına destek verdi. Sivil toplum örgütleriyle iyi geçinen, sorun çözen bir anlayış içinde olmayı tercih etti.

Halen de öyle davranıyor.

Sosyal aktivitelere gücü oranında destek verip Seyhan Belediyesi’nin projektörünün Adana istikametine çevrilmesini sağladı.

Ben kendi adıma böylesine güzel projelere imza atan Sayın Akif Akay’ı tebrik ediyorum.

8 Mart Günü ise Seyhan’da kadınlar adeta ihtilal yapacaklar. Bin kişilik kadınlar korosu ile ses getiren proje ortaya çıkacak. Kent Konseyi Kadınlar Meclisi Üyelerini ve destek veren tüm kadınları bu anlamda tebrik ediyorum.

Başkan Akif Akay’a ise desteklerinden dolayı ayrıca tebrik ediyorum. Tüm Seyhanlı ve Adanalı kadınları Seyhan Belediyesi’nin bu etkinliğinde yer almaya davet ediyorum.

8 Mart günü kimselere randevu vermeyin. Seyhan Belediyesi’nde olun lütfen…

29/02/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım...AKİF AKAY’A TEŞEKKÜR !

Seyhan Belediye Başkanı Sayın Akif Akay Bey ile ilgili seçimler sırasında ve seçimlerden sonra yani kazanıp koltuğa oturduktan sonra muhalifler hep şunu söyledi. ‘Yaşı itibariyle başarılı bir belediye başkanlığı yapamaz’

Bu sözü söyleyenler elbette siyaset açısından konuya yaklaştılar. Akif Akay üzerinden algılar oluşturup CHP’nin de seçim kazanmamasını istediler 31 Mart öncesinde.

Başkan seçildiğinde ise Akif Akay Bey için ‘Zeydan Karalar’ın çizgisinde hareket eder’ yorumunu yaptılar.

Oysa gelinen noktada herkes yanıldı. Sayın Akif Akay, kendi şahsına özel bir belediye başkanlığı örneği ortaya koydu. Zeydan Karalar döneminin tüm bürokratlarıyla çalışmadı bile…

Yani kendi çizgisini oluşturup ‘ben kendi ilkelerime göre hareket ederim’ dedi. Genel merkeze ‘gerekir ise istifa ederim’ diyebilecek noktaya gelen bir başkaldırı ile Akay tavır sergiledi, ortaya koydu.

Bütün bunlar yaşanır iken Akif Akay’ın özellikle belediyecilik adına katılımı ön plana çıkaran, yerinde yaşayan insanların da kararlarına saygı duyarak bir başkan olmak istedi, bunu hayata geçirdi.

Özellikle kadınların çalışmalarına destek verdi. Sivil toplum örgütleriyle iyi geçinen, sorun çözen bir anlayış içinde olmayı tercih etti.

Halen de öyle davranıyor.

Sosyal aktivitelere gücü oranında destek verip Seyhan Belediyesi’nin projektörünün Adana istikametine çevrilmesini sağladı.

Ben kendi adıma böylesine güzel projelere imza atan Sayın Akif Akay’ı tebrik ediyorum.

8 Mart Günü ise Seyhan’da kadınlar adeta ihtilal yapacaklar. Bin kişilik kadınlar korosu ile ses getiren proje ortaya çıkacak. Kent Konseyi Kadınlar Meclisi Üyelerini ve destek veren tüm kadınları bu anlamda tebrik ediyorum.

Başkan Akif Akay’a ise desteklerinden dolayı ayrıca tebrik ediyorum. Tüm Seyhanlı ve Adanalı kadınları Seyhan Belediyesi’nin bu etkinliğinde yer almaya davet ediyorum.

