Hac ve Umre Bilgi Paylaşım Sayfası

Hac ve Umre Bilgi Paylaşım Sayfası Hac ve Umre programlarına dair her şey, sizlerde her türlü memnuniyet ve şikayetlerinizi burada HAC
İslam'ın temel şartlarından biri de Hac ibadetidir. der.

Bu kutsi ibadetin yeri ise kutsal beldelerdir. Yeryüzünde sayıları 2 milyara yaklaşan müslümanlardan hacca niyet edenler, mevsimi geldiğinde, denizlere akan nehirler misali Mekke ve Medine'ye doğru akıp giderler. Hac, Allah'a doğru yönelme hareketidir. İbadetler arasında en sembolik olanı hac'dır. O, inananların bir güç gösterisidir. Birlikte hareket etmekten çıkan sonuç; benlikten sıyrılıp, bizli

ğe yani birlikteliğe geçiştir. Hac ve Umre, mü'minler için, uluslararası bir buluşma yeridir. Kutsal beldede sayısız ülkelerden gelen, farklı dilleri konuşan, hatta farklı renklerdeki mü'minlerin birbirlerine kardeşçe ve dostça bakışları ile bir kardeşlik yaşanır. Bu farklı kültürlerin İslam kardeşliğinde nasıl kaynaştığını izah etmek ise güçtür. Bu duygu, Cenab-ı Hakkın o mukaddes yolcuların gönüllerine ektiği sevgi tohumuyla yeşerir. Bu yolculuk, dünyanın her tarafından dili, ırkı, rengi ve ülkesi farklı insanların koşup gelerek, "Lebbeyk Allahümme Lebbeyk" nidalarıyla Kabe etrafında kenetlenerek, tek dilden ve tek gönülden Cenab-ı Hakk'a teslimiyetleridir. Hac, birlikte yaşamanın, birlikte düşünmenin, birlikte koşmanın ve birlikte yürümenin ibadetleşmiş bir görüntüsüdür. Bu yüzden Hac, sadece yaşlılar için değil, şartları tahakkuk eden mü'minler için emredilmiştir. Hacc'ın farziyyeti ile ilgili Ayet-i Kerime'de Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
"Şüphesiz, alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak, insanlar için kurulan ilk ev (mabet) Mekke'de Kâbe'dir. Orada apaçık nişâneler; (ayrıca) Hz. İbrâ-him'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır." (Ali İmran: 96/97)
Hz. Peygamberimiz; "Yola ancak şu üç mescidi ziyaret için çıkılır. Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim Mescidim" buyurmuşlardır. Dolayısıyla bu mescitler, yeryüzünün en çok ziyaret edilen müstesna mekanlarıdır. İnsanlar bu yerlere ulaşmak için büyük fedakarlıklara katlanarak, uzun yollar aşarak, dünyanın her bir köşesinden, koşup gelmektedirler. Hac, kendinden Allah'a doğru hareket, insanlık tarihinin köklerine seyahat etmektir. Allah'u Teala, insanlığa anlatacağı şeyleri Hac'da toplamış, bu ibadetin ifası anında, insanlığın alması gereken mesajları tatbiki olarak kullarma göstermek istemiştir. 3
Genel olarak Hac; insanın Allah'a doğru bir seferidir. Bu duygu ve sorumluluk bilinci içerisinde yola çıkan hacı adayı elbetteki yaptığı ibadetin önemine vakıf olacaktır. Her hac mevsimi geldiğinde, orayı gören mü'minlerin gönlündeki Kabe sevgisi yeniden coşar. Çünkü Hac, mahşerin bir provasıdır.
“İnsanlara Haccı ilân et, gerek yaya olarak, gerekse uzak yollardan develer üzerinde sana gelsinler." (Hacc: 27) emri, Mü'minlerin gönüllerinde yol bulmuş, seyahat ve yolculuklar o istikamete yön tutmuştur. Hac, turistik bir seyahat değildir. O gönül özlemidir. Hasret gidermedir. Sabrın ölçülmesidir. Bütün sıkıntılara katlanmadır Aynı zamanda, tevbe yolculuğudur. Çünkü, milyonluk kitle harekete geçer, tekbirlerle vadiler inler. Hac, sıhhati ve mali imkanları yeterli müslümanların ömürlerinde bir defa yerine getirmeleri farz kılınmış bir ibadettir. Yaklaşık dört bin seneye uzanan bir geçmişi olan Hac ibadeti, Hz. İbrahim (A.S.) ve oğlu Hz. İsmail (A.S.) Peygamberlerin döneminde başlamıştır. İnsanların yöneldiği Mekke ve Medine, her zaman kutsal bir merkez olma özelliğini korumuştur. Hac, ferdi değil, kollektif bir ibadettir. Beş vakit namaz günlük, Cuma haftalık, Hac yıllık kongre gibidir. Hac'da islâm'ın bütün meseleleri, dünya müslümanlarının katılımıyla, azami derecede geniş olarak görüşülür, tartışılır ve karara bağlanır. Kolay kolay bir araya gelmeleri mümkün olmayan dünya müslümanlarının temsilcileri, tarihi çok önceden tespit edilmiş, geciktirilmesi veya öne alınması mümkün olmayan bir zamanda, yılda bir kez bir araya gelir, memleketlerinden haberler getirir, gelişmeleri anlatır, dert ve meselelerini dile getirir, karşılıklı danışmalarda bulunup, ortak kararlar alırlar. Hac, aynı zamanda bir toplantı yeri olduğundan, Kâbe ve çevresi de, bir emniyet ve dokunulmazlık bölgesi haline getirilmiştir. Şartlarına riayet edilerek samimi bir şekilde ifa edilen Hac, müslümanı günahlardan arındırır. Hadis-i şerifte; "Makbul olan bir Haccın karşılığı ise ancak cennettir." buyurulmuştur. Cenneti kazanma ümidi içinde yapılan hac ibadetinde, bütün insanların bir gaye uğruna aynı potada eriyerek, rollerini çok iyi yapmaları, yani hac ibadetini eksiksiz yerine getirmeleri beklenir. UMRE
Umre; sözlükte, ziyaret manasındadır.
Şer-i ıstılahta; Beytullah'ı (Kabe'yi) hususi olarak ziyaret etmek demektir. Umre'nin hükmü: Her insan üzerine ömürde bir defa olmak üzere sünnettir. Umre'ye; "Hacc-ı asgar" yani "Küçük Hac" da denilir. Umre ne zaman yapılır? Umre yapmak için belli bir vakit yoktur. Senenin her ayında ve bütün günlerinde yapılır. Arefe günü ile Kurban bayramı günlerinde Umre yapılmaz; mekruhtur. Mekkelilerin ve Mekkeli sayılanların, üzerlerine farz olan Haccı yapacakları yıl içindeki Hac ayları içinde Umre yapamazlar. Ramazan ayı içinde bol bol Umre yaparlar. Resülullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Ramazan-ı Şerifte yapılan bir Umre, benimle birlikte yapılmış Hactır" buyurmuşlardır. Bu müjdeyi alan mü'minler, özellikle Ramazan ayı içinde Umre yapmaya gayret ederler. İki Cihan Efendisi Habibimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Hac yapabilmeyi kim istemez ki! Bu sebepledir ki, Ramazan ayı içinde Mekke ve Medine haremleri Hac mevsimindeki kalabalığı yaşar. İftarını Kâbe-i Muazzama'da ve Ravza-i Mudahhara'da Allah için bir yudum su ile de olsa, bir oruçluya iftar ettirmek ne güzel bir nimet ve ne büyük bir nasiptir. Ramazan ayında umre yapmak en büyük kazançtır. Umre'nin ibadetleri: İhramlı olarak Kâbe'yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa'y yapmak ve traş olmak. Umre'nin rüknü: Umre'nin rüknü; Kâbe'yi tavaf etmektir. Umre'nin vacibleri: 1- Safa ile Merve arasında sa'y etmek. 2- Traş olmak veya saçlarını kısaltmak. Umre'nin şartları:
1- İhrama Mikat denilen yerlerde girmek.
2- İhramlıya yasak olan şeyleri terketmek.
3- Tavafta abdestli olmak ve avret yerlerini örtmek.
4- Hacer-ül Esved'ten başlayıp Beyt'i sola alarak tavaf etmek.
5- Tavafı Hatim'in dışında yapmak.
