Kayseri Develi

Kayseri Develi İster ALMANYA HEİDELDERD e yaşa, ister FRANSA LİLLEde YAŞA isterAMERİKADA yada İSTANBUL İZM?

ingilizce öğrenmenin en kolay yolu
19/05/2020

ingilizce öğrenmenin en kolay yolu

İngilizce öğrenmenin kolay ve eğlenceli yöntemi.

.    "Selçuklu Beyi Melik Gazi,     1134 yılında hayatını kaybediyor ve sağlığında yaptırdığı türbeye    .              ...
10/03/2020

. "Selçuklu Beyi Melik Gazi,
1134 yılında hayatını kaybediyor ve sağlığında yaptırdığı türbeye .
mumyalanarak koyuluyor..
Ayva yaprağına doktordan daha çok inananlar bir dedikodu üzerine harekete geçiyorlar :
"Mumyadan alınan parça; yemeklere, içeceklere katılırsa cinsel gücü artırıyor!.."
Kısır kadınların ve erkeklerin çocuk sahibi olmasını sağlıyormuş!..
Melik Gazi'nin 1935 yılında önce bir kolu, sol kolu koparıla koparıla zaman içinde yok oluyor..
Dişlerini bile söküp deri ve kemiklerinden küçük parçalar alıyorlar. Mumya her gün eriyor..
Bitmiyor Melik Gazi'nin ölümü sonrasında çektikleri.. Sen koskoca Selçuklu Beyi ol, dişlerini, kolunu yesinler..
1978 yılında, Melik Gazi ve üç Selçuklu yöneticisinin mumyalarının bir bölümü, dileklerini aktarmak üzere mumla türbeye giren kişiler yüzünden yanıyor. .
Yanan kısma hoyratça su dökülünce Melik Gazi ve Selçuklu yöneticileri biraz daha azalıyor yattıkları yerde..
Yetmiyor, mumya koktu diyerek havalandırmaya, güneşte kurutmaya çıkarıyorlar. Koskoca Melik Gazi'ye yeni yıkanmış halı muamelesi yapılıyor anlayacağınız.
1996 yılında, "İslamiyet'te mumya olmaz, bu ne böyle?" tepkileri sonrasında mumyaları toprağa gömüyorlar.. .
İslamiyet'te mumya yok ama, mumyadan deri, kemik, diş koparıp çorbaya, musakkaya, çaya karıştırıp cinsel güç aramak var mı?!..
"Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu", mumyaları topraktan çıkarma kararı alıyor. Mumyalardan geriye ne kaldıysa kurtarılıyor..

27/02/2020

Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari'de bulunan M.Ö. ... Tüm bu tarihi belgelerden anlaşıldığı kadarıyla, Harran adı 4000 yıldan beri değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Harran adı, Sümerce ve Akatça “Seyahat-Kervan” anlamına gelir

Tevrat’ta “Haran” olarak geçen yerin burası olduğu söylenir. İslam tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamber’in torunlarından Kaynan’a veya İbrahim Peygamber’in kardeşi “Aran”a (Haran) bağlarlar. XIII.yy tarihçilerinden İbni Şeddad, Hz. İbrahim’in Filistin’e gitmeden önce bu şehirde oturduğunu, bu nedenle Harran’a Hz. İbrahim’in şehri de denildiğini, Harran’da İbrahim Peygamber’in evinin, adını taşıyan bir mescidin, O’nun otururken yaslandığı bir taşın var olduğunu yazmaktadır.

Harran tarihiyle ilgili en doğru bilgiler arkeolojik kazılardan elde edilen buluntulara dayanmaktadır. Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari’de bulunan M.Ö.II. bin başlarına ait çivi yazılı tabletlerde “Har-ra-na” veya “Ha-ra-na” şeklinde rastlanmaktadır. Kuzey Suriye’de Ebla’da bulunan tabletlerde ise Harran’dan “Ha-ra-an” olarak bahsedilmektedir. M.Ö.II. binin ortalarına ait Hitit tabletlerinde, Hititlerle Mitannilerarasında yapılan bir antlaşmaya Harran’daki Ay Tanrısı’nın (Sin) ve Güneş Tanrısının (Şamaş) şahit tutulduğu belirtilmektedir.

Tüm bu tarihi belgelerden anlaşıldığı kadarıyla, Harran adı 4000 yıldan beri değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Harran adı, Sümerce ve Akatça “Seyahat-Kervan” anlamına gelen “Haran-u” dan gelmektedir. Bazı kaynaklar bu kelimenin “kesişen yollar” veya “şiddetli sıcak” anlamına geldiğini de kaydetmektedirler. Gerçekten de Harran Kuzey Mezopotamya’dan gelerek batı ve kuzey batıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Harran, Anadolu ile sıkıticaret ilişkileri bulunan Asurlu tüccarların önemli uğrak yerlerinden biri idi. Anadolu’dan Mezopotamya’ya, Mezopotamya’dan Anadolu’ya olan ticaret akışının binlerce yıl Harran üzerinden yapılmış olması bu tarihi kentte zengin bir kültür birikiminin oluşmasına neden olmuştur.

