Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari'de bulunan M.Ö. ... Tüm bu tarihi belgelerden anlaşıldığı kadarıyla, Harran adı 4000 yıldan beri değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Harran adı, Sümerce ve Akatça “Seyahat-Kervan” anlamına gelir
Tevrat’ta “Haran” olarak geçen yerin burası olduğu söylenir. İslam tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamber’in torunlarından Kaynan’a veya İbrahim Peygamber’in kardeşi “Aran”a (Haran) bağlarlar. XIII.yy tarihçilerinden İbni Şeddad, Hz. İbrahim’in Filistin’e gitmeden önce bu şehirde oturduğunu, bu nedenle Harran’a Hz. İbrahim’in şehri de denildiğini, Harran’da İbrahim Peygamber’in evinin, adını taşıyan bir mescidin, O’nun otururken yaslandığı bir taşın var olduğunu yazmaktadır.
Harran tarihiyle ilgili en doğru bilgiler arkeolojik kazılardan elde edilen buluntulara dayanmaktadır. Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari’de bulunan M.Ö.II. bin başlarına ait çivi yazılı tabletlerde “Har-ra-na” veya “Ha-ra-na” şeklinde rastlanmaktadır. Kuzey Suriye’de Ebla’da bulunan tabletlerde ise Harran’dan “Ha-ra-an” olarak bahsedilmektedir. M.Ö.II. binin ortalarına ait Hitit tabletlerinde, Hititlerle Mitannilerarasında yapılan bir antlaşmaya Harran’daki Ay Tanrısı’nın (Sin) ve Güneş Tanrısının (Şamaş) şahit tutulduğu belirtilmektedir.
Tüm bu tarihi belgelerden anlaşıldığı kadarıyla, Harran adı 4000 yıldan beri değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Harran adı, Sümerce ve Akatça “Seyahat-Kervan” anlamına gelen “Haran-u” dan gelmektedir. Bazı kaynaklar bu kelimenin “kesişen yollar” veya “şiddetli sıcak” anlamına geldiğini de kaydetmektedirler. Gerçekten de Harran Kuzey Mezopotamya’dan gelerek batı ve kuzey batıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Harran, Anadolu ile sıkıticaret ilişkileri
Afrodisias Antik Kenti
Aydın ili, Karacasu ilçesi, Geyre Mahallesi sınırları içinde yer alan Aphrodisias Antik Kenti, Menderes (Meander) Irmağı’nın bir kolu olan Dandalaz (Morsynus) Çayı’nın oluşturduğu bereketli vadide, denizden yaklaşık 600 metre yükseklikte bir plato üzerinde yer almaktadır. Tarih boyunca, içinde bulunduğu nehir havzasının doğal özelliklerinden beslenen kentin Antik Dönem’deki en büyük zenginlik kaynağını ise kentin kuzeyinde, Babadağ eteklerinde yer alan mermer ocakları sağlamıştır.
Yerleşim tarihi MÖ 5. bin yıl ortalarına kadar uzanan Aphrodisias, MÖ 6. yüzyılda küçük bir köy görünümünde iken, MÖ 2. yüzyılda Menderes Vadisi'ndeki yoğun şehirleşme döneminde kent devleti (polis) statüsü kazanmıştır. MÖ 1. yüzyılda Roma ile yakın ilişkilere sahip olan Aphrodisias, daha sonra Roma İmparatoru olarak Augustus unvanını alacak olan Octavian tarafından “Tüm Asya’dan kendime bu kenti seçtim.” sözleriyle koruma altına alınmış ve Roma Senatosu tarafından MÖ 39 yılında vergi muafiyeti ve özerklik gibi ayrıcalıklar tanındıktan sonra hızla gelişmeye başlamıştır.