6- Her tavaftan sonra iki rekât tavaf namazı kılmak. Umre’nin ifsad olması: Umrenin şartı olan tavafı (en az vacib olan dört şavtı) yapmazsa Umre fasit olur. Bir kimse tavaf ve sa'y yapıp traş olarak ihramdan çıkmadan eşi ile münasebete girerse Umre fasit olur. Umresi fasit olan kimsenin bu Umreyi kaza etmesi vaciptir. Hanefi ve Hanbeli mezheplerine göre; bir koyun kurbanı vacib olur. Umre için ihrama girme yeri: Mekke dışından gelenler, Umre için ihrama farz Hac için ihrama girilen yerler olan mekanlarda yani Mikatlarda girerler. Mekke halkı ile Mekke'de bulunanların mikatı, Harem dışında; "Hıll" adı verilen yerlerdir. Bu mekânlar; TEN'İM.. CİRÂNE ve Arafat'taki NEMİRE Mescidi'dir. Mekke'de bulunanlar buralarda ihrama girer ve Umre yaparlar. TELBİYE
Umre yapmak için ihrama giren kimse, iki rekât ihram namazı kılar ve üç kere TELBİYE getirir. "Lebbeyk Allahümme lebbeyk. Lebbeyke la şerike leke lebbeyk. İnnel hamde, ven-ni'mete leke vel-mülk: la şerikelek." Türkçe Anlamı: "Buyur Allah'ım buyur! Fermanına uyup geldim.(Üç Kere) Senin hiçbir ortağın yoktur. Şüphesiz; hamd, nimet ve mülk sana aittir. Senin hiçbir ortağın yoktur." Bir kimse, niyet ederek telbiye getirince ihrama girmiş olur. Artık o kimse için ihram yasakları başlamıştır. Telbiye; yolda; iniş çıkışlarda, yol arkadaşlarıyla karşılaşmalarda, namazların ardından tekrarlanır ve zaman zaman ses yükseltilir. Kadınlar seslerini yükseltmezler. Telbiyenin arkasından Salâtü Selâmlar okunur. Salâtü Selam da sesi alçaltmak gerekir. Umre yapan kimse, Beyt'i tavaf etmeye başlayınca telbiyeyi keser. Telbiye; Allah-ü Azimüş-şan'ın, İbrahim Aleyhisselâm vasıtasıyla kullarını Beytullah'ı tavafa davet eden fermanına uyarak, Beyt-i Şerif'i tavafa ve ziyarete gelmek ve bu gelişi, dil ile de ikrar etmektir. Muhakkak ve Allah'ımız, bu gelişi ve bu sözü sınayacak ve imtihana tabi tutacaktır.
İmtihan; gazab ve şehvetten, Allah'tan başka şeylerin sevgisini kalbe koymak; bu zevk ve lezzetlere meyletmekten olacaktır. Dikkat!.. TEKBİR
Tekbir; Cenab-ı Hakk'ın azamet ve kudretini, varlık ve birliğini, hamd edilmeye layık yegane kudret olduğunu ifade eden en güzel bir zikirdir. Tekbir şudur:
"Allahü ekber, Allahü ekber lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Allahü ekber ve lillahi'l hamd." Türkçe’si: "Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilâh yoktur. Allah en büyüktür, Allah en büyüktür ve Hamd O'na mahsustur.“ TEHLİL
Telbiye'den sonra, Tekbirle birlikte getirilen Tehlil ,en güzel zikirdir. "Lâ ilâhe illallâhü vahdelutı lâ şerike leh. Lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir." Türkçe'si: "Allah'tan başka ibadet edilecek ve emirleri tutulacak hiçbir ilâh yoktur. O Bir'dir. Hiçbir ortağı yoktur. Bütün varlıklar O'nundur. Hamd de yalnız O'na aittir. O her şeye gücü yetendir." KADINLARIN DURUMU
Kadınlar aynen erkekler gibi hareket ederler. Erkeklerden farklı olan durumları ise şunlardır: 1- İhramlı iken, kendilerine ait her çeşit dikişli elbiseyi giyebilirler. 2- İhramda başlarını örter, yalnız yüzlerini açarlar. 3- İhramlı iken, ellerine eldiven, ayaklarına mest giyebilirler. 4- Telbiye getirirken seslerini yükseltmezler. 5- Tavafta, Remel ve Iztıba yapmazlar. 6- Sa'yde ve iki yeşil direk arasında hızlandırılmış adımlarla yürümezler. 7- İhramdan çıkarken, saçlarının ucundan biraz keserler. 8- Erkekler kalabalık iken, Hacer-i Esved'i öpmek veya el sürmek için uğraşmaz; uzaktan işaretle selâmlayıp geçerler. 9- Âdet hallerinde dahi normal gusl edip abdest alarak Mikat'ta ihrama girerler. UMRE NASIL YAPILIR?
Önce tam bir temizlik yapılır. Tırnaklar kesilir, koltuk ve kasık traşı yapılarak vücut temizlenir. Boy abdesti veya normal abdest alınır. Bu işlem, temizlenmek gayesiyle yapıldığı için, hayızlı ve nifaslı kadınlar da bunu yaparlar.
İhrama Mikat'ta girilir: Önce Mekke'ye gidenler; Cidde Harem sınırlarına dahil olduğu için, uçağa binerken veya uçakta ihrama girer. Önce Medine'ye gidenler ihrama girmezler. Mekke'ye giderken, evde veya Medine-i Münevver'e çıkışında, Zülhüleyfe'de ihram giyerler. Erkekler başı açık, ayakları çıplak olup, dikişsiz terlik, takunya giyer. Beline para kemeri bağlayabilir; dikişli kemere fetva verilmiştir. Kadınlar elbiselerini çıkarmazlar, baş ve ayaklarını açık bulundurmaz; yalnız yüzleri açık kalır. Bundan sonra iki rekât ihram namazı kılınır. Bu namaz kerâhat vakitlerinde kılınmamalıdır. Hayız ve nifaslı kadınlar Harem-i Şerif'e ve tavafa girmezler. İHRAMA GİRİŞ Umre yapmaya niyet eden bir kimse mümkünse gusül abdesti alır. Bütün elbise ve iç çamaşırlarnı çıkartarak, iki parçadan oluşan ihramı kuşanır. İhram Namazı'na niyet ederek iki rekât ihram namazı kılar. Birinci rekâtta; Sübhâneke, Besmele, Fâtiha'dan sonra Kâfirun suresi... ikinci rekâtta ise; Fâtiha'dan sonra İhlas suresi okumak sünnettir. Namazdan sonra UMRE için şöyle niyet edilir:
"Allahümme inni üridülumrate feyessirhü-li ve tekabbel-hü minni." Türkçe'si: "Allahım! Ben Umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve onu benden kabul buyur." Sonra üç kere TELBİYE getirilir:
"Lebbeyk Allahümme lebbeyk. Lebbeyke la şerike leke lebbeyk. İnnel hamde, ven-ni'mete leke vel- mülk: la şerikelek." Türkçe’si: "Buyur Allah'ım buyur! Fermanına uyup geldim. (Üç Kere) Senin hiçbir ortağın yoktur. Şüphesiz; hamd, nimet ve mülk sana aittir. KABE‘ Yİ TAVAF
Kâbe'yi tavafa Hacer-i Esved'ten veya onun hizasına çizilmiş çizgiden başlanır. Buraya gelince, üzerindeki ihramın bir ucunu sağ koltuk altından geçirip, sağ kol ve omuzunu açarak IZDIBA.. Koşar adımlarla çalımlı yürüyerek REMEL yapar:
Bunu da yalnız erkekler, ilk üç şavtta yapar. Tavaf’a şöyle niyet edilir:
"Allahümme inni tavâfe beytike'l harâmi feyessirhü'li ve tekabbelhüminni seb'âte eşvâdın tavafel umrate lillahi teâlâ azze ve celle." Türkçe’si: "Allahım! Ben yedi savt Umre tavafı yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve onu benden kabul buyur. Aziz ve Celil olan Allahü Teâlâ için.“
Tavafın ilk üç şavtında; "REMEL" yapılır. Yani hızlı adımlarla çalımlı bir şekilde koşulur (Bunu kadınlar yapmazlar). Tavaf yerinin kalabalık olmasından dolayı yapılamaz veya unutulursa bir şey lazım gelmez. Tavafa; ellerin içi Hacer-i Esved'e çevrilerek kaldırılır ve:
"Bismillâhi Allahü Ekber ve lillahil hamd" diyerek istilâm edilerek başlanır. Tavaf sırasında, başkalarına eziyet etmeden Hacer-i Esved öpülür. Öpmek sünnet, izdiham haramdır. Öpmek mümkün olmazsa eller sürülür ve el öpülür; mümkün değilse, geriden istilam edilerek tavafa başlanır. Hacer-i Esved'i istilâmda okunan dua:
"Sübhanallahi ve'l-hamdülillahi vela ilahe illallihü vallahü ekber vela havle velâ kuvvete illa billahi'l aliyyi'l-azıym. Ve's- salâtü ve's-selâmü alâ Rasülillahi sallallahu aleyhi ve sellem Allahümme imanen bike ve tasdikan bi-kitâbike ve vefâ'en bi andike vettibâen sünneti nebiyyike ve habibike Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem. Allahümme inni es'elüke'l afve ve'l âfiyete ve'l muâ'fete ed-dâimete fiddini ve'd- dünya ve'l-âhırati ve'l-fevze bil-cenneti ve'n-necate minen-nari." Türkçe’si: "Şam yüce Allah'ı tesbih ve tenzih ederim. O bütün noksan sıfatlardan uzaktır. Hamd Allah'a mahsustur. Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur, Allah en büyüktür. Emirlerine uyup yasaklarından sakınmak için gereken güç ve kuvvet ancak Allah'tandır. Salat ve selam Allah'ın Resulü Hazret-i Muhammed Sallallahu Aleyhi ve sellem üzerine olsun. Allahım! Sana iman ederek, kitabını tasdik ederek, sana verdiğim söz ve ande bağlı kalarak ve sevgili Peygamber'in Hazret-i Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellemin sünnetine uyarak bu ibadeti yapıyorum." Kâbe sola alınarak yarım daire şeklindeki Hatim'in dışından Kâbe dolaşılarak tavaf yapılır. Her şavtta, Rükn-ü Yemâni ve Hacer-i Esved'in yanlarından geçerken istilam edip selâmlar. Hacer-i Esved'ten başlayıp yine Hacer-i Esved'e gelmeye bir şavt denir. Böylece Kabe'nin etrafıda yedi şavt dönülerek bir tavaf yapılmış olur. Her şavtın kendine mahsus duası vardır:
Bu duaları okuyamayanlar:
"Sübhanallahi vel-hamdülillahi velâ ilahe illallahü vallahü ekber, vela havle velâ kuvvete illa billahil aliyyil-azim." Bunu da bilmeyenler; tevhid, salâvat-ı şerife gibi dualar okuyarak tavaf yaparlar.