Harran; Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya’daki Asur ve Babiller’in politeist inancına dayanan Paganistliğin (Putperestlik) önemli merkezlerinden olması yönüyle de ünlü idi. Bu nedenledir ki Harran’da Astronomi ilmi çok ilerlemiştir. Babiller döneminde “tanrıların efendisi-rabbi” olarak adlandırılan ay tanrısı “sin” Paganistlerin en büyük tanrısı olma özelliğini asırlar boyu devam ettirmiş ve Romalılar döneminde “mar alahe”olarak adlandırılmıştır. İslam kaynaklarında “Harraniler” (Putperestler) adıyla anılan bu dinin mensuplarının bir kısmı, Abbasi Halifesi Me’mun’un “Kur’an’da geçen bir dini seçin” zorlaması üzerine Hıristiyan, bir kısmı daMüslüman olmuş, önemli bir kısmı ise “Hiç kötülük etmeyen yüce bir yaratıcı” nın varlığını kabul eden ve Kur’an’da ehl-i kitapla beraber üç defa zikredilen, İslam hukukçularına göre Hıristiyan ve Musevilerle aynı hukuki haklara sahip olan güney Mezopotamya’daki Sabiilerin monoteist inanç sistemini benimsemiştir. Sabiizmi benimseyen bu grup “Harranlı Sabiiler” olarak anılagelmiştir.

Urfa’nın Hıristiyanlığın en önemli merkezlerinden biri haline gelmesine karşılık, Harran Sabiilerin merkezi olmuş ve Hıristiyanlar Harran’a putperest şehri anlamına gelen “Hellenopolis” adını vermişlerdir. Sabiiler Harran’daki varlıklarını M.S.XI.yy.a kadar sürdürmüşlerdir.

Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi “Harran Ekolü” dür. İlk çağdan beri varlığı bilinen Harran Üniversitesi’nde dünyaca ünlü bir çok bilgin yetişmiştir. Abbasi hükümdarı Harun Reşit zamanında “Harran Üniversitesi” dünyaca büyük bir ün kazanmıştır.

Cüllab ve Deysan ırmaklarının suladığı kuzey Mezopotamya düzlüğünde bulunan Harran Ovası tarihte bir ağ gibi su kanalları ile örülmüş bir tarım sahası idi. 1184 yılında Harran’ı ziyaret eden Seyyah İbni Cübeyr, burasının gölgelik ve ağaçlık olduğunu, çeşitli meyve ve sebzelerin yetiştiğini, uzun süren bir kuraklık sonucunda ise harap olduğunu yazmaktadır. 1242 yılında Harran’a gelen İbni Şeddad şunları yazmaktadır: “Deysan ve Cüllab nehirleri arasında kurulmuş olan şehirdeki imalathanelere Cüllab nehrinden su gelirdi. Cüllab, Diphisar adlı bir köyden çıkar ve Harran’ı sulardı. Nehrin suları şehrin bazı evlerine kadar ulaşırdı. Harran’da 14 hamam vardı. Devlet ovadaki sulamadan 170 000 dirhem vergi alıyordu”.

Fatımiler, Zengiler, Eyyubiler ve Selçuklular gibi Türk-İslam devletlerinin yerleşmesine sahne olan Harran, 1260 yılı başlarında Moğollar tarafından işgal edildi. 1270 yılında Moğollar burayı ellerinde tutamayacaklarını anlayınca Camiini, surlarını ve kalesini yakıp yıkarak kenti tahrip ettiler. Halk Mardin, Dimaşk (Şam) ve Haleb’e kaçtı. Etraftaki göçebeler tarafından işgal edilen tarihin bu altın şehri bir köy haline geldi ve o muhteşem günlerine bir daha dönemedi.

24/02/2020

Afrodisias Antik Kenti

Aydın ili, Karacasu ilçesi, Geyre Mahallesi sınırları içinde yer alan Aphrodisias Antik Kenti, Menderes (Meander) Irmağı’nın bir kolu olan Dandalaz (Morsynus) Çayı’nın oluşturduğu bereketli vadide, denizden yaklaşık 600 metre yükseklikte bir plato üzerinde yer almaktadır. Tarih boyunca, içinde bulunduğu nehir havzasının doğal özelliklerinden beslenen kentin Antik Dönem’deki en büyük zenginlik kaynağını ise kentin kuzeyinde, Babadağ eteklerinde yer alan mermer ocakları sağlamıştır.

Yerleşim tarihi MÖ 5. bin yıl ortalarına kadar uzanan Aphrodisias, MÖ 6. yüzyılda küçük bir köy görünümünde iken, MÖ 2. yüzyılda Menderes Vadisi'ndeki yoğun şehirleşme döneminde kent devleti (polis) statüsü kazanmıştır. MÖ 1. yüzyılda Roma ile yakın ilişkilere sahip olan Aphrodisias, daha sonra Roma İmparatoru olarak Augustus unvanını alacak olan Octavian tarafından “Tüm Asya’dan kendime bu kenti seçtim.” sözleriyle koruma altına alınmış ve Roma Senatosu tarafından MÖ 39 yılında vergi muafiyeti ve özerklik gibi ayrıcalıklar tanındıktan sonra hızla gelişmeye başlamıştır.