8 Mart günü kimselere randevu vermeyin. Seyhan Belediyesi’nde olun lütfen…

28/02/2020

Ülkem İçin Ölürüm...🇹🇷 BENİM ÜLKEM KIYMETLİDİR GEÇ KALINMIŞ BİR SAVAŞ VERİYORUZ..BUNU İKTİDARI ERDOĞAN'I SUÇLAYARAK KAOS YARATAN KİŞİLER SİYONİST GÜÇLERİN CANAVARLAŞMIŞ YÜZLERİNİ GÖRÜP SIRF ERDOĞAN ÜSTÜNDEN SİYASET YAPANLARDIR..BİZİM OLAN TOPRAKLAR İÇİN SAVAŞAN GEÇMİŞİN GEÇ KALINMIŞ TARİHİNİ YAZIYORUZ..TABİKİ ŞEHİD VERECEĞİZ TABİKİ İÇİMİZ YANACAK AĞLAYACAĞIZ KAHROLACAĞIZ AMA BUNU DEVLETİ KÖTÜLEMEK ADINA DEĞİL ÜLKEMİZİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ BAYRAĞIMIZI KORUMAK AMACI İLE YAPACAĞIZ..SOSYAL MEDYADA HERKES BOL KESEDEN ATIYOR TUTUYOR..BU ÜLKEDE Kİ TEK GERÇEK MİLLİ İRADE RUHU İLE VATANINA BAYRAĞINA SAHİP ÇIKAN SİYASET GÖZETMEKSİZİN BİRLİĞİ SAĞLAYAN İNSANLARIN ÇOKLUĞUNDA BU GÜZELİM ÜLKEMİ HER KARIŞ TOPRAĞI ŞEHİDLERİMİN KANIYLA SULANMIŞ HİÇ KURUMADAN DEVAM EDEN KAN GÖLÜYLE DEVAM EDE GELEN BU VATAN İÇİN ÖLECEĞİZ ÖLDÜRECEĞİZ BAŞKA YOL YOK !BU VATANIN KADERİ BUDUR BÖYLE DE DEVAM EDECEKTİR..BİZLER DİRİ VE DİK DURMALIYIZ..BİR MEHMETÇİK ÖLÜR BİN MEHMETÇİK DOĞAR..UYDURMA MASALLARA KANMAYIN GÜN BİRLİK GÜNÜDÜR ETRAFIMIZI İÇTEN DIŞTAN HAİNLER SARMIŞSA COĞRAFYAMIZ NE KADAR ZENGİN SİZLER DÜŞÜNÜN..İÇİMİZ KAN AĞLASADA DIŞIMIZ HAİNLERE KORKMUYORUZ MESAJINI VERMELİYİZ..ERKEKLERİMİZ MEHMETÇİK KADINLARIMIZ MERT'TİR..SİZLERİN GÜCÜ YETMEZ BU VATANI BÖLMEYE KUTSAL KİTAPLARDA ANLATILAN TÜRKİYEM VARKEN..ŞEHİDLERİME RAHMETLER DİLİYORUM..ANALAR BABALAR EŞLER ÇOCUKLAR DİK DURUN EVLATLARINIZ EŞLERİNİZ BABALARINIZ ONURLARIYLA VEDA ETTİLER YAŞAMA..VATAN VE BAYRAK İÇİN ÖLÜRÜZ....O KADARRRRRRRRRRRRRRRR.Edibe Gulnar 🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

22/02/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım..8 MART HAZIRLIĞI !

8 Mart tarihi biz kadınlar için önemlidir. Bu günün önemli olmasının nedeni de ‘yılın belirli günlerinde dahi olsa kadınların anılması, dikkate alınması’ olarak nitelendirmiş olsam sanırım yanlış yazmamış olurum.

Seyhan Belediyesi’nin Kent Konseyi’nde Kadınlar Meclisinde görev alıp yönetimde bulunmam nedeniyle 8 Mart tarihini biraz daha önemsemek durumundayım. Çünkü yönetimde olan insanların hizmet verebilmeleri adına etkinlik düzenlemesi ve çalışması gerekiyor.

Biz de Kadın Meclisi olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde eşitsizliğe, şiddete, istismara, ayrımcılığa ve eşit olmayan kadın – erkek yaşam koşullarına dikkat çekmek için “1000 Kadın Korosu” konseri düzenleyeceğiz.

Bu etkinliğimizi Seyhan Belediyesi Meclis üyesi ve Müzik öğretmeni Filiz Bahadırlı şef olarak idare edecek ve 1000 Kadın Korosuna, ekonomik, sosyal, siyasi veya kültürel bir şart aranmadan tüm kadınlar başvuru yapabilecek.

1000 kadını tedarik ederek Adana’da bir ilke imza atmak istiyoruz. Bunu da gerçekleştirmek düşüncesindeyiz. Hafta boyunca toplantılar yaparak bu güzel olayın alt yapısını oluşturduk.