1- Birinci şavt duası:
"Allahümme inneke deavte i'badeke ilâ beytike'l-harâmi ve kad ci'tü tâliben merzâtike ve ente menente aleyye bi zalike fağfirli ve'r-hamni ve afini va'fü anni inneke alâ külli şey'in kadir. Allahümme inni abdüke ve zâirüke ve li külli zâirin hakkun alâ mezurin ve ente hayru mezurin fe es'elüke en tağfirali ve terhameni ve tefükke rakabeti mine'n-nar. Allahümme inni es'elüke'l-afve vel ı'ffete vel afiyete vel muafete eddâimete fiddini ve'd-dünya ve'l- ahirati ve'l-feyze bi'l-cenneti ve'n-necâte mine'n-nâr." Sen kullarını hürmetli Beyt'in Kabe'yi ziyarete çağırdın; bana da bunu Sen ihsan ettin ve işte ben, hoşnutluğunu kazanmak için geldim. O halde beni bağışla merhamet et, âfiyet ver, günahlarımı bağışla; çünkü senin her şeye gücün yeter. Ben Senin kulun ve ziyaretçinim. Her ziyaretçinin ziyaret edilen üzerinde hakkı vardır; Sen ise ziyaret edilenlerin: en hayırlısısın. O halde senden günahlarımı bağışlamanı ve bana acımanı ve beni cehennem ateşinden âzad etmeni niyaz ediyorum. Senden af, iffet, sağlık ve âfiyet, din, dünya ve âhiret işlerimde devamlı lütuf ve yardımınla cennetini kazanmayı, cehennemden ise kurtulmayı niyaz ediyorum. Her dönüşte (şavtta) RÜKN-Ü YEMANİ'de yine eller kaldırılıp; "Bismillahi Allahü ekber velillahil hamd" diyerek, işaretle selâmlanır. Rükn-ü Yemâni ile Hacerü'l Esved arasına gelindiği zaman;
" Rabbenâ âtinâ fid-dünya haseneten vefil-ahirati haseneten vekına azabennâr ve edhılnel cennete meal ebrar yâ Azizü yâ Ğaffâr bi rahmetike yâ Erhamerrahimin yâ Rabbel âlemin. "
"Ey Rabbimiz! Bize dünyada da âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. Seçilmiş dostlarınla beraber cennetine dahil eyle. Ey Alemlerin Rabbi olan aziz ve çok bağışlayıcı Allah'ım; günahlarımızı bağışla!" duâsı okonur.
2- ikinci şavt duası:
Elleri Hacerü'l Esved'e karşı; "Bismillâhi Allahü Ekber velillahil hamd" der ve duâyı okur:
"Allahümme inne hâzel beyte beytüke ve'l-harame haramüke ve'l-emne emnüke ve'l-abde abdüke ve ene ab-düke ve'bnü abdike ve hâzâ makâmü'l-â'izi bike minennâr.“ Fe-harrim lühumenâ vebeşeratenâ alen-nâri. Allahümme habbib ileynel- imâne ve-zeyyin'hü fi kulubina ve kerrih ileyne'l-küfra ve'l- füsuka ve'l-ısyâne vec'alnâ miner-râşidin. Allahümme kıni azâbeke yevme teb'asü ıbâdeke Allahümmerzuk-ni'l-cennete bi ğayri hısâb." ibadet için yönelinen bu Kâbe senin Beytin'dir. Saygı gösterilmesini buyarduğun bu kutsal belde Senin Haremin'dir. Buradaki emniyet ve güven senin sağladığın emniyettir. Kul Senin kulundur. Ben de Senin kulunum ve kullarından birinin çocuğuyum. Pek çok günah ve kötü amellerle huzuruna geldim. Burası da, cehennem ateşinden sana sığınanların makamıdır. Öyle ise, etlerimizi ve tenlerimizi ateşten koru; bize cehennem ateşini haram kıl Allahım! Bize imânı sevdir.. kalplerimizi onun nuruyla süsle.. küfrü, yoldan sapmayı ve isyanı bize kötü göster ve bizi doğru yolda bulunanlardan eyle. Kullarını tekrar dirilteceğin kıyâmet günü azabından beni koru; hesaba çekilmeden cennete girmeyi bana nasip eyle.“
RÜKN-Ü YEMÂNİ'de "Bis-millâhi Allahü ekber ve lillâhil-hamd" der ve istilâm eder. " Rabbenâ âtinâ fid-dünya haseneten vefil-âhirati haseneten vekınâ azaben-nâr ve edhılnel-cennete meal ebrâr yâ Aziz-ü yâ Ğaffar yâ Erha-merrâhimin. " duâsını okur.
3- Üçüncü şavt duâsı:
Elleri Hacer-ü'l Esved'e karşı; "Bismillâhi Allahü Ekber velillâhil hamd" der ve duayı okur: "Allahümme inni euzü- bike mineş-şekki veş-şirki veş-şikâkı ven-nifâkı ve sui'l ahlâkı ve sui'l-manzari ve'l münkalebi fil mâli ve'l-ehli ve'l- veledi. Allahümme inni es'elüke rızâke ve'l-cennete ve- euzü-bike min sehadıke ven-nâri Allahümme inni euzübike min fitneti'l-kabri ve e'uzübike min fitneti'l-mahyâ ve'l- memât." Türkçesi: "Allahım! Senin varlığın hakkında şüpheye düşmekten, sana eş koşmaktan, hainlikten, iki yüzlülükten, kötü ahlaktan, çirkin bir görünüme düşmekten; malıma, aileme ve çocuklarıma kötü bir dönüşle dönmekten Sana sığınırım. Senden, hoşnutluğunu kazanmayı ve cennetini isterim; gazabından ve cehennem ateşinden Sana sığınırım. Kabir azabından, Mesih-i Deccal'in; hayatın ve ölümün fitnelerinden de Sana sığınırım." Senden; seni sevmeyi, seni sevenleri sevmeyi ve beni senin sevgi ve muhabbetine ulaştıracak amelleri dilerim. Kalbimdeki sevgini; nefsimden, ailemden ve susuz kaldığım da buz gibi soğuk sudan daha sevimli ve üstün kıl. Ey kalpleri tasarrufunda bulunduran ve dilediği gibi çeviren Rabbim; kalbimi dinin üzere sabit ve daim kıl. RÜKN-ÜYEMÂNİ'de "Bis-millâhi Allahü Ekber velil-lâhil hamd" der. "Rabbenâ âtinâ fid-dünya haseneten vefil-âhirati haseneten vekınâ azabennâr ve edhılnel cennete meal ebrar yâ Azizü yâ Ğaffâr bi rahmetike yâ Erhamerrâhimin." Türkçe’si: "Ey Rabbimiz! Bizi cehennem azâbından koru. Ey Âlemlerin Rabbi olan Aziz ve çok bağışlayıcı Allahım; günahlarımızı bağışla!" duâsı okunur.
