06/04/2018
Bizleri bir Cuma'ya daha çıkaran yüce Rabb'imize dünyadaki insan sayısınca şükürler olsun. Bu güne günün değerlerine lâyık olma ve küçük büyük bütün günahlarımızdan temizlenme dileği ve duası ile bütün din kardeşlerime hayırlı ve ibadet dolu Cuma'lar diliyoruz
İMANI KAZIYAN HASTALIK
Haset, başkasında olan nimeti kıskanmaktır. Bu nimet para, saadet, mal, mülk, evlat, makam, mevki, itibar, iman, ibadet veya benzeri bir şey olabilir. Haset eden kişi, Yüce Allah'ın taksimatına itiraz ediyor demektir. Her hasetçi Rabbine buğz ediyor demektir. Kuran-ı Kerim hasetçiyi şerrinden Allah'a sığınılacak bir hasta ruh gibi tanımlıyor; 'Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım.' (Felak, 5) Gıpta etmek ile haset arasında ince bir çizgi var. Gıpta eden kişi; aynı nimetin kendisinde olmasını ister. Gıpta ettiği kişiden o nimetin alınmasını istemez. Hasetçi ise hem oradaki nimetin zevalini - yok olmasını- ister ve hem de kendine daha fazlasını ister. Haset bazen gıptaya benzer ve caiz olur. Gıpta etmenin caiz olduğu nimetler vardır. Hadiste şöyle buyurulur: "İki kişiye gıpta (haset) caizdir. Birincisi o kimsedir ki Allah kendisine Kuran nasip etmiş o da gece gündüz okur (ve uygular) ikincisi de Allah ona mal vermiştir. O da gece-gündüz hak yolunda harcar. (Buhari, Fedailul Kuran, 20; Müslim, Misafirun, 266) Hasetten uzak olmak lazım. Zira o ateşin odunu tükettiği gibi iyilikleri tüketir. (Ebu Davud, Edeb, 52) Efendimiz uyarıyor: Size eski ümmetlerin hastalığı geldi yapıştı. Haset ve buğz -düşmanlık, nefret-. Bu buğz kazıyıcıdır. Dikkat saçı değil! İmanı kazıyıcıdır. (Tirmizi, Sıfatül Kıyame, 2512) Dikkat ediniz, Hz. Peygamber hasedin kişiyi dinden çıkarabileceğini belirtiyor.
Enver Yildiz Serhat Ertaş Gökhan Günay