Bizimkiler, 15 yaşındayken beni İngiltere'ye dil kursuna zorla gönderdiklerinde başlarına gelecekleri bilemediler muhtemelen. Üzerine annem; “kızım şehir dışına gitme, İstanbul’da bir üniversite kazan” dediğinde, biz Tuzla’da ikamet ederken İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünün Avcılar’da olduğunu bilemediydik. Okula girmek zor, çıkmak kolay cinsinden olduğu için vizeler ve finallerden
boş kalan zamanlarda Türk Hava Yolları'nda part time hosteslik yaptım. 1,5 yıl boyunca hem gezdim tozdum, bi de üzerine para kazandım.
Önce küçük bir aile şirketinde İthalat-İhracat Sorumlusu olarak, sonra da Arçelik-LG Klima fabrikasında İhracat Uzmanı ve Lojistik Yöneticisi olarak kariyer basamaklarını tırmandım falan…
Bu arada 1998 civarlarında hareket olsun diye salsa kursuna gittim, aynı amaçla kursa gelen eşimle tanıştım. Kayak yaptık, dalış yaptık derken tencere kapak evlendik. Endonezya’da volkan kraterlerine tırmandık, Tanzanya Serengeti’de safari yaptık. Millet Kadıköy’de buluşur, biz Başaran’la Meksika’da buluştuk.
İş hayatım her ne kadar yoğun geçse de; fuarmış, müşteri ziyaretiymiş seyahat fırsatım çok oldu. Deli gibi mesailerle çalışırken hakkım olan yıllık izinlerimin 1 gününü bile heba etmedim. Hele ki hafta sonlarıyla birleşiyorsa bastırdım uçak bileti aldım. Günün birinde fabrikanın gönderdiği “Koçluk Eğitimi” sırasında kendime “ben ne yapıyorum, ne istiyorum, mutlu muyum, böyle mi devam etmeliyim???” diye sorup; 34 yaş krizine girdim ve istifa ettim. (Çok klişe dimi?) 1 Temmuz 2014 itibariyle full time gezgin ve gezi yazarıyım, kartvizit bile bastırdım
Şimdi geçmişe dönüp anıları ve bilgileri paylaşmak zamanı. Uzuuun yıllar anca 2 haftacık izinlerle debelendikten sonra, şimdi gidemediğim yerlere gitmek, gezi virüsümü sizlere bol bol bulaştırmak zamanı. Az para kazanıp; zaman, insan ve keyif kazanmak zamanı…
İyi gezmeler tozmalar
www.gezitozu.com