Yeşilhisar İlçemize bağlı Soğanlı Köyü, Kayseri’de turistlerin en çok uğradıkları yerlerden birisidir. Çünkü, Soğanlı köyünde çok miktarda tarihi kaya kilisesi vardır. Yolu asfalttır. Köy halkı ve köy muhtarı İsmail Ablak oldukça cana yakın insanlar. Köy kadınları bir turist kafilesi görür görmez hemen yapma bebeklerinin yer aldığı sergilerinin başına geçiyorlar. Soğanlı’nın en önemli özelliği tar
ihi kaya kiliseleri ile mağaraların evlerle iç içe girmesidir. Erciyes dağının yöreye kazandırdığı , rüzgarın, yağmurun, dolunun yılların etkisiyle ortaya koyduğu yörede, bu yumuşak kaya parçalarının insan oğlunun elinde nasıl ev olduğunu, kilise olduğunu görmek mümkün. Ürgüp- Göreme yöresinde görebileceğiniz yapıların benzerlerini Soğanlı’da görmek mümkün. Yöreye yerleşen Türkmenler ise, bölgeye uyum sağlamışlar ve bu yapılara da güzel bir isim yakıştırmışlar: Peri Bacaları. Yükseklerde yaşamaya alışmış olan bir Türkmen için, hürriyetini dağlarda yaylalarda ilan etmiş Türkmen obaları için kayaları oyarak bir yaşam tarzı kuran eski Anadolu halklarını anlamak pek mümkün değildir. Olsa olsa buralarda periler yaşamıştır mantığı oldukça hoş. Lakin, aynı Türkmen toplulukları bu toprakların bizlere mirası olan bu tarihi yapılara sahip çıkmışlar ve peri bacalarının hemen yanıbaşında Türkmen damları da yükselmeye başlamış. Tarihçiler, Soğanlı’daki kaya kiliselerinin M.S.IV. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlığın Anadolu’daki en önemli yapılarından birini oluşturmaya başladığını , bu yapıların önemini VII. ve VIII. Yüzyıla kadar sürdürdüğünü yazıyorlar. Bu kiliselerin isimlerinin büyük bir bölümü Türkçedir. Yılanlı kilise, Geyikli Kilise, Balıklı Kilise, Karabaş Kilise, Tokalı Kilise, Kubbeli kilise, Gök Kilise gibi. Bunlardan Tahtalı Kiliseye zamanla Santa Barbara adı verilmeye başlanmış. Tahtalı kilise, Tahtalı vadisinde bulunduğu için bu adı almış. Kiliselerin adları ya bulundukları coğrafyadan ya da içerisindeki motiflerin özelliğine göre isimlerini almış. Yılanlı kilisede bir yılan motifi var, Geyikli kilisede ise bugün çoğu kazınmış bir geyik motifi var. Kilislerdeki süslemelerin üzerinde Yunanlı turistlerin Yunan alfabesiyle yazdığı yazılar var. Bu tarihi yapıların üzerine Yunan alfabesiyle isimlerini yazan bilinçsiz insanların nasıl bir tarihi dokuyu yok ettiklerini düşünebiliyor musunuz? Bu fanatik yapıları insanlığın ortak mirası olan bu tarihi eserleri mahvetmiş. Gelelim şimdi bize. Bu tarihi yapılara yöredeki Türkmenleri oturtmuşuz. Sonra da bu yapıların değerini anlayıp bu yapıları boşaltmaya kalkmışız. Sonuç, adam bu yapıyı terk etmemek için o güzelim süslemeleri aşağı indirmiş ki acaba tarihi resimler kaybolursa burayı elimden almazlar belki diyerek. Motifler büyük ölçüde yitirilmiş ama Soğanlı’daki yapılar son derece ilginç. Gidip görmenizi tavsiye ederim. Hele bir de yöreden bir mihmandar alırsanız yanınıza her yapının efsanesini dahi dinlemek mümkündür. Soğanlı’da kalmak isteyenler için pansiyon, dinlenmek için güzel bir kır kahvesi ve acıkanlar için de küfül küfül esen bir vadide güzel bir lokanta vardır. SOĞANLI ADI NEREDEN GELİYOR:
Soğanlı’da başta muhtarımız İsmail Ablak üzere köyün adının nereden geldiğini sorduk, karşımıza hep efsaneler çıktı. Efsaneye göre, Battal Gazi bu yöreye gelişinde önce “Erdemesin” köyüne uğramış. Burasını fethetmesi oldukça zor gözüküyormuş ama kendince bir iddia ortaya koymak için “ben burayı alamazsam bana er demesinler” diye bir söz söylemiş, köyü fethedince buranın adı “Erdemesin” kalmış.(Bugün, Yeşilhisar’ın Erdemli köyü) Buradan hemen yen köye uğramış ve daha önce müşkül duruma düşmesinin gazabıyla bu köy halkı için askerlerine emir vermiş: “kesin biçin” Bu köyün adı da zamanla “Kesiliç” olmuş. Kesiliç köyü, bugün Yeşilhisar’ın Gülbayır köyü. Battal Gazi yörede keyişlerin (papazların) çok olduğu Keyişlik köyünü aldıktan (bugünki adı Keşlik) sonra Soğanlı köyüne yönelmiş. Soğanlıya gelirken dermiş ki “bugün burası son kaldı”. Bu “son kaldı” sözünden zamanla buranın adı Soğanlı olmuş. Halk muhayyilesinin bu ürünlerini zevkle dinledikten sonra yöreye yerleşen Türkmen topluluklarının adlarından biri olduğu muhakkaktır. Çünkü, -lı/-li ekiyle kurulan Türkmen oymak adları bu yörede de görülüyor. Soğanlı, Tahtalı, Keşli, Araplı, Doğanlı, Kovanlı, Musa Hacılı...vs. gibi.