4- Dördüncü şavt duâsı: Elleri Hacerü'l Esved'e karşı; "Bismillâhi Allahü Ekber velillâhil hamd" der ve duâyı okur; "Allahümmec'al-hü haccen mebrûran ve sa'yen meşkûran ve zenben mağfûran ve amelen sâlihan makbûlen ve-ticâraten len'tebûr. Yâ âlime mâ fis-sudûri ehrıcni ya Allahü minez-zulumâti ilen-nûr. Allahümme inni es'elüke mûcibâti rahmetike ve azaime mağfiratike ve's-selâmete min külli ismin ve'l ğanimete min külli birrin ve'l-fevze bil-cenneti ven-necâte minen-nâri. Rabbi kanni'ni bimâ ra-zakteni ve bârikli fimâ a'dayteni vahlif aleyye külli ğâibetin'li minke bihayrin.“
Türkçesi: "Allahım! Haccımı makbul haclardan, senin yolundaki gayretlerimi şükre değer gayretlerden, günahlarımı yarlığanmış günahlardan, işlerimi kabul gören iyi işlerden ve ticaretimi daima kazançlı ticaretlerden eyle. Ey kalplerde olanları bilen Rabbim! Beni, bilgisizliğin karanlığından, imânın ve ilmin aydınlığına çıkar. Senden rahmetini gerektirecek davranışları, mağfiretini kazandıracak gayretleri, her türlü günah ve kötülüklerden kurtulmayı, bütün iyilikleri elde etmeyi, cennetine nailiyeti, cehennem ateşinden kurtulmayı dilerim. Rabbim! Rızık ettiğin şeylerden beni kanaat ettir; bana ihsan ettiğin şeyleri hakkımda hayırlı ve bereketli kıl. Benim bilmediğim ve senden gelecek her hayrı bana lütfeyle. Rabbim beni tek başıma bırakma, Sen varislerin en hayırlısısın.“
RÜKN-Ü YEMANİ'de "Bismillâhi Allahü Ekber velillâhil hamd" der ve; "Rabbenâ 'atina fid-dünya haseneten vefil-'âhirati haseneten vekına azabennar ve edhılnel cennete meal ebrar ya Azizü Gaffar bi rahmetike yâ Erhamer-rahimin." duâsı okunur.
5- Beşinci şavt duası:
Elleri Hacerül Esved'e karşı; "Bismillahi Allahü Ekber velillâhil hamd" der ve duâyı okur. "Allahümme ezılleni tahte zılli arşike yevme illa zıllıke velâ baki illa vechüke ves-kıni min havzı nebiyyike seyyidina Muhammedin Sallallahu aleyhi ve sellem şerbeten heni'eten meri'eten la-a'zme'ü ba'deha ebedâ. Allahümme inni es'elüke min-hayri mâ se'eleke minhü nebiyyüke Seyyidinâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve- euzübike min şerri mesteâzeke minhü nebiyyüke Seyyidinâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem. Allahümme inni es'elükel- cennete ve-ne'imihâ vemâ yükarribüni ileyhâ min kavlin ev fi'lin ev amelin ve euzübike minen-nâri vemâ yükarribüni ileyhâ min kavlin ev fi'lin ev amelin." Türkçesi: "Allahım! Senin yüce Zâtı'ndan başka hiçbir şeyin baki olmadığı ve senin Arşı'nın gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmadığı mahşer gününde, beni Arşı'nın gölgesinde gölgelendir. Peygamberin, Efendimiz Hazret-i Muhammed sanallahu aleyhi ve sellemin Kevser Havzundan kana kana içerek beni öyle bir sulaki, bir daha ebediyyen susamayayım. Sevgili Peygamberin, Efendimiz Hazret-i Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin, senden hayır olarak dilediği her şeyi Senden istiyorum; O'nun sana sığındığı bütün şeylerden de Sana sığınıyorum. Senden cenneti, onun bütün nimetlerini ve beni ona yaklaştıracak söz, fiil ve amelleri diliyorum; cehenneminden ve beni ona yaklaştıracak her türlü söz, fiil ve amelden de, Sana sığınırıyorum. Yüce katından bana bir hikmet ver ve beni salih kulların arasına kat." RÜKN-Ü YEMANİ'ye gelince, yine eller kaldırılıp; "Allahü Ekber velillâhil hamd" diyerek istilâm edilir. Rükn-ü Yemâni ile Hacer-ül Esved arasına gelindigi zaman:
"Rabbenâ âtinâ fid-dünya haseneten vefil-âhirati haseneten vekınâ azabennar ve edhılnel cennete meal ebrar yâ Azizü yâ Ğaffâr bi rahmetike yâ Erhamerrahimin." Türkçe’si: "Ey Rabbimiz! Ey Alemlerin Rabbi olan Aziz ve çok bağışlayıcı Allahım; günahlarımızı bağışla!" duası okunur.
6- Altıncı şavt duâsı:
Elleri Hacerü'l Esved'e karşı; Bismillâhi Allahü Ekber velillâhil hamd" der ve duâyı okur:
"Allahümme inne leke aleyye hukukan kesiraten fimâ beyni ve-beynike ve hukukan kesiraten. Fimâ beyni ve beyne halkıke. Allahümme mâ kâne leke minhâ fağfirhü'li vemâ kâneli halkıke fetehammel'hü anni ve ağnini bi halâlike an harâmike ve'bi tâ'atike an ma'sıyetike ve'bi fazlıke ammen sivâke yâ vâsial mağfirati. Allahümme inne beytike azimün ve vecheke kerimün ve ente yâ Allahü; halimün kerimün azimün tühıbbü'l af've fa'fü anni." Türkçe’si: "Allahım! Seninle benim aramda, yaratıklarınla benim aramda (cereyan eden olaylar sebebiyle üzerimde) pek çok haklar bulunmaktadır. Allahım! Üzerimde bulunan sana ait haklardan beni bağışla, yaratıklarına ait olanların ödenmesini de sen üzerine al yâ Rabbi! Ey bağışlaması bol Rabbim! Helâlınla gözümü doyurup harama göz dikmekten, taatınla meşgul edip günah işlemekten, lütfunla beni; başkasına muhtaç olmaktan koru. Beyt'in olan şu Kâbe yüce bir makamdır.. Senin yüce Zâtın Kerim' dir.. Sen af edicisin, affetmeyi seversin; beni de affeyle yâ Rabbi! RÜKN-Ü YEMÂNİ'ye gelince, eller kaldırılıp; "Bismillâhi Allahü Ekber velillâhil hamd" diyerek el sürülür veya uzaktan işaret edilir. Rükn-ü Yemâni ile Hacerü'l Esved arasına gelince de:“ Rabbenâ âtinâ fid-dünya haseneten vefil-âhirati haseneten vekınâ azabennâr ve edhılnel cennete meal ebrar yâ Azizü yâ Ğaffâr bi rahmetike yâ Erhamerrâhimin." duâsı okunur.