Aphrodisias’ın arkeolojik önemi, Geç Helenistik Dönem’den Roma ve Bizans dönemlerine kadar süren yoğun bir fikir ve değer alışverişini gözler önüne seren, büyük ölçüde mermerden inşa edilmiş yapıların ve bunlarla ilişkili kabartma ve yazıtların istisnai ölçüde iyi korunmuş olmasından gelmektedir. Aphrodisias, MS 1.-5. yüzyıllar arasında bütün Akdeniz dünyasında büyük üne kavuşan, başta Roma olmak üzere, İmparatorluğun dört bir yanında imzalarını taşıyan eserleri bulunan heykeltıraşlar yetiştirmiştir. Mermer ocaklarının kente eşine az rastlanır derecede yakın olması, Aphrodisias'ın mermer heykel sanatı için yüksek kaliteli bir üretim merkezi haline gelmesinin önemli bir nedenidir. Bu özelliği sayesinde Roma İmparatorluğu’nun Asya Eyaleti’nde, dönemin mermer sanatı ve mimarisinin tüm yönleriyle araştırılıp anlaşılmasını sağlayan kentlerden biri olmuştur. Kente adını veren ve kent kimliğinin gelişiminde önemli rol oynayan Aphrodite kutsal alanının ve kentteki özgün Aphrodite kültünün de Akdeniz Havzasında geniş bir alanı kültürel açıdan etkilediği bilinmektedir.

Bu özellikleri nedeniyle, Aphrodisias Antik Kenti yaklaşık 2-3 km. kuzeydoğusunda bulunan antik mermer ocakları ile birlikte 2017 yılında Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmiştir.

21/02/2020

Zeugma Antik Kentinin koruyucusu savaş tanrısı bronz Mars heykeli

Mars Heykeli, Zeugma Antik Kenti’nin maden buluntularından en değerlisi. Roma döneminin Savaş Tanrısı olarak bilinen Mars ‘Baharın uyanışını’ temsil ediyor. Aynı zamanda Anadolu’da barışın simgesi ve yaşamın güvencesi olarak da kabul ediliyor.

Roma döneminde heykeller, krallıkların ya da ülkelerin bölgedeki hegomanyasının bir kanıtı olarak görülür. Gittikleri yerlere Tanrı ya da kral heykeli dikerler ve halka ‘Ben sizin koruyucunuzum’ mesajı verirler. Bu, devlet koruma ve yönetme sanatıdır. Mars da Roma döneminin Savaş Tanrısı olarak bilinir. Hem savaşı hem de baharı simgeler. Mars, çatık kaşlı ama sevecen, babacan bir bakışa sahiptir. Bir elindeki mızrağı ile ‘saldırıya hazırım’ saldırıya hazırım mesajı verirken, mızrağı geriye çekip, elindeki bahar dalını ileriye uzatarak sevgiyi ve yaşamı ön planda tuttuğunun işaretini veriyor

ARKEOLOJİNİN GİZEMİ KÜLTÜR GEZİLERİBüyük Gap turu 22-28 Haziran7 Gün 6 GeceAntakya Gaziantep Adıyaman Şanlıurfa Mardin M...
21/02/2020

ARKEOLOJİNİN GİZEMİ KÜLTÜR GEZİLERİ

Büyük Gap turu 22-28 Haziran

7 Gün 6 Gece

Antakya Gaziantep Adıyaman Şanlıurfa Mardin Midyat Diyarbakır Van

Buluşma noktamız Adana

1 Gün:

Hitit krali ikinci Şuppililuma heykelinin ve Pisidia Antiokheia Antik Kenti mozaikleri, Büyük Bazilika Taban Mozaiklerinin de sergilendiği ANTAKYA MOZAİK ve Arkeoloji Müzesi ve Dünyanın ilk kilisesi olan ve “Hristiyanlık” isminin ilk kez zikredildiği Saint Pierre kilisesini Seleucia Pieria Antik kenti mezarlığı olan ve bugün yerli halk tarafından beşikli mağara olarak adlandırılan Nekropolisi ve imparator Titus tarafından yapılan TITUS TÜNELİNİ gezeceğiz.

2 Gün

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra Kültür bakanlığının da simgesi olan Çingene kızı mozaiğinin sergilendiği,Dünyanın en büyük mozaik müzesi olan ZEUGMA Mozaik Gaziantep Bakırcılar çarşısı geziyor ve meşhur Tahmis kahvesinde Menengiç kahvemizi içiyoruz.

Komegena Kralı I Antiochos'un tümülüsünün bulunduğu NEMRUT DAĞINI çıkıyoruz

3 Gün

Sabah erken otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası HARRAN'a geçip,ve yine Dünyada üç bölgede olan Konik Kubbeli evleri ile koruma altına alınan Ulu camii kalıntıları,Kale, Şehir surları Anadolu'nun ilk üniversitesi olma özeliğine sahip Harran Üniversitesi 1260 yıllık Harran rasathane kulesi ve geleneksel evleri geziyoruz daha sonra ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİNİ ve Eyüp peygamberin çile çektiği mağara,makamındaki kuyuyu ziyaret ederek,şifalı sulardan içip Hz İbrahimin ateşe atıldığı yer olan ,BALIKLI GÖLÜ geziyoruz akşam SIRA GECESİNE geçiyoruz.