Aphrodisias’ın arkeolojik önemi, Geç Helenistik Dönem’den Roma ve Bizans dönemlerine kadar süren yoğun bir fikir ve değer alışverişini gözler önüne seren, büyük ölçüde mermerden inşa edilmiş yapıların ve bunlarla ilişkili kabartma ve yazıtların istisnai ölçüde iyi korunmuş olmasından gelmektedir. Aphrodisias, MS 1.-5. yüzyıllar arasında bütün Akdeniz dünyasında büyük üne kavuşan, başta Roma olmak üzere, İmparatorluğun dört bir yanında imzalarını taşıyan eserleri bulunan heykeltıraşlar yetiştirmiştir. Mermer ocaklarının kente eşine az rastlanır derecede yakın olması, Aphrodisias'ın mermer heykel sanatı için yüksek kaliteli bir üretim merkezi haline gelmesinin önemli bir nedenidir. Bu özelliği sayesinde Roma İmparatorlu
Zeugma Antik Kentinin koruyucusu savaş tanrısı bronz Mars heykeli
Mars Heykeli, Zeugma Antik Kenti’nin maden buluntularından en değerlisi. Roma döneminin Savaş Tanrısı olarak bilinen Mars ‘Baharın uyanışını’ temsil ediyor. Aynı zamanda Anadolu’da barışın simgesi ve yaşamın güvencesi olarak da kabul ediliyor.
Roma döneminde heykeller, krallıkların ya da ülkelerin bölgedeki hegomanyasının bir kanıtı olarak görülür. Gittikleri yerlere Tanrı ya da kral heykeli dikerler ve halka ‘Ben sizin koruyucunuzum’ mesajı verirler. Bu, devlet koruma ve yönetme sanatıdır. Mars da Roma döneminin Savaş Tanrısı olarak bilinir. Hem savaşı hem de baharı simgeler. Mars, çatık kaşlı ama sevecen, babacan bir bakışa sahiptir. Bir elindeki mızrağı ile ‘saldırıya hazırım’ saldırıya hazırım mesajı verirken, mızrağı geriye çekip, elindeki bahar dalını ileriye uzatarak sevgiyi ve yaşamı ön planda tuttuğunun işaretini veriyor #mars
Dara Antik Kenti'nde 3000 yıllık toplu mezarlık (Dünyada başka örneği yok)
Mardin kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Mahallesi’nde yer alan ve tarihte Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden Dara Antik Kenti´nde, Roma Dönemi’nde, 'Yeniden Diriliş' törenlerinin yapıldığı, binlerce kişinin kemik ve kafa taşlarının bir arada olduğu 1500 yıllık galeri mezarlık, bir ilk olma özelliğini taşıyor.M.S. 6'ncı yüzyılda oluşturulan bu alanın Hristiyanlık inancındaki, yeniden diriliş ayinleri için Romalılar tarafından inşa edilen toplu bir mezarlık alanı olduğu ve dünyada başka örneğinin olmadığı anlaşıldığından, buluntuların yerinde korunmasına ve sergilenmesine karar verilmesi üzerine geçen yıl halkın ziyaretine açıldı.
KABARTMANIN ÜZERİNDE ÖLÜLERİN YENİDEN DİRİLTİLME SAHNESİ İŞLENMİŞ
toplu mezar, ana kayanın oyulmasıyla 3 kattan oluşuyor. Katlar işlevsel olarak birbirinden ayrılarak üst kat, ritüel sahnelerinin sergilendiği alan, orta kat, dört kenarında bulunan tonozlu mezarlarda çoklu gömülerin yapıldığı alan, alt kat ise toplu gömüler için kullanılmış. Toplu mezara giriş, üzerinde kabartmalar bulunan görkemli bir kapıyla sağlanıyor. Kabartmanın üzerinde ölülerin yeniden diriltilme sahnesi işlenmiş. Kabartmanın sol tarafında kanatlı bir figür bulunmakta olup, galeri toplu mezarın, rahat ve uygun koşullarda ziyaret edebilmesi için girişi cam cephe ile kapatılarak, ziyaretçiler için yürüyüş platformu oluşturulduD rda'da yapılan kazılarda, nekropol alanının uzun dönemler kullanıma tabi tutulduğu, çeşitli dönemlerde farklı kültür ve inançlara ait gömüler yapıldığı anlaşılmış ve 2010 yılında galeri mezarda yapılan kazılar sırasında, mezarın alt katında yüzlerce insana ait mezar açığa çıkarılmıştı. Bu mezarların kutsal kitaplarda ruhlara nefes verilmesi ve yeniden diri