Emeği geçen tüm bayan arkadaşlarım başta olmak üzere belediye yetkililerine de ayrıca teşekkür ediyorum.

Seyhan’daki tüm kadınları koroda yer almaya davet ediyorum.

Kent Konseyi Başkanımız Erkan Karakaya konuyu kısaca şöyle özetliyor. “Amacımız, 1000 tane kadını, aynı anda ve aynı amaç etrafında toplamak. Kadın istismarını, eşitsizliği, ayrımcılığı, Kadına şiddeti kısaca kadının yaşadığı tüm olumsuzlukları farklı yaşama sahip farklı kadınların oluşturduğu korodan bir kez daha duyurmak”

Seyhan’da farklı işler yapmak düşüncesindeyiz. Bunun içinde varız. 8 Mart günü tüm kadınları Seyhan’da buluşmaya davet ediyorum.

Kadınlar Meclisi olarak önemli daha birçok projemiz var. Bunları da olgunlaştırarak hayata geçireceğiz. Seyhan Belediye Başkanı Sayın Akif Akay Beyde bu konuda bizlere destek oluyor. Kendisine sonsuz teşekkür ediyorum.

8 Mart günü buluşmak dileğiyle…

22/02/2020

ÇETİN ERDOĞAN İLE ADANA'NIN SORUNLARINI GÜNDEME GETİRDİĞİMİZ sgrt tv'de YAYINLANACAK OLAN PROGRAMIMIZ..❤️

18/02/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım..ETEKTEKİ TAŞLAR DÖKÜLÜYOR !

Yol arkadaşlığı yaparak ülke yöneten isimler bugün birbirlerine adeta düşman kesildiler. “Sen şöyle yaptın, ben böyle yaptım” tartışması yaşıyorlar.

Kimin haklı olduğunu sorduğumuzda her ikisi içinde ‘haksızlar’ yanıtını alıyoruz. Düne kadar birlikte yanlış ya da doğruyu yapacaksınız. Sonra ‘pişmanlık duyarak’ oynamıyorum diyeceksiniz…

Böyle bir şey…

Politikada geriye dönük olarak yapılan yanlışlıkları yıllar sonra siyaseten bir şekilde dile getirip ‘ben masumum’ diyemezsiniz.

Ahmet Davuoğlu ile Ali Babacan’dan bahsediyorum. Gerçi Ali Babacan daha partisini kurmadı ve AK Parti’yi eleştirmeye başlamadı. Ancak Ahmet Davutoğlu ile Recep Tayyip Erdoğan Beyler arasında ciddi anlamda bir polemik yaşanıyor.

Etekteki taşlar dökülüyor. “Senin oğlun askeri gitmedi” düzeyine varana değin ithamlar havada uçuşuyor. AK Parti cenahından ise ‘kalan sağlar bizimdir’ denilerek Davutoğlu ve ekibi ‘ölü’ sayılıyor.

Benim merakım Adana İl Teşkilatı’nı kuracak olan Ahmet Davutoğlu, il başkanlığını ve yönetimini kimlere emanet edecek?

Ve bu emanet edilecek olan isimler Adana’da teşkilatlarını kurabilecekler mi? Başarılı olabilecekler mi?

Bu arada Ali Babacan’ın Mart ayında partisini kurması bekleniliyor. Daha önce Yılbaşında partisini kuracağı ifade edilen Babacan’ın hazırlıklarının tamamlanmaması nedeniyle parti kurmanın uzadığı öğrenildi.

Eteklerdeki taşlar döküldükçe yakın tarihimizdeki (son 20 yılda) olayların akıbetini öğrenme şansı yakalayabiliyoruz. Yorum yaparak üzerinde görüş verdiğimiz konular konunun muhatapları tarafından açıklanınca bir başka güzel oluyor. Ve yorum yapmak, görüş vermek daha değerli oluyor.

AK Parti içerisinden çıkan Gelecek Partisi ile Ali Babacan’ın kuracağı partinin akıbetleri ne olur? Bu sorunun yanıtı önemli elbette. Aslında partiyi kuranlar da kendi kurdukları partinin alternatif olmayacağını biliyor. Onlara göre AK Parti’den ne koparır iseler kazançtır diye bir görüşün hakim olduğunu düşünüyorum.