7- Yedinci şavt duâsı:
Elleri Hacerü'l Esved'e karşı; Allahü Ekber velillâhil hamd" der ve duâyı okur:
"Allahümme inni es'elüke imânen kâmilen ve yakiynen sâdıkan ve rızkan vâsian ve kalben hâşian ve lisânen zâkiran ve halâlen tayyıben ve tevbeten nasuhan ve tevbeten kable'l-mevt ve râhaten ınde'l-mevt ve mağfiraten ve rahmeten ba'del-mevt ve'l-afve ınde'l-hisâb ve'l-fevze bi'l-cenneti ven- necâte minennâri; bi rahmetike yâ Azizü yâ Ğaffâr. Rabbi zidni ilmen ve elhıkni bis-sâlihin Allahü'm-mağfirli hadi'eti ve cehli ve isrâfi fi emri ve mâ ente e'lemü bihi minni. Allahü'm-mağfirli ciddi ve hezli ve hadi'eti ve amdi ve küllü zâlike ı'ndi. Allahü'm-mağfirli ma kaddemtü ve mâ ehhartü ve mâ esrartü ve mâ a'lentü ve mâ ente a'lemü bihi minni ente'l-mükaddimü ve ente'l-müahhıru ve ente alâ külli şeyin kadir." Senden kâmil imân, gerçeğe uyan bilgi, bol rızık, Sana itaat eden kalb, daima Senin yüce adını zikreden bir dil, temiz ve helal kazanç, dönüşü olmayan bir tevbe; ölümden önce bütün günahlarımdan hiç işlememişcesine arındıran bir teybe, ölüm anında rahatlık, ölümden sonra mağfiret ve rahmet, hesap ânında af, cennete nâiliyet ve cehennem ateşinden de kurtuluş dilerim. Ey Aziz ve çok bağışlayıcı Rabbim! Rahmetinle duâlarımı kabul eyle. Hatalarımı, bilgisizlikten doğan günahlarımı, her konuda israfımı ve benden daha iyi bildiğin kusurlarımı af ve mağfiret eyle. Ciddi ve şaka, bilerek ve bilmeyerek işlediğim kusurlarımı bağışla; itiraf ederim ki, bunların hepsi bende mevcuttur. Allahım! Şimdiye kadar işlediğim ve bundan sonra işleyeceğim açık ve gizli, benden iyi bildiğin bütün günahlarımı bağışla. İlerleten de Sensin, geri bırakan da Sensin! Senin her şeye gücün yeter. RÜKN-Ü YEMÂNİ'de "Bismillahi Allahü Ekber velillâhil hamd" der ve istilâm eder. "Rabbena atina fid-dünya haseneten vefil-âhirati haseneten vekına azabennâr ve edhılnel cennete meal ebrar yâ Azizü yâ Ğaffâr bi rahmetike yâ Erhamerrahimin." Hacer-i Esved'in karşısına gelir "Bismillâhi Allahü Ekber velillahil hamd" deyip istilâm eder ve tavaf mahallinden çıkar. TAVAF NAMAZI
Son defa Hacer-i Esved istilâm edilerek (tavaf çizgisi) üzerinden tavaf mahallinden çıkılıp Makam-ı İbrahim'e gidilir. Makam-ı İbrâhim; Allah-ü Zülcelal'in emri ile İbrahim aleyhisselam, oğlu İsmail aleyhisselamın yardımıyla Beyt-i Şerif'i bina ederken, Beyt'in duvarları yükselip boyu ulaşmaz hale gelince, iskele olarak konulan taşa ayağını bastığında, taşın yumuşayıp ayaklarının taşa batmasıyla oluşan ayak izi bulunan taşın bulunduğu makamdır. Beyt-i Şerif'in doğu yönünde olan Makam-ı İbrahim; taşın üzerinde, İbrahim aleyhisselamın ayak izi görülebilecek şekilde çevresine yapılmış bir metal muhafaza altındadır. Tavaf namazı kılmak için; Makam-ı İbrahim'i, kendisi ile Beyt arasında bulundurur. Orası kalabalık olursa, Harem'in münasip bir yerinde ve Allah'a daha çok yaklaşmak için iki rekat tavaf namazı kılar. Bu namazın birinci rekatında "Kafirun" süresini, ikinci rekatta "İhlas" süresini okur. Namazın sonunda, Yüce Mevla katından; yapmış olduğu tavafın, af ve mağfiret sebebi olarak kabulünü ve en kısa zamanda tekrarını nasip etmesini niyaz ederiz. Hasıl olan sevabı da; Adem aleyhisselâm, İbrahim ve İsmail aleyhisselamın, Hacer validemiz.. Ahir zaman Nebisi Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Selllem için, ehl-i beyt ve ashabının ve O'nun yolunda giden dostlarının.. kendi geçmişlerimizin ve evladı iyalimizin ruhlarına ve ruhaniyetlerine hediye ederiz. Mevlâmız'dan, neslimizden gelenleri de huzuruna, Beyti'ni, Habibi'ni ziyarete davet etmesini isterken.. neslimizden gelen bu salih ve saliha yavrular hürmetine bizi, defteri kapanmayan ecdad eylemesini.. bizi kafir babası ve kafir dedesi yapmamasını niyâz edebiliriz. Ve son nefeste ismi Zatı'nı anarak, Cemal-i İlahisine kavuşmayı nasip etmesini isteriz. SAFA MERVE ARASINDA SA’Y YAPMAK
Umre tavafı yapıldıktan sonra Safa ile Merve arasında umrenin sa'yi yapılır. Safa tepesine ulaşınca, sa'y için niyet edilir:
"Allahümme inni üridü en es'a mâ beynessafâ ve'l mervete seb'ate eşvâdın sa'yel-umrati lillâhi teâlâ azze ve celle"
"Allahım! Ben, Safa Merve arasında senin rızân için, yedi şavt olarak umrenin saiyini yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve benden kabul eyle." Yönünü Hacer-i Esved'e döner ve üç defa: "Bismillâhi Allahü Ekber Allahü Ekber velillâhil hamd." der Merve'ye doğru sa'y için yürür.
1- Sa'yin birinci şavt duâsı:
"Allahü ekber Allahü ekber la ilâhe illallâhü vallahü ekber Allahü ekber ve lillahi'l-hamd Allahü ekber kebira velhamdülillahi kesirâ ve-sübhânallâhi bükraten ve esilâ. La ilâhe illallâhü vahdehu la şerike-leh lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü yühyi ve yümit ve hüve hayyü'n la yemut bi yedihi'l-hayr ve hüve ala külli şey'in kadir ve ileyhi'l- masir. La ilâhe illallâhü vahdehu ve enceze va'dehu ve nasara abdehu ve-hezeme'l ahzâbe vehdehu. La ilâhe illallah velâ na'büdü illa iyyâhü mühlısıyne lehü'd-dine velev kerihe'l kâfirun." Türkçesi: "Allah büyüktür, Allah büyüktür; Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah büyüktür, Allah büyüktür; bütün hamd ve senâlar Allah'a mahsus tur. Yaşatır, öldürür, kendisi ise daima diri ve ölümsüzdür. Hayır yalnız O'nun elindedir. O'nun her şeye gücü yeter, dönüş de O'nadır. O vaadini yerine getirmiş, kuluna yardım etmiş; düşmanları tek başına yenmiştir. Allah'tan başka ibadet ve kulluğa lâyık hiçbir ilâh yoktur. Kâfirler hoşlanmasa da dini O'na has kılarak yalnız O'na ibadet ve kulluk ederiz." Yeşil direklere gelince, biraz koşarcasına yürüyüş hızlanır. Kadınlar koşmayıp, normal yürüyüşlerine devam ederler.
İki yeşil direk arasında koşarken:
"Rabbiğfir verham va'fu ve tekerram ve tecâvez ammâ ta'lemü inneke ta'lemü malâna'lemü inneke entellahü'l e'azzül ekrem." "Allahım! Bağışla, merhamet et, bildiğin günahlarımı ört. Sen Allahsın; en güçlü olan ve en çok veren sensin."
İkinci yeşil direğe gelince, normal yürüyüş ile duâya devam eder: Duânın devamını okur:
"Allahümme inni es'elüke mine'l-hayri küllihi âcilihi ve âcilihi mâ alimtü minhü ve mâ lem a'lem ve euzü bike mine'ş-şerri küllihi âcilihi ve âcilihi mâalimtü ve mâ lem a'lem. Ve es'elükel-cennete ve mâ karrabe ileyhâ min kavlin ev amelin. Ve es'elüke hayra mâ se'eleke bihi abdüke ve rasülüke Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem. Ve euzü bike min şerri me's-teâzeke minhü abdüke ve rasulüke Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem. Ve es'elüke mâ kazayte limin emrin en ta'cele â'kıbe-tehü raşedâ." Türkçe’si: "Allahım bildiğim veya bilmediğim, şimdi veya gelecekte meydana gelecek her şeyden sana sığınırım. Senden, cenneti ve ona yaklaştıracak söz ve amelleri dilerim. Cehennemden ve ona yaklaştıracak her iş ve Sözden sana sığınırım, kulun ve Peygamberin Hazret-i Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin senden istediği bütün iyilikleri senden ister, O'nun sana sığındığı her türlü kötülüklerden ben de sana sığınırım. Hakkımda takdir ettiğin işlerin sonuncunun hayır olmasını niyaz ederim." Merve'ye yaklaşırken şu Ayet-i Ker'ime okunur:
"İnnessafâ vel mervete min şe'airillahi femen hacce'l beyte evi'temera felâ cünâha aleyhi en- yeddavvefe bihimâ vemen tedave'a hayran fe innallahe şâkirun alim." Türkçe’si: "Şüphesiz, Safa ile Merve Allah'ın nişânelerindendir. Kim Hac veya Umre maksadıyla Kâbe'yi ziyaret ederse, bu ikisinin arasını tavaf etmesinde bir beis yoktur. Kim gönülden bir iyilik yaparsa karşılığını görür. Çünkü Allah, iyiliklerin karşılığını veren ve her şeyi hakkıyla bilendir." Merve tepesine çıkınca yönünü Beytullah'a döndürür: "Bismillâhi Allahü Ekber velillühil hamd." der, Safa'ya doğru yürür.