Tarihi sil baştan yazdıran keşif Göbeklitepe
#Göbeklitepe #balıklıgöl #mardin #museum #müze #van #vankalesi #vangölü #tuşbaantikkenti #ahlat #ankatur #nemrut #antakya #kültürgezileri #arkeoloji #titustüneli #beşiklimagara #harran #şanlıurfa #Gapturu #gaziantep #adiyaman #Diyarbakır #ongözlüköprü #gezi #travel #surlar
Gaziantep Arkeoloji Müzesi İstasyon Caddesi üzerinde bulunmakta olup, arkeolojik kazılarla ve satın alma yöntemiyle oluşturulan ilgi çekici ve zengin bir koleksiyona sahiptir. Alt Paleolitik Dönem'den günümüze kadar kesintisiz iskân gören Gaziantep’te müze kurma çalışmalarının tarihi 1944 yılına dayanmaktadır. 1969 yılında İstasyon Caddesi üzerinde bulunan Arkeoloji Müzesi'nin teşhir ve tanzimi yapılarak hizmete açılmıştır. Müzenin eser yönünden zenginleşmesi ve Zeugma Antik Kenti'nden çıkarılan mozaiklerin de bir dönem Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmesiyle mekân yetersizliği ortaya çıkmış, 2011 yılında mozaiklerin Zeugma Mozaik Müzesi'ne taşınmasıyla Gaziantep Arkeoloji Müzesi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeniden projelendirilerek çağdaş müzecilik anlayışına uygun, birçok yenilikler ve modern sergileme yöntemleri kullanılıp, teşhir alanları genişletilerek 18 Mayıs 2017 tarihinde yeniden ziyaretçilere açılmıştır.
Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde Alt Paleolitik Dönem'den Cumhuriyet Dönemi'ne kadar olan sergileme üniteleriyle ziyaretçileri adeta geçmişten günümüze tarihsel bir yolculuğa çıkarmaktadır. Bu yolculuk zemin kattan başlayıp, tarihsel dönemlerin sıralanışına göre Cumhuriyet Dönemi'ne kadar uzanmaktadır. Zemin katta duvarlarda Gaziantep’in geçirdiği tarihsel dönemler ve Gaziantep’in tarihteki isimleri görsel olarak ziyaretçilere sunulmaktadır.
Jeolojik Dönem fosil ve kayaçları ile başlayan teşhir, Gaziantep’in Doğa Tarihi ve Alt Paleolitik dönemin özelliklerinin çarpıcı bir şekilde teşhiri ile devam etmektedir. Nesli tükenmiş olan Maraş Fili’nin eldeki iskeletleri de müzede sergilenmektedir. Paleolitik Dönem ünitesinin hemen yanında tarihin en önemli devirlerinden biri olan ve insanlık tarihine yön veren Neolitik Dönem'e ait taş heykel teşhiri ile devam etmektedir.
Gaziantep’in Kalkolitik ve Eski Tun
Rumkale Halfeti
Şanlıurfa
Rumkale, Fırat Nehri ile Merzimen Çayı’nın birleştiği, yüksek kayalarla örtülü bir tepe üzerinde konumlanmıştır. Antik Dönem'den günümüze kadar Şitamrat, Kal-a Rhomayta, Hromklay, Ranculat, Kal-at el Rum, Kal-at el Müslimin ve Kale-i Zerrin (Altın Kale) gibi bir çok isimle adlandırılan Rumkale’deki mimari kalıntılar Geç Roma ve Ortaçağ karakteri taşımaktadır. Kalede bugün görülebilen yapılar arasında Aziz Nerses Kilisesi, Barşavma Manastırı, çok sayıda yapı kalıntısı, su sarnıçları, kuyu ve hendek yer almaktadır.