4 Gün

Sabahı otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası Dünya tarihini değiştiren ve Dünya Arkeolojisinin göz bebeği olan Mısır Piramitleri”nden yaklaşık 7.500 yıl eski olan GÖBEKLİTEPE ye hareket ediyoruz

Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden birisi olan Roma İmparatoru Anastasius tarafından doğu sınırını Sasanilere karşı korumak için askeri amaçlı garnizon kenti olarak kurulan DARA ANTİK kentini geziyoruz daha Deyrulzafaran Manastırı ve Ardından 15.yy Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Kasım tarafından yaptırılan Kasımiye Medresesi’ni geziyoruz. Bu noktada muhteşem Manzarasıyla MEZOPOTAMYA OVASINI fotoğraflıyoruz

5 Gün

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Mardin Arkeoloji Müzesini geziyor ve Ardından yürüyerek Şehidiye Camii . Tarihi Çarşıları ve sokaklar arasında kemerli geçişleri sağlayan Abbaraları göreceğiz. Sonrasında, 11.yy da yapıldığı tahmin edilen ve Ermeni bir usta tarafından yapılan minaresi ile meşhur Ulu Camii görüyoruz.

Midyat Telkariciler çarşısı ve Süryanilere ait MOR GABRİEL MANASTIRI'NI Gezip HASANKEYF'E varıyoruz Tarihi Hasankeyf manzaralı çayımızı kahvemizi içiyoruz

6 Gün

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde yer alan tarihi HEVSEL BAHÇELERİ,Yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen DİYARABAKIR SURLARI en eskisi olan Çin Seddi'nden sonra en uzun ikinci sur olma özelliği taşıyan Dünyanın en eski ve en sağlam surlarından olan Diyarbakır Surları On gözlü Köprü Mardin Kapı keçi burnu ve Sur içerisinde İslam tarihinin en eski camilerinden olduğuna inanılan, Anadolu’da kurulan ve İslam Dünyası’nın beşinci Haremi Şerifi olan Diyarbakır Ulu Camii'ni geziyoruz

7 Gün

VAN KALESİ. Urartu medeniyetinin başkenti olan TUŞBA ANTİK KENTİ kalıntılarını gördükten sonra VAN GÖLÜ üzerinde alacağımız tekne ile AKDAMAR KİLİSESİ'NE gidiyoruz daha sonra

Van gölü manzaralı çayımızı kahvemizi içiyoruz sonrasında dönüş için Van havalimanına geçiyoruz.

Fiyat tablosu

Ücrete dahil hizmetler ;

*Gidiş -dönüş ekonomik sınıf uçak bileti..

*lüks araçlarla ulaşım

* Sıra Gecesi Eğlencesi

* 6 Gece 3* veya 4* Otel konaklama.

* Tekne turu.

* Seyahat sağlık sigortası.

* 6 Sabah kahvaltısı.

* 6 Akşam yemeği (biri sıra gecesi yemeği

* Van gölü tekne

Ücrete dahil olmayanlar;

* Öğlen yemekleri .

* Müze ,ören giriş yerleri ücretleri

* Nemrut dağına çıkış minibüs ücreti

* Yemeklerde alınan extra içecekler

Ödeme Koşulları

2: Dönem: Şubat ayı: Uçaklı 2.550 / Adana'dan katılım sağlayanlar uçaksız 1.900

Kişi Başı 750 tl ön ödeme alınacaktır.

İrtibat Ankatur 0535 724 2727 - 507 7405977

#

19/02/2020

Dara Antik Kenti'nde 3000 yıllık toplu mezarlık (Dünyada başka örneği yok)

Mardin kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Mahallesi’nde yer alan ve tarihte Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden Dara Antik Kenti´nde, Roma Dönemi’nde, 'Yeniden Diriliş' törenlerinin yapıldığı, binlerce kişinin kemik ve kafa taşlarının bir arada olduğu 1500 yıllık galeri mezarlık, bir ilk olma özelliğini taşıyor.M.S. 6'ncı yüzyılda oluşturulan bu alanın Hristiyanlık inancındaki, yeniden diriliş ayinleri için Romalılar tarafından inşa edilen toplu bir mezarlık alanı olduğu ve dünyada başka örneğinin olmadığı anlaşıldığından, buluntuların yerinde korunmasına ve sergilenmesine karar verilmesi üzerine geçen yıl halkın ziyaretine açıldı.