2- Sa'yin ikinci şavt duası:
"Allahü ekber Allahü ekber la ilahe illâllahü vallahü ekber Allahü ekber ve lillahi'l-hamd. La ilahe illâllahü'l-vahidü'l-ehadü'l-ferd'üs-same-düllezi lem yettehi'z-sahibete'n-vela veleda velem yekü'n-lehü şerikün fil mülki Velem yekü'n-lehu veliyyu'n- mine'z-zülli ve kebbir'hü tekbira. Allahümme inneke kulte İi kitübike'l münzeli üd'uni estecib leküm de'avnake Rabbenâ kemâ emertenâ fağfirlenâ inneke la tühlifül mi'ad. Rabbenâ innenâ semi'na münadiye'n-yünadili'l-İmâni en aminü bi rabbiküm fe âmennâ, Rabbenâ fağfirlenâ zünübenâ ve keffir annâ seyyi'âtinâ ve teveffenâ mea'l-ebrâr. Rabbenâ ve âtinâ mâ ve'adtenâ alâ rusülüke velâ tühzinâ yevme'l-kıyâmeh inneke lâ tühlifül mi'âd. Rabbenâ aleyke tevekkelnâ ve ileyke enebnâ ve ileyke'l-masir.Rabbenağfirlenâ ve li ihvâninellezine sebekunâ bil imâni velâ tec'al fi kulubinâ ğıllen lilleziyne âmenü rabbenâ inneke raufu'r-rahim." Türkçe’si: "Allah en büyüktür, Allah en büyüktür; Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah en büyüktür, bütün hamdü senâlar O'na mahsustur. .. Bir Tek olan Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Bir Tek ve her şeyden müstağni olup, her şey kendisine muhtaç olan yüce Allah ne arkadaş ne de çocuk edinmiştir; hükümranlığında ortağı yoktur, aciz değildir ve aczinden dolayı yardımcıya da ihtiyacı yoktur. O halde O'nu büyük bil ve gereğince tesbih et. Sen Kitâb-ı Mübin'inde: "Bana duâ edin, icabet edeyim; duânızı kabul edeyim" buyurdun. işte Rabbimiz ! Emrettiğin gibi sana duâ ediyoruz; günahlarımızı bağışla. Şüphesiz sen sözünden caymazsın. Rabbimiz! Doğrusu biz; "Rabbinize inanın" diye imâna çağıran bir davetçiyi işitip hemen itaat ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, bizi iyilerle beraber öldür. Peygamberine vaadettiğin şeyleri bize ver; kıymet günü bizi rezil etme. Şüphe yok ki sen sözünden dönmezsin. Sana güvendik, sana yöneldik, dönüş ancak sanadır. Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla.. kalbimizde mü'minlere karşı kin bırakma. Rabbimiz! Şüphesiz sen çok şefkatli ve çok merhametlisin."
İki yeşil direk arasında koşarken:
"Rabbiğfir verham va'fu ve tekerram ve tecâvez ammâ ta'lemü inneke ta'lemü malâna'lemü inneke entellahü'l e'azzül ekrem." Sen Allahsın; en güçlü olan ve en çok veren sensin.”
Merve'ye yaklaşırken şu Ayet-i Ker'ime okunur:
"İnnessafâ vel mervete min şe'airillahi femen hacce'l beyte evi'temera felâ cünâha aleyhi en- yeddavvefe bihimâ vemen tedave'a hayran fe innallahe şâkirun alim." Safa tepesinde yönünü Beytullah'a döner: "Bismillâhi Allahü Ekber velillâhil hamd" der, Merve ye yürür.
3- Sa'yin üçüncü şavt duâsı:
"Allahü ekber Allahü ekber lâ ilâhe illâllahü vallahü ekber Allahü ekber ve lillâhi'l-hamd. Lâ ilâhe illâllahü vahdehu lâ şerike'leh lehü'l mülkü ve lehü'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir. Allahümme lâ mâni'a limâ a'dayte, vela mu'diye limâ mena'te, lâ yenfeu ze'l ceddi minke'l-ceddü. Sübhünallahi ve'l-hamdülillühi ve lâ ilâhe illüllahü vallah ü ekber, velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi'l aliyyi'l-azim. Sübhânallahi ve bi hamdihi sübhânallahi'l-azim. Sübhânallahi ve bi hamdihi adede halkıhi ve rızae nefsihi ve zinete arşıhi ve midâde kelimatihi Sübhânallahi'l-azim." Türkce’si: "Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah en büyüktür; bütün hamd ve senâlar Allah'a mahsustur. Bir Tek Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur. O'nun eşi ve ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd ve sen. O'na mahsustur. Onun her şeye gücü yeter. Senin verdiğine engel olabilecek, vermediğini verebilecek kimse yoktur. Senin inâyetin olmadıkça sahibinin servet ve izzeti ona fayda vermez. Şânı yüce Allah'ı tesbih ve tenzih ederim. O bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Bütün güç ve kuvvet ancak Allah'tandır. Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder, kemâl sıfatlarıyla O'na hamd ederim. Şanı yüce Allah'ı yine tesbih ederim: Yarattıklarının sayısı, Zât-ı Kibriyâsı'nın rızâsı, Arş-ı Azamı'nın ağırlığı ve kelimelerinin adedince; sonsuz ve sayısız hamd ve sena ile Allah Teâlâ hazretlerini tesbih ve tenzih eder, kemâl sıfatlarıyla O'na hamd ederim.
İki yeşil direk arasında koşarken:
"Rabbiğfir verham va'fu ve tekerram ve tecâvez ammâ ta'lemü inneke ta'lemü malâna'lemü inneke entellahü'l e'azzül ekrem." Sen Allahsın; en güçlü olan ve en çok veren sensin.” …
Duânın devamını okur:
" Rabbenâ lâ tüzığ kulubenâ ba'de iz hedeytenâ ve heblen' mi'n-ledünke rahmet en inneke ente'l-vehhâb. Allahümme lâ tec'alnâ fitnete'n lil kavmi'z-zâlimin ve neccinâ bi rahmetike mine'l-kavmi'l-kâfirin. İnni veccehtü vechiye lillezi fedara's-semâvâti vel arza hanifâ ve mâ ene minel müşrikin. İnne salâti ve nüsüki ve mahyâye ve memâti lillâhi rabbil-âlemine lâ şerikeleh. Ve bi zâlike ümirtü ve ene mine'l-müslimin. Türkçe’si: "Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi saptırma; katından bize rahmet bağışla, şüphe yok ki sen, sonsuz bağışta bulunansın. Bizi zâlim bir milletin fitnesine düşürme, rahmetinle bizi kâfirlerden kurtar. Doğrusu ben, bir muvahhit olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratmış olan Allah'a yönelttim, ben müşriklerden değilim. Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm hiçbir ortağı olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Müslümanların ilki olarak böylece emrolundum." Safa tepesine yaklaşırken yine:
"İnnessafâ vel mervete min şe'âirillâhi femen hacce'l beyte evi'temera felâ cünâha aleyhi en- yeddavvefe bihimâ vemen tedave'a hayran fe innallahe şakirun alim." Türkçe’si: "Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın nişânelerindendir. Kim hac veya umre maksadıyla Kâbe'yi ziyaret ederse, bu ikisinin arasını tavaf etmesinde bir beis yoktur. Safa tepesinde yönünü Beytullah'a döner: "Bismillâhi Allahü Ekber velillâhil hamd" der, Safa'ya yürür.
4- Sa'yin dördüncü savt duâsı:
"Allahü ekber Allahü ekber lâ ilâhe illallâhü vallahü ekber Allahü ekber ve lillâhi'l-hamd. Allahümme inni es'elüke min hayri mâ ta'lemü ve e'uzübike min şerri ma ta'lemü ve-estağfiruke min külli mâ ta'lemü inneke ente allâmü'l-ğuyub. La ilâhe illâllahü'l-melikü'l-hakku'l mübin Muhammedü'r-rasulüllahi sâdıgu'l-vatdü'l-emin. Allahümme inni es'elüke kemâ hedeyteni lil islâmi en-lâ tenzi'ahu minni hattâ teteveffâni aleyhi ve ene müslimün. Allahümmec'al fi kalbi nuran ve-fi sem'i nuran ve-fi besari nuran. Rabbisrahli sadri ve-yessirli emri ve e'uzübike min şerri vesâvisi's-sadri ve setâtil emri ve fitneti'l-kabri. Allahümme inni euzü bike min şerri mâ yelicü filleyli ve min şerri ma yelicü fi'n- nehâri ve min şerri ma tehübbü bihi'r-riyâhu yâ erhame'r-râhimin. Sübhâneke ma abednâke hakka ibâdetike yâ Allah. Sübhâneke mâ zekernâke hakka zikrike yâ Allah." Türkçe’si: "Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Bildiğin bütün hayırları senden ister ve bildiğin bütün şerlerden de sana sığınırım. Bildiğin bütün günahlarım için senden mağfiret dilerim. Çünkü sen, bütün gizli olan şeyleri hakkıyla bilensin. Apaçık Hakk ve hükümran olan Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. …
Emin ve sözüne sâdık olan Hazret-i Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem Allah'ın Rasulü' dür. Senden, beni İslâm'a eriştirdiğin gibi, ölünceye kadar beni ondan ayırmamanı ve beni ancak müslüman olarak öldürmeni niyâz ediyorum. Kalbimi nurlandır, kulağımı nurlandır ve gözümü nurlandır. Sadrımı (göğsümü) genişlet, işimi kolaylaştır; gönüllerde meydana gelen vesveselerden, işlerin dağınıklığından ve kabir fitnesinden Sana sığınırım. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım! Geceye ve gündüze giren ve rüzgar kendisiyle esen bütün şerlerden sana sığınırım. Sanı yüce ve her türlü noksanlıktan uzak olan Allahım! Sana gerektiği şekilde ibadet ve kulluk edemedik. Sanı yüce ve bütün noksan sıfatlardan uzak olan Allahım! Seni gerektiği şekilde zikredemedik."