Roma Dönemi'nde Hz. İsa’nın havarilerinden Yohannes’in Rumkale’ye gelip yerleşmesi ve burada Hıristiyanlık dinini yayması nedeniyle, bu yerleşim yeri Hıristiyanlık tarihinde önemli bir rol oynamaktadır. Yohannes’in, İncil’in kopyasını Rumkale’de bir mağarada sakladığı daha sonra kopyaların buradan alınıp Beyrut’a götürüldüğü anlatılmaktadır.
#şanlıurfa #halfeti #gapturu #gaziantep #adiyaman #nemrut #Diyarbakır #şanlıurfa #antakya #kültürgezileri #arkeoloji #göbeklitepe #mardin #midyat #van #tuşbaantikkenti #titustüneli #beşiklimagara #mozaikmüzesi #zeugma
ARKEOLOJİNİN GİZEMİ KÜLTÜR GEZİLERİ
Sülûk han
Büyük Gap turu 22-28 Haziran
7 Gün 6 Gece
Antakya Gaziantep Adıyaman Şanlıurfa Mardin Midyat Diyarbakır Batman Van
Buluşma noktamız Adana
1 Gün:
Hitit krali ikinci Şuppililuma heykelinin ve Pisidia Antiokheia Antik Kenti mozaikleri, Büyük Bazilika Taban Mozaiklerinin de sergilendiği ANTAKYA MOZAİK ve Arkeoloji Müzesi ve Dünyanın ilk kilisesi olan ve “Hristiyanlık” isminin ilk kez zikredildiği Saint Pierre kilisesini Seleucia Pieria Antik kenti mezarlığı olan ve bugün yerli halk tarafından beşikli mağara olarak adlandırılan Nekropolisi ve imparator Titus tarafından yapılan TITUS TÜNELİNİ gezeceğiz.
2 Gün
Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra Kültür bakanlığının da simgesi olan Çingene kızı mozaiğinin sergilendiği,Dünyanın en büyük mozaik müzesi olan ZEUGMA Mozaik Gaziantep Bakırcılar çarşısı geziyor ve meşhur Tahmis kahvesinde Menengiç kahvemizi içiyoruz.
Komegena Kralı I Antiochos'un tümülüsünün bulunduğu NEMRUT DAĞINI çıkıyoruz
3 Gün
Sabah erken otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası HARRAN'a geçip,ve yine Dünyada üç bölgede olan Konik Kubbeli evleri ile koruma altına alınan Ulu camii kalıntıları,Kale, Şehir surları Anadolu'nun ilk üniversitesi olma özeliğine sahip Harran Üniversitesi 1260 yıllık Harran rasathane kulesi ve geleneksel evleri geziyoruz daha sonra ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİNİ ve Eyüp peygamberin çile çektiği mağara,makamındaki kuyuyu ziyaret ederek,şifalı sulardan içip Hz İbrahimin ateşe atıldığı yer olan ,BALIKLI GÖLÜ geziyoruz akşam SIRA GECESİNE geçiyoruz.
4 Gün
Sabahı otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası Dünya tarihini değiştiren ve Dünya Arkeolojisinin göz bebeği olan Mısır Piramitleri”nden yaklaşık 7.500 yıl eski olan GÖBEKLİTEPE ye hareket ediyoruz
Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden birisi olan Ro
Arkeolojinin Gizemi 6-12Nisan
2020 Nisan ayı Büyük Gap turu ön kayıtlar başladı
Arkeolojinin Gizemi ANKA TUR işbirliği ile
0507 7405977 - 0535 7242727
#Arkeolojiningizemi #gapturu #antiktur
#Antakya #Adıyaman #Nemrut #Gaziantep #Şanlıurfa #Mardin #Midyat #Diyarbakır #Batman #Hasankeyf #Van #Akdamarkilisesi #Vangölü #Göbeklitepe #Zeugma #Bakırcılarçarsısı #Müze #Ongözlüköprü #Mardinkapı #Keçikapı #Titustüneli #Dünyanınilkkilisesi #stpierre #Hatay #Harran #rasathane #Daraantikkenti