KABARTMANIN ÜZERİNDE ÖLÜLERİN YENİDEN DİRİLTİLME SAHNESİ İŞLENMİŞ
toplu mezar, ana kayanın oyulmasıyla 3 kattan oluşuyor. Katlar işlevsel olarak birbirinden ayrılarak üst kat, ritüel sahnelerinin sergilendiği alan, orta kat, dört kenarında bulunan tonozlu mezarlarda çoklu gömülerin yapıldığı alan, alt kat ise toplu gömüler için kullanılmış. Toplu mezara giriş, üzerinde kabartmalar bulunan görkemli bir kapıyla sağlanıyor. Kabartmanın üzerinde ölülerin yeniden diriltilme sahnesi işlenmiş. Kabartmanın sol tarafında kanatlı bir figür bulunmakta olup, galeri toplu mezarın, rahat ve uygun koşullarda ziyaret edebilmesi için girişi cam cephe ile kapatılarak, ziyaretçiler için yürüyüş platformu oluşturulduD rda'da yapılan kazılarda, nekropol alanının uzun dönemler kullanıma tabi tutulduğu, çeşitli dönemlerde farklı kültür ve inançlara ait gömüler yapıldığı anlaşılmış ve 2010 yılında galeri mezarda yapılan kazılar sırasında, mezarın alt katında yüzlerce insana ait mezar açığa çıkarılmıştı. Bu mezarların kutsal kitaplarda ruhlara nefes verilmesi ve yeniden dirilişin canlandırıldığı, 'Ezekiel-ölüleri dirilten peygamber' ile ilişkilendirildiği ve bu insanların yeniden dirileceklerine inandıkları gün için bu mezarda toplandıkları tespit edilmiştiAlanda 3 bin kişilik toplu mezarın olduğunu anlatan Mardin Kültür ve Turizm İl Müdürü Alaaddin Aydın, Dara Antik Kenti’ni, 'Askeri garnizon şehri' olarak kurulduğunu hatırlatarak, burada yeniden diriliş törenlerinin yapıldığı antik Roma Mezarlığı’nın hem restorasyonunu, hem de çevre düzenlemesini yaptıklarını söyledi. 1500 yıldır mezarlık olarak kullanılan alanın turizm için çok önemli bir değer taşıdığını ifade eden Aydın, mezarda bulunan 3 binin üzerinde kişiye ait olan insan kemiklerinin yeniden dirilecekleri gün için bu mezarda toplandıklarını tahmin ettiklerini dile getirerek, "Burası 6'ncı yüzyıllarda kullanılmış bir mezarlık alanı. Yapılan kazı çalışmasıyla çok sayıda insanın kemikleri ortaya çıkarıldı. Savaşta öldürülenlere ithafen, Doğu Romalılar tarafından 591 yılında yaptırılmış.

DOYA DOYA ÇANAKKALE GEZİSİ1.GÜN*Çanakkale Otagarında Buluşma *Feribot ile Eceabat’a Geçiş *Sabah Kahvaltısı (Serbest Zam...
15/02/2020

DOYA DOYA ÇANAKKALE GEZİSİ

1.GÜN
*Çanakkale Otagarında Buluşma *Feribot ile Eceabat’a Geçiş *Sabah Kahvaltısı (Serbest Zaman) *Seyit Onbaşı Anıtı
*Büyük Türk Anıtı (Abide)
*Öğle Yemeği (Serbest Zaman)
*Arı Burnu
*Anzak Koyu
*Otelde Akşam Yemeği ve Konaklama 2. GÜN
* Sabah Kahvaltısı (otelde)
*Feribot ile Eceabat’a Geçiş
*Alçıtepe
*Kanlı Sırt ( Lone Pine)
*57. Alay
*Conk Bayır
*Sağlık Müzesi
*Öğle Yemeği (Serbest Zaman) *Kilitbahir Kalesi
*Tabyalar
*Simülasyon Merkezi (Ekstra)
*Otelde Akşam Yemeği ve Konaklama
3. GÜN
* Sabah Kahvaltısı (otelde) *Aynalı Çarşı
*Çimenlik Kalesi
*Truva Atı
*Dönüş
TURA DAHİL OLANLAR
*HexagonTour Güvencesi
*Profesyonel Turist Rehberi Eşliğinde Gezi *Lüks Araçlar ile Ulaşım
*Araç İçi İkramlar
*Zorunlu Seyahat Sağlık Sigortası
TURA DAHİL OLMAYANLAR
*Tüm Müze ve Ören Yeri Giriş Ücretleri *Otel Dışında Alınan Yemekler