Hedef bu olunca da neticeye gitmek çok mümkün gözükmüyor. AK Parti Adana Teşkilatı’ndan istifa ederek ayrılanların Ahmet Davutoğlu veya Ali Babacan etrafında kenetlenip kenetlenmediklerini de önümüzdeki süreçte göreceğiz.

Bildiğimiz en önemli süreç ise bu iki harekâtın Adana’da kısır bir döngü içinde hareket ettiğidir. Bekleyip görelim diyorum ve önümüzdeki günlerde siyasetin yeni oluşumlara gebe olduğunun altını çiziyorum.

Siyasi hırs ile yola çıkanlar hep yolda kalmışlardır…

15/02/2020

Bugün Çukurova Barış Gazetesinde Yayınlanan Köşe Yazım...TİCARET ADINA UYDURULAN GÜNLER !

Yıl 365 gün ve her güne bir anlam yüklemişler. Her günün kendine has bir özelliğini ortaya koyarak büyük bir çoğunluğu da ticarete dayalı gün ilan edilmesi ile insanların tüketim toplumu olmaları amaçlanmış.

Dün 14 Şubat günüydü ve adına da ‘Sevgililer Günü’ koymuşlardı. Ticaret yapanların dört gözle bekledikleri günlerden birisiydi. Yükledikleri anlama göre de ticaret yapılıyor ve tüketim toplumu olan bizler alış veriş yaparak sevgililer gününü boş geçirmeden para harcamanın telaşına düşüyorduk.

Ticaret adına uydurulan günler…

Ticaret adına uydurulmuş olsa da bu günden mutlu olanlar var elbette. Sevdiklerine insanın bir hediye alarak götürmesi elbette hoş ve şık olan davranıştır. Yılın her gününde bu hediyeyi takdim etmek mümkündür ama özel günlerde verilen hediyelerin anlamı büyüktür.

Bunu bilen ticaret zihniyeti günlere anlam yükleyerek satış yapabilmenin de derdine düştüler. Dün bu önemli günlerden birisi olarak caddelerdeki insanların elinden düşmeyen tek hediye ‘GÜL’ desem yalan olmaz…

Bir tane gülün 10 liradan satıldığı bir Türkiye’den bahsediyoruz. 14 Şubat günü harici tanesi 1 lira olan gülün o gün 10 liradan satılmasının anlamı ‘ticaret adına’ diyerek nitelendirmek gerekiyor.

Vitrinlerdeki tüm satış malzemeleri genelde tüketime yönelik ve maddi anlamda da fiyatları yüksek tutulan ürünlerle doluydu.

Gençlere yarayan, onları heyecana sevk eden, seven ve sevilen her insanın birbirine hitap şekillerinin dahi değiştiği bu günde özelde bir hediye ile tüketim toplumu olmamızı isteyenlere inat kendi adıma olmamak için direnenlerdenim.

Belki becerdim, beceremedim bilmiyorum ama ben özel günlerin insanları çok mutlu etmediğini düşünüyorum. Bu mutsuzlukta maddi anlamda elbette ortaya çıkan mutsuzluk. Yoksa manevi değeri yüksek. Buna itirazım yok.

Kredi kartı ile sevgililer günü diyerek soyulmanın, dökülmenin anlamı yok diye düşünenlerdenim. Bahçenizde koparacağınız bir gül ile de sevginizi dile getirebilirsiniz: 10 liraya satılan güller yerine bu gülleri de tercih edebilirsiniz.

Sözün özü, dökülüp saçılmadan sevdiklerinizi hatırlayabilmiş iseniz ne mutlu sizlere…

Bu kadar ekonomik koşulların zorluğunun yaşandığı ülkemizde bu özel günler nedeniyle kredi kartlarını şişirmenin ve sonra da altında kalmanın hiçbir gereği yok…

Hepinizin sevgililer günü kutlu olsun.

GAZETECİ SİYASETÇİ

14/09/2021

12/11/2020

19/03/2020

17/03/2020

14/03/2020

13/03/2020

08/03/2020

07/03/2020

05/03/2020

29/02/2020

29/02/2020

28/02/2020

22/02/2020

22/02/2020

18/02/2020

15/02/2020

Address

Telephone

Website

Alerts

Shortcuts

Share