İki yeşil direk arasında koşarken:
* "Rabbiğfir verham va'fü ve tekerram ve tecâvez ammâ ta'lemü inneke ta'lemü malâ na'lemü inneke entellahü'l e'azzül ekrem." Sen Allahsın; en güçlü olan ve en çok veren sensin." Safa tepesine yaklaşırken:
"İnnessafâ vel mervete min şe'âirillâhi femen hac-ce'l beyte evi'temera felâ cünâha aleyhi en- yeddavvefe bihimâ vemen tedave'a hayran fe innallahe şâkirun alim "
"Şüphesiz, Safa ile Merve Allah'ın nişânelerindendir. Merve tepesine çıkınca yönünü Beyfullah'a döndürür: "Bismillâhi Allahu Ekber velillâhil hamd." der, Safa'ya doğru yürür.
5- Sa'yın beşinci şavt duâsı: "Allahü ekber Allahü ekber lâ ilâhe ilallahü vallahü ekber Allahü ekber ve lillâhi'l-hamd. Allahü ekber kebirâ velhamdü lillâhi kesirâ ve sübhânallâhi bükraten ve esilâ. Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerike leh lehü'l-mülkü ve lehü'l-ham dü ve hüve alâ külli şey'in kadir. Allahümme fâdıra's-semâvâti vel arz â'lime'l-ğaybi ve'ş-şehâdeti rabbe külli şey'in ve melikehü eşhedü enlâ ilâhe illâ ente. Eüzü bike min şerri nefsihi ve şerri'ş-şeytâni ve şirkih." Türkçe’si: "Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah' tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah büyüktür, Allah büyüktür; bütün hamd ve senâlar Allah'a mahsustur. Allah yücelerin en yücesidir. Her türlü hamd ve senâ Allah'a mahsustur. Şanı yüce olan Allah'ı sabah akşam tesbih ve noksan sıfatlardan tenzih ederim. Kendisinden başka kulluk yapmaya lâyık hiçbir ilah bulunmayan Allah Bir Tek'dir; eşi ve ortağı yoktur. Hükümranlık O'nundur. Hamd ve senâ O'na mahsustur. Yerin göğün yaratıcısı görünür ve görünmez her şeyi bilen Allahım; her şeyin sahip ve mâliki olan Rabbim; şehâdet ederim ki senden başka ilâh yoktur. Nefsimin kötülüğünden, şeytanın ve onun şirkinin şerrinden sana sığınırım."
İki yeşil direk arasında koşarken:
"Rabbiğfir verham va'fu ve tekerram ve tecâvez ammâ ta'lemü inneke ta'lemü malâna'lemü inneke entellahü'l e'azzül ekrem." Sen Allahsın; en güçlü olan ve en çok veren sensin.” …
Duânın devamı:
"Allahümme ente'l-melikü lâ ilâhe illa ente rabbi ve ene abdüke zalemtü nefsi va'teraftü bi zenbi fağfirli zünubi cemiâ' fe innehi lâ yağfirü'z-zünube illâ ente. Vehdini li ehseni'l-ahlâkı yehdi li ahsenihâ illa ente. Vasri'f-anni seyyiehâ lâ yasrifü anni seyyiehâ illâ ente. Lebbeyk ve sa'deyk ve'l- hayrü küllühu fi yedeyke ve'ş-şerru leyse ileyk ene bike ve ileyke tebârakte ve teâleyte estağfiruke ve etubü ileyk. Sen mülkün sahibisin, senden başka ilâh yoktur. Sen benim Rabbim, ben de seni kulunum. Ben nefsime zulmettim, işte günahımı itiraf ediyorum; günahlarımı bağışla, çünkü günahları hiç kimse bağışlayamaz; ancak sen bağışlarsın. Allahım ! Beni en güzel ahlâka ilet; çünkü güzel ahlâka ancak sen iletirsin. Beni kötü ahlâktan uzaklaştır, çünkü senden başka kötü ahlâktan uzaklaştıracak kimse yoktur. Emrine uyup huzuruna geldim, bütün varlığımla sana yöneldim. Bütün hayırlar senin elindedir, şer ise sana yaramaz; benim varlığını seninledir, dönüşüm de sanadır. Övülmeye lâyıksın, her şeyden yüce ve her varlıktan üstünsün. Senden mağfiret dilerim ve sana teybe ederim ." der, Safa'ya doğru yürür.
6- Sa'yin altıncı şavt duâsı:
"Allahü ekber Allahü ekber la ilâhe illâllahü vallahü ekber Allahü ekber ve lillahi'l- hamd. Allahümme leke'l-hamdü ente kadimü's-semâvâti vel arzı vemen fihi nne. Ve leke'l-hamdü ente nu-ru's-semavâti vel arzı vemen fihinne. Ve leke'l-hamdü ente melikü's-semavâti vel arzı vemen fihinne . Ve leke'l-hamdü ente'l-hakku ve va'düke'l- hakku ve likâüke hakkun. Vel cennetü hakkun, ve'n-narü hakkun, ve'n-nebiyyü hakkun ve Muhamhammedün e sallallahu aleyhi ve selleme hakkun ve's-sâatü hakkum. Allahümme leke eslemtü ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve ileyke enebtü ve bike hâsamtü ve ileyke hâkemtü. Fağfirli mâ kaddemtü ve mâ ahhartü ve mâ esrartü ve mâ a'lentü ente'l-mükad-dimü ve ente'l-müahhıru lâ ilâhe illâ ente. Velâ havle velâ kuvvete illâ billahi'l-aliyyi'l-azim. Türkçe’si: "Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah büyüktür; bütün hamd ve sena Allah'a mahsustur. Yalnız sana hamd olsun ki, göklerin ve yerin ve bunlardaki her şeyin daimi müdebbiri yalnız sensin. Yalnız sana hamd olsun ki; göklerin, yerin ve bunlarda bulunan her şeyin nuru sensin. Yalnız sana hamd olsun ki; göklerin, yerin ve bunlarda bulunan her şeyin sahibi ve mâliki sensin. Ve yine yalnız sana hamd olsun ki; sen Hakk'sın, vaadin haktır, sözün haktır, sana kavuşmak haktır.. cennetin haktır, cehennemin de haktır.. peygamberlerin de haktır, Muhammed sallallahu aleyhi ve selemde haktır, kıyamet günü de haktır. Emir ve yasaklarını kabul ederek kendimi yalnız sana verdim, sana inandım, sana güvendim, sana yöneldim, yalnız senin burhanlarına dayanarak (ha-sımla) mücadele ettim; hakkı inkâr edenle aramızda hakem kıldım. Yaptığım, yapacağım ve gizli aşikar bütün günahlarımı bağışla, ilerleten de geri bırakan da ancak sensin. Senden başka ibâdet ve kulluk edilecek ilâh yoktur; yalnız sen varsın. Tasarruf, kuvvet ve kudret Allah ile kaimdir.
İki yeşil direk arasında koşarken:
"Rabbiğfir verham va'fu ve tekerram ve tecâvez ammâ ta'lemü inneke ta'lemü malâna'lemü inneke entellahü'l e'azzül ekrem." Sen Allahsın; en güçlü olan ve en çok veren sensin.” …
Duanın devamı:
"Allahümme Rabbe Cibrile ve Mikâile ve İsrafile fadıra's- semavati vel arzı alimel-ğaybi ve' ş-şehâdeh. Ente tahkümü beyne i'badike fima kana fihi yahteliffune. Ve'h-dini limâ'h- tülife mine'l-hakkı bi iznik. İnneke tehdi me'n-teşâü ila sıradı'n- müstakim. Türkçe’si: "Ey Cebrail'in, Mikail'in, İsrafil'in Rabbi olan Allahım! Gökleri yoktan var eden, görüneni de görünmeyeni de bilen Allahım! İhtilâfa düştükleri hususlarda kulların arasında hüküm veren sensin. ihtilafa düşülen hak hususunda, izninle beni doğru yola sevk et. Doğru yola dilediğini hidayet eden ancak sensin." Safa tepesinde yönünü Beytullah'a döner: "Bismillâhi Allahü Ekber velillâhil hamd" der, Safa'ya yürür.