13/02/2020

Tarihi sil baştan yazdıran keşif Göbeklitepe

12/02/2020

Gaziantep Arkeoloji Müzesi İstasyon Caddesi üzerinde bulunmakta olup, arkeolojik kazılarla ve satın alma yöntemiyle oluşturulan ilgi çekici ve zengin bir koleksiyona sahiptir. Alt Paleolitik Dönem'den günümüze kadar kesintisiz iskân gören Gaziantep’te müze kurma çalışmalarının tarihi 1944 yılına dayanmaktadır. 1969 yılında İstasyon Caddesi üzerinde bulunan Arkeoloji Müzesi'nin teşhir ve tanzimi yapılarak hizmete açılmıştır. Müzenin eser yönünden zenginleşmesi ve Zeugma Antik Kenti'nden çıkarılan mozaiklerin de bir dönem Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmesiyle mekân yetersizliği ortaya çıkmış, 2011 yılında mozaiklerin Zeugma Mozaik Müzesi'ne taşınmasıyla Gaziantep Arkeoloji Müzesi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeniden projelendirilerek çağdaş müzecilik anlayışına uygun, birçok yenilikler ve modern sergileme yöntemleri kullanılıp, teşhir alanları genişletilerek 18 Mayıs 2017 tarihinde yeniden ziyaretçilere açılmıştır.
Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde Alt Paleolitik Dönem'den Cumhuriyet Dönemi'ne kadar olan sergileme üniteleriyle ziyaretçileri adeta geçmişten günümüze tarihsel bir yolculuğa çıkarmaktadır. Bu yolculuk zemin kattan başlayıp, tarihsel dönemlerin sıralanışına göre Cumhuriyet Dönemi'ne kadar uzanmaktadır. Zemin katta duvarlarda Gaziantep’in geçirdiği tarihsel dönemler ve Gaziantep’in tarihteki isimleri görsel olarak ziyaretçilere sunulmaktadır.
Jeolojik Dönem fosil ve kayaçları ile başlayan teşhir, Gaziantep’in Doğa Tarihi ve Alt Paleolitik dönemin özelliklerinin çarpıcı bir şekilde teşhiri ile devam etmektedir. Nesli tükenmiş olan Maraş Fili’nin eldeki iskeletleri de müzede sergilenmektedir. Paleolitik Dönem ünitesinin hemen yanında tarihin en önemli devirlerinden biri olan ve insanlık tarihine yön veren Neolitik Dönem'e ait taş heykel teşhiri ile devam etmektedir.
Gaziantep’in Kalkolitik ve Eski Tunç Çağı’nı temsil eden bölümde arkeolojik kazılarla ele geçirilen Şaraga, Sakçagözü, Gedikli, Tilmen, Zincirli ve Sam buluntuları sergilenmektedir. Eski Tunç Çağı’na ait bir mezar canlandırılarak buluntuları ile beraber teşhir edilmiştir. Gaziantep’te en önemli dönemlerden biri olan Geç Hitit Dönemi buluntuları müzenin zemin katında, ziyaretçilere dönemin özellikleriyle yansıtılmaktadır. Karkamış Antik Kenti buluntuları da burada sergilenmektedir. Bu bölümde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen ortostatların replikası yapılarak Geç Hitit Dönemi'nin saray yapısı teşhir edilmiştir. Ayrıca bu bölümde Anadolu/Kuzey Suriye kökenli bir yapı türü olan ve Demir Çağı’nda Anadolu, Suriye, Filistin, Batı İran ve Mezopotamya’da kamusal mimarlıkta yaygın olarak kullanılan Bit Hilani plan tipi, mimari anlayışın özellikleri gözler önüne serilmektedir.
Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nin birinci katında Anadolu uygarlıkları, damga ve silindir mühürler, Dülük Antik Kenti ve taş eserler, Demir Çağı, Pers Dönemi, Kommagene Krallığı ve takılar sergilenmektedir. Müzenin zemin katında Gaziantep’in Klasik/Hellenistik ve Roma Dönemi’nin önemli buluntuları, kireç taşından yapılmış heykeller, mezar stelleri, Roma Dönemi'ne ait bir aile mezar odası da teşhir edilmektedir.
Zeugma Antik Kenti kazılarında bulunan, Zeugma kil mühür baskılarının bir bölümü, sikkeler, Gaziantep İslam Dönemi ve Osmanlı Dönemi'nde ele geçen buluntular da burada sergilenmektedir. Müzenin bahçesinde ise Hitit ve Geç Hitit Dönemi’ne ait bazalt taştan kabartma steller, mezar taşları, Roma Dönemi lâhitleri, çeşitli yapılara ait taş mimari eser parçaları bulunmaktadır.

12/02/2020

Rumkale Halfeti
Şanlıurfa
Rumkale, Fırat Nehri ile Merzimen Çayı’nın birleştiği, yüksek kayalarla örtülü bir tepe üzerinde konumlanmıştır. Antik Dönem'den günümüze kadar Şitamrat, Kal-a Rhomayta, Hromklay, Ranculat, Kal-at el Rum, Kal-at el Müslimin ve Kale-i Zerrin (Altın Kale) gibi bir çok isimle adlandırılan Rumkale’deki mimari kalıntılar Geç Roma ve Ortaçağ karakteri taşımaktadır. Kalede bugün görülebilen yapılar arasında Aziz Nerses Kilisesi, Barşavma Manastırı, çok sayıda yapı kalıntısı, su sarnıçları, kuyu ve hendek yer almaktadır.

Roma Dönemi'nde Hz. İsa’nın havarilerinden Yohannes’in Rumkale’ye gelip yerleşmesi ve burada Hıristiyanlık dinini yayması nedeniyle, bu yerleşim yeri Hıristiyanlık tarihinde önemli bir rol oynamaktadır. Yohannes’in, İncil’in kopyasını Rumkale’de bir mağarada sakladığı daha sonra kopyaların buradan alınıp Beyrut’a götürüldüğü anlatılmaktadır.

ARKEOLOJİNİN GİZEMİ KÜLTÜR GEZİLERİBüyük Gap turu 22-28 Haziran7 Gün 6 GeceAntakya Gaziantep Adıyaman Şanlıurfa Mardin M...
02/02/2020

ARKEOLOJİNİN GİZEMİ KÜLTÜR GEZİLERİ

Büyük Gap turu 22-28 Haziran

7 Gün 6 Gece

Antakya Gaziantep Adıyaman Şanlıurfa Mardin Midyat Diyarbakır Batman Van

Buluşma noktamız Adana

1 Gün:

Hitit krali ikinci Şuppililuma heykelinin ve Pisidia Antiokheia Antik Kenti mozaikleri, Büyük Bazilika Taban Mozaiklerinin de sergilendiği ANTAKYA MOZAİK ve Arkeoloji Müzesi ve Dünyanın ilk kilisesi olan ve “Hristiyanlık” isminin ilk kez zikredildiği Saint Pierre kilisesini Seleucia Pieria Antik kenti mezarlığı olan ve bugün yerli halk tarafından beşikli mağara olarak adlandırılan Nekropolisi ve imparator Titus tarafından yapılan TITUS TÜNELİNİ gezeceğiz.

