10/08/2024
HZ BİLALİ KAİNATIN EFENDİSİNE OLAN SEVGİSİ
Hz. Bilâl, bir gece rüyasında Kainatın efendisi gördü.
Sevgili Peygamberimiz kendisine adeta sitem ettiler.
Bunca ayrılık yetmedi mi, Ya Bilâl Hala kabrimi ziyaret etmeyecekmisin.
Zavallı yüreği, duracak hale geldi. Heyecan ve ter içinde uyandı. Hemen hazırlığa başladı. Şafak sökerken,devesine binip mübarek Medine yollarına düştü.
Biricik Efendisi’ne yaklaştıkça havayı kokluyor, taşları toprakları okşuyor ve gözyaşı döküyordu.
Issız çölleri yara yara Medine’ye ulaştı.
O’nu Medine’yi münevvereye girerken görenler selam veriyorlardı.
Sonra da yanındakilere diyorlardı ki;
- İşte Bilâl, Bilâl Habeşî, işte Hazreti Peygamberin müezzini. O’nun gibi ezan okuyan, bu dünyaya gelmemiştir.
Fakat o, hiçbirini duymuyor, görmüyordu. Sanki çok kuvvetli bir mıknatıs, onu kendisine çekiyordu. Peygamber Efendimiz’in mübarek kabrine doğru ilerledi. Yüce makama erişirken Kur’ân-ı Kerim okudu.
SON DEFA EZAN OKUYORDU
En sonunda sevgilisinin kabrinin yanında bayılarak yıkıldı. Ayıldığı zaman, başucunda, sevgilisinin sevgili torunları Hasan ve Hüseyin Hazretleri; saçlarını okşuyorlardı. Sanki dünyalar onun oldu. Sarıldılar, kucaklaştılar, ağlaştılar; “Yavrularım! Ne kadar da dedeniz Hz. Resûlullah gibi kokuyorsunuz!” dedi.
Hz. Hasan sordu: “Dedemiz seni de çok severdi. Acaba O’nun hatırı için, bir şey istesek yapar mısın?” Hz. Bilâl çok şaşırdı; “Bu ne biçim söz? Bu kölenizden ne emredersiniz, yerine getiririm!”. “Senden, bir defa da olsa ezan dinlemek istiyoruz. Ricamız sadece buydu.” dedi.
Ertesi sabah Bilâl Habeşî, son ezanını Mescid-i Nebevî’de okudu. Yanık ve hasret dolu sesiyle; “Allahu Ekber! Allahu Ekber!” dediği zaman bütün Medine halkı ayağa kalktı. “Eşhedu en lâ ilâhe illallah! Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah” deyince kadın-erkek, genç-ihtiyar, çoluk-çocuk, hatta yataklarındaki hastalar bile, sokaklara döküldüler. Mescid-i Nebevi’ye koştular. Halk o kadar coştu ki, Peygamber Efendimiz yaşıyor sandılar. O günden beri dünyada, bir daha böyle bir ezan okunmadı. Bilâl Habeşî Hazretleri de başka ezan okumadı.
Onlar, böylesine Hz. Muhammed aşığı kimselerdi. Onu canlarından öte seviyor, aziz hatırasına sahip çıkıyor, hayatlarının her karesinde onun getirdiği prensipleri yaşıyorlardı..
ALLAHIM BİZLEREDE KAİNATIN EFENDİSİNE BÖYLE BİR AŞKLA BAĞLANMAYI NASİP ET.