7- Sa'yin yedinci şavt duâsı:
"Allahü ekber Allahü ekber lâ ilâhe illallâhü vallahü ekber Allahü ekber ve lillâhi'l-hamd. Allahümme leke'l-hamdü hamde'n-yüvâfi nı'meke ve yükâfî mezidek. Ahmedüke bi cemi'ı mehâmidike mâ alimtü minhâ vemâ lem a'lem ve alâ külli hâlin. Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muham-medin. Allahümme e'ızni mine'ş-şeytani'r-racim ve e'ızni min külli su'in. Ve kannı'ni bimâ razakteni ve bârikli fihi. Allahümme'c-alni min ekrami ve'f-dike aleyke ve hattâ elkâke yâ rabbe'l-âlemin. Türkçe’si: "Allah büyüktür, Allahı büyüktür, Allah'tan başka (kulluk ve ibadete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Allah büyüktür; bütün hamd ve senâ Allah'a mahsustur. Bildiğini, bilmediğini bütün övüldüğün şeylerle seni hamd ve senâ ederim. Peygamberimiz Efendimiz Hazret-i Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme O'nun ailesine, ehlbeytine salât ve selâm eyle. Onların dünya ve âhirette şeref ve mertebelerini yücelt. Beni rahmetinden kovulmuş şeytanın şerrinden ve bütün kötülüklerden koru. Rızık olarak ihsan ettiğin şeylere kanaatkâr kıl ve onları bana bereketli eyle. Beni, sana gönderilen elçilerin en keriminden kıl; ey âlemlerin Rabbi olan Allahım! Sana kavuşuncaya kadar beni doğru yoldan ayırma."
İki yeşil direk arasında koşarken:
"Rabbiğfir verham va'fu ve tekerram ve tecâvez ammâ ta'lemü inneke ta'lemü malâna'lemü inneke entellahü'l e'azzül ekrem." Sen Allahsın; en güçlü olan ve en çok veren sensin.” …
Sa'y duâsının devamı:
"Allahümme inni es'elüke bi enne leke'l- hamde lâ ilâhe illa ente'l-mennânü bediu's-semâvâti vel arzı yâ ze'l-celâli vel ikrâm yâ hay-yü yâ kayyum. Allahümme inni zalemtü nefsi zulmen kesirâ velâ yağfirü'z-zünube illa ente. Fağfirli mağfiraten min ı'ndike ve'r- hamni inneke ente'l-ğafuru'r-rahim. Allahü'm-mağfirli ve'r-hamni ve âfini ve'r-zukni. Allahümme yâ musarri-fe'l- kulub sarrif kulubenâ alâ dâatike." Ben, pek çok günah işleyerek kendime zulmettim. Günahları ancak sen bağışlarsın, senden başka hiç kimse bağışlayamaz. Katından bir mağfiretle beni bağışla, bana acı. Şüphesiz sen çok bağışlayan ve sonsuz merhamet edensin. Beni bağışla, bana merhamet et, bana sağlık ve afiyet ver; beni helâl ve hayırlı rızıkla rızıklandır. Ey kalpleri tasarrufunda bulunduran Allahım! Kalplerimizi sana itaat üzere bulundur." "İnnessafâ vel mervete min şe'âirillâhi femen hac-ce'l beyte evi'temera felâ cünâha aleyhi en-yeddavvef bihimâ vemen tedave'a hayran fe innallahe şakirun alim."
Şüphesiz, Safa ile Merve Allah'ın nişânelerindendir. Kim gönülden bir iyilik yaparsa karşılığını görür. Çünkü Allah, iyiliklerin karşılığını veren ve her şeyi hakkıyla bilendir." âyetini okur. Safa'dan Merve'ye dört gidiş, Merve'den Safa'ya üç dönüş yapılarak sa'y tamamlanır. Sa'y, tavaftan sonra yapılır. Tavaftan önce yapılırsa, iade edilmesi gerekir. Sa'y yapıldıktan sonra saçlar kestirilip veya kısaltılıp traş olunur ve ihramdan çıkılır. Kadınlar saçlarının ucundan biraz keserek ihramdan çıkarlar. Böylece ihram yasakları da tamamen kalkar. Merve tepesine yaklaşırken:
Sa'y bitince şöyle duâ edilir:
"Rabbenâ tekabbel minnâ ve âfinâ va'fü annâ alâ taatike ve şükrike e'ınnâ ve alâ ğayrıke lâ tekilnâ ve ale'l-imâni vel islâmil-kâmili cemian teveffenâ ve ente râdın annâ. Allahümme'r-hamni bi terkil- meâsi ebeden mâ ebkayteni ve'r-hamni en etekellefe mâlâya'nini ve'r-zukni husne'n-nazari fimâ yürdike anni yâ erhame'r-râhimin." Türkçe’si: "Rabbim! ibadet ve taatlarımızı kabul eyle. Bize afiyet ver, bizi bağışla. Sana ibadet ve taat ve şükürde bulunmamız için bize yardım eyle; bizi kendinden başkasına terketme. Bizden hoşnut olarak, imân ve İslâm üzere dünya hayatını tamamlamayı hepimize nasip eyle. Yaşattığın sürece,günahlardan uzak tutmak suretiyle bana merhamet eyle. Dünya ve âhirette yarar sağlamayan boş işleri zor göstererek bana merhamet eyle. Yaptığını zaman hoşnut olacağın şeyleri ise bana güzel göster Allahım! Duâ yapıldıktan sonra, Harem'e gidip iki rekât şükür namazı kılmakta fazilet vardır. Bundan sonra bol bol nafile tavaf yapılır; bu tavafların sonunda sa'y yapılmaz. Her tavafın ardından iki rekât tavaf namazı kılmır. Mikatlardan birine gidilip yeniden ihram giyilerek, yeni bir umre yapılabilir. MEKKE ZİYARET YERLERİ
1- Peygamberimiz (s.a.v.)'in doğdukları mübârek ev.
2- Cennetül-Mualla, Hz. Ha-tice vâlidemizin kabr-i şerifi buradadır.
3- Cirâne Mescidi.
4- Ten'im Mescidi.
5- Mescid-i Fetih.
6- Sevr Dağı ve Mağarası.
7- Hıra (Nur) Dağı.
8- Mescid-i Cin.
9- Mescid-i Şecer.
10- Ebu Kubeys Dağı.
11- Mescid-i Akabe. MEDİNE-İ MÜNEVVERE ZİYARET YERLERİ
1- Mescid-i Nebevi. a- Peygamberimiz (s.a.v). b- Hz. Ebübekir SıddIk (r.a.) c- Hz. Ömer (r.a.). d- Ashab-ı Suffe. d- Cennet bahçesi.
2- Cennetü'l-Bâki.
3- Uhud Dağı ve şehitleri.
4- Kubâ Mescidi.
5- Kıbleteyn Mescidi.
6- Hendek. PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN SABAH ve AKŞAM OKUDUĞU DUA Allahım! Dinimde dünyamda ve çoluk çocuğumda senden af ve afiyet isterim. Ya İlahi! Ayıplarımızı ört, korkulardan bizi emin kıl Allahım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelecek belâlardan beni koru. Altımdan gelebilecek belâlardan dolayı helâk olmaktan azametine sığınırım. Biz sabaha dahil olduk, mülk alemlerin rabbi olan Allahındır. senden bugünün hayrını, fethini, yardımını, nurunu bereketini ve hidayetini isterim. Bugünün ve bugünden sonraki günlerin serrinden sana sığınırım. Ya ilahi! dinimde, dünyamda, çoluk çocuğumda ve malımda senden af ve afiyet dilerim. Ayıplarımı ört. Korkularımdan beni emin kıl. rahmetini umarım. Göz açıp yumuncaya kadar bir zamanda bile beni nefsimle başbaşa bırakma her halimi ıslah et, senden başka ilah yoktur. Fayda vermeyen ilimden ürpermeyen kalbden, doymayan nefisten, kabul olmayan duadan sana sığınınm. Kulağımın, idrâkimin, dilimin, kalbimin ve gözlerimin şerrinden sana sığınırım. Ölürken imanımı şeytanın bozmasından dolayı sana sığınırım. Azabından, gazabından kullarının şerrinden, şeytanın vesveselerinden sana sığınırım. senden hidayet takva iffet ve zenginlik istiyorum. Beni sana şükredenlerden seni zikredenlerden, senden korkanlardan, buyruğunu tutanlardan, sana boyun eğenlerden, âh ve teessüfle sana münacaat edenlerden kıl. Yâ ilahi! Tövbemi ve duamı kabul buyur.

28/07/2020

Address

Ordu Caddesi No:202 Laleli
Istanbul
34134

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Hac ve Umre Bilgi Paylaşım Sayfası posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Hac ve Umre Bilgi Paylaşım Sayfası:

Share

Category

Nearby travel agencies


Other Travel Agencies in Istanbul

Show All