2 Gün

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra Kültür bakanlığının da simgesi olan Çingene kızı mozaiğinin sergilendiği,Dünyanın en büyük mozaik müzesi olan ZEUGMA Mozaik Gaziantep Bakırcılar çarşısı geziyor ve meşhur Tahmis kahvesinde Menengiç kahvemizi içiyoruz.

Komegena Kralı I Antiochos'un tümülüsünün bulunduğu NEMRUT DAĞINI çıkıyoruz

3 Gün

Sabah erken otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası HARRAN'a geçip,ve yine Dünyada üç bölgede olan Konik Kubbeli evleri ile koruma altına alınan Ulu camii kalıntıları,Kale, Şehir surları Anadolu'nun ilk üniversitesi olma özeliğine sahip Harran Üniversitesi 1260 yıllık Harran rasathane kulesi ve geleneksel evleri geziyoruz daha sonra ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİNİ ve Eyüp peygamberin çile çektiği mağara,makamındaki kuyuyu ziyaret ederek,şifalı sulardan içip Hz İbrahimin ateşe atıldığı yer olan ,BALIKLI GÖLÜ geziyoruz akşam SIRA GECESİNE geçiyoruz.

4 Gün

Sabahı otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası Dünya tarihini değiştiren ve Dünya Arkeolojisinin göz bebeği olan Mısır Piramitleri”nden yaklaşık 7.500 yıl eski olan GÖBEKLİTEPE ye hareket ediyoruz

Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden birisi olan Roma İmparatoru Anastasius tarafından doğu sınırını Sasanilere karşı korumak için askeri amaçlı garnizon kenti olarak kurulan DARA ANTİK kentini geziyoruz daha Deyrulzafaran Manastırı ve Ardından 15.yy Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Kasım tarafından yaptırılan Kasımiye Medresesi’ni geziyoruz. Bu noktada muhteşem Manzarasıyla MEZOPOTAMYA OVASINI fotoğraflıyoruz

5 Gün

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Mardin Arkeoloji Müzesini geziyor ve Ardından yürüyerek Şehidiye Camii . Tarihi Çarşıları ve sokaklar arasında kemerli geçişleri sağlayan Abbaraları göreceğiz. Sonrasında, 11.yy da yapıldığı tahmin edilen ve Ermeni bir usta tarafından yapılan minaresi ile meşhur Ulu Camii görüyoruz.

Midyat Telkariciler çarşısı ve Süryanilere ait MOR GABRİEL MANASTIRI'NI HASANKEYF'E varıyoruz Tarihi Hasankeyf manzaralı çayımızı kahvemizi içiyoruz

6 Gün

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde yer alan tarihi HEVSEL BAHÇELERİ,Yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen DİYARABAKIR SURLARI en eskisi olan Çin Seddi'nden sonra en uzun ikinci sur olma özelliği taşıyan Dünyanın en eski ve en sağlam surlarından olan Diyarbakır Surları On gözlü Köprü Mardin Kapı keçi burnu ve Sur içerisinde İslam tarihinin en eski camilerinden olduğuna inanılan, Anadolu’da kurulan ve İslam Dünyası’nın beşinci Haremi Şerifi olan Diyarbakır Ulu Camii'ni geziyoruz

7 Gün

VAN KALESİ. Urartu medeniyetinin başkenti olan TUŞBA ANTİK KENTİ kalıntılarını gördükten sonra VAN GÖLÜ üzerinde alacağımız tekne ile AKDAMAR KİLİSESİ'NE gidiyoruz daha sonra

Van gölü manzaralı çayımızı kahvemizi içiyoruz sonrasında dönüş için Van havalimanına geçiyoruz.

Fiyat tablosu

Ücrete dahil hizmetler ;

*Gidiş -dönüş ekonomik sınıf uçak bileti..

*lüks araçlarla ulaşım

* Sıra Gecesi Eğlencesi

* 6 Gece 3* veya 4* Otel konaklama.

* Tekne turu.

* Seyahat sağlık sigortası.

* 6 Sabah kahvaltısı.

* 6 Akşam yemeği (biri sıra gecesi yemeği

* Van gölü tekne

Ücrete dahil olmayanlar;

* Öğlen yemekleri .

* Müze ,ören giriş yerleri ücretleri

* Nemrut dağına çıkış minibüs ücreti

* Yemeklerde alınan extra içecekler

Ödeme Koşulları

Uçaklı 2.550

Adana'dan katılım sağlayanlar uçaksız 1.900

Kişi Başı 750 tl ön ödeme alınacaktır.

İrtibat Ankatur 0535 724 2727 - 507 7405977

#

31/01/2020

ARKEOLOJİNİN GİZEMİ KÜLTÜR GEZİLERİ
Sülûk han
Büyük Gap turu 22-28 Haziran

7 Gün 6 Gece

Antakya Gaziantep Adıyaman Şanlıurfa Mardin Midyat Diyarbakır Batman Van

Buluşma noktamız Adana

1 Gün:

Hitit krali ikinci Şuppililuma heykelinin ve Pisidia Antiokheia Antik Kenti mozaikleri, Büyük Bazilika Taban Mozaiklerinin de sergilendiği ANTAKYA MOZAİK ve Arkeoloji Müzesi ve Dünyanın ilk kilisesi olan ve “Hristiyanlık” isminin ilk kez zikredildiği Saint Pierre kilisesini Seleucia Pieria Antik kenti mezarlığı olan ve bugün yerli halk tarafından beşikli mağara olarak adlandırılan Nekropolisi ve imparator Titus tarafından yapılan TITUS TÜNELİNİ gezeceğiz.

2 Gün

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra Kültür bakanlığının da simgesi olan Çingene kızı mozaiğinin sergilendiği,Dünyanın en büyük mozaik müzesi olan ZEUGMA Mozaik Gaziantep Bakırcılar çarşısı geziyor ve meşhur Tahmis kahvesinde Menengiç kahvemizi içiyoruz.

Komegena Kralı I Antiochos'un tümülüsünün bulunduğu NEMRUT DAĞINI çıkıyoruz

3 Gün

Sabah erken otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası HARRAN'a geçip,ve yine Dünyada üç bölgede olan Konik Kubbeli evleri ile koruma altına alınan Ulu camii kalıntıları,Kale, Şehir surları Anadolu'nun ilk üniversitesi olma özeliğine sahip Harran Üniversitesi 1260 yıllık Harran rasathane kulesi ve geleneksel evleri geziyoruz daha sonra ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİNİ ve Eyüp peygamberin çile çektiği mağara,makamındaki kuyuyu ziyaret ederek,şifalı sulardan içip Hz İbrahimin ateşe atıldığı yer olan ,BALIKLI GÖLÜ geziyoruz akşam SIRA GECESİNE geçiyoruz.

4 Gün

Sabahı otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası Dünya tarihini değiştiren ve Dünya Arkeolojisinin göz bebeği olan Mısır Piramitleri”nden yaklaşık 7.500 yıl eski olan GÖBEKLİTEPE ye hareket ediyoruz

Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden birisi olan Roma İmparatoru Anastasius tarafından doğu sınırını Sasanilere karşı korumak için askeri amaçlı garnizon kenti olarak kurulan DARA ANTİK kentini geziyoruz daha Deyrulzafaran Manastırı ve Ardından 15.yy Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Kasım tarafından yaptırılan Kasımiye Medresesi’ni geziyoruz. Bu noktada muhteşem Manzarasıyla MEZOPOTAMYA OVASINI fotoğraflıyoruz

5 Gün

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Mardin Arkeoloji Müzesini geziyor ve Ardından yürüyerek Şehidiye Camii . Tarihi Çarşıları ve sokaklar arasında kemerli geçişleri sağlayan Abbaraları göreceğiz. Sonrasında, 11.yy da yapıldığı tahmin edilen ve Ermeni bir usta tarafından yapılan minaresi ile meşhur Ulu Camii görüyoruz.

Midyat Telkariciler çarşısı ve Süryanilere ait MOR GABRİEL MANASTIRI'NI HASANKEYF'E varıyoruz Tarihi Hasankeyf manzaralı çayımızı kahvemizi içiyoruz

6 Gün

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde yer alan tarihi HEVSEL BAHÇELERİ,Yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen DİYARABAKIR SURLARI en eskisi olan Çin Seddi'nden sonra en uzun ikinci sur olma özelliği taşıyan Dünyanın en eski ve en sağlam surlarından olan Diyarbakır Surları On gözlü Köprü Mardin Kapı keçi burnu ve Sur içerisinde İslam tarihinin en eski camilerinden olduğuna inanılan, Anadolu’da kurulan ve İslam Dünyası’nın beşinci Haremi Şerifi olan Diyarbakır Ulu Camii'ni geziyoruz

7 Gün

VAN KALESİ. Urartu medeniyetinin başkenti olan TUŞBA ANTİK KENTİ kalıntılarını gördükten sonra VAN GÖLÜ üzerinde alacağımız tekne ile AKDAMAR KİLİSESİ'NE gidiyoruz daha sonra

Van gölü manzaralı çayımızı kahvemizi içiyoruz sonrasında dönüş için Van havalimanına geçiyoruz.

Fiyat tablosu

Ücrete dahil hizmetler ;

*Gidiş -dönüş ekonomik sınıf uçak bileti..

*lüks araçlarla ulaşım

* Sıra Gecesi Eğlencesi

* 6 Gece 3* veya 4* Otel konaklama.

* Tekne turu.

* Seyahat sağlık sigortası.

* 6 Sabah kahvaltısı.

* 6 Akşam yemeği (biri sıra gecesi yemeği

* Van gölü tekne

Ücrete dahil olmayanlar;

* Öğlen yemekleri .

* Müze ,ören giriş yerleri ücretleri

* Nemrut dağına çıkış minibüs ücreti

* Yemeklerde alınan extra içecekler

Ödeme Koşulları

Dönem: Şubat ayı: Uçaklı 2.550 /

Adana'dan katılım sağlayanlar uçaksız 1.900

Kişi Başı 750 tl ön ödeme alınacaktır.

İrtibat Ankatur 0535 724 2727 - 507 7405977

#

Address

Develi
Develi
15424

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Kayseri Develi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Videos

Share