04/03/2020
Dent 112 Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği hekimi Dt. Erhan Çelik, özen gösterilmeyen ağız ve diş sağlığının sadece diş kayıplarına sebep olmadığını, bununla birlikte sağlığımızı da olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, doğal bağışıklık yoluyla da atlatılabilen bir viral enfeksiyon olan coronavirüs kadar tehlikeli olduğunu ifade etti.
CORONAVİRUS...!
Temennimiz odur ki dünya sağlık örgütü yada bir ilaç şirketi bu salgını kontrol altına alıp daha fazla insanın zarar görmeden atlatabileceği bir boyuta düşürür. Şüphesiz ki eninde sonunda bu salgını atlatıp sahil-i selamete yine kavuşacağız.
Toplum yeterince bilgi sahibi olmadığı bu salgın nedeniyle de şaşkın ve panik halinde. Küçümsediğim sanılmasın ama korkusu etkilerinden daha büyük bu kesin.
Toplumda bağışıklık sistemi zayıf çocuk, genç, yaşlı ve hastalar üzerine daha ölümcül olduğunu söyleyebiliriz ancak doğal bağışıklık yoluyla da atlatılabilen bir viral enfeksiyon coronavirüs. Doğal bağışıklık sistemimizin buna karşı savunmada üstün gelmesi mümkündür zira her bulaşan hasta da ölmüyor.
Tamda burada daha vahim ama alıştığımız için bildiğimiz için bize tehlikeli gibi gelmeyen ama daha büyük boyutlarda, toplumun hemen hemen her bireyine bulaştığı, tüm Ülkeleri de içine alan bir hastalığın bir salgının içinde olduğumuza dikkat çekmek istiyorum.
Kısa ama etkili bir anket Yapalım şimdi ..
Kalp Hastası olanlar ...?
Diyabet Hastası olanlar...?
Kan hastalıkları olanlar...?
Dahiliye hastalıkları olanlar...?
Göz hastalıkları olanlar...?
Fiziksel yada ortopedik hastalıklı olanlarla veya herhangi sistemik rahatsızlığı olanlar el kaldırsın...?
Bulunma yüzdeleri toplumda o kadar da fazla değil. Peki şimdi Aşağıdaki şikayet yada hastalıkların içinden herhangi bir sorunu olanlar yine el kaldırsın.
-Ağız kokusu
-Diş eti kanaması
-Çürük Veya Kırık dişi olanlar ?
-Kanal tedavili diş dolgusu olanlar ?
-Ağzında sabit yada hareketli protez taşıyanlar ?
-İplant yada ortodontik tel tedavisi görmüş olanlar?
-Eksik dişi olanlar?
-Çene eklemi sorunları ,bruksizm,
-Yirmilik diş problemleri,
-Çocuk süt dişi sorunundan muzdarip anneler babalar ,
-Çapraşık dişlilik,
-Soğuk sıcak yiyecek ve içeceklerde hassasiyet yaşayanlar ,
-Yeterli ağız sindirim yapamadığı için mide bağırsak sorunları yaşayanlar,
-Diş estetiğini yeterli görmeyen kendini ifade etmekten çekinen psikolojik sendromlu olanlar vs. vs...
Bunlardan herhangi birinin bulunmadığı yani ağız diş sağlığı problemleri olmayan bir hasta yada bireyi mesleki hayatımda henüz görmedim!
Toplumda görülme sıklığı neredeyse yüzde yüze varan bir bulaşıcı hastalık olarak hayal edelim şimdi...
Evet ağız ve diş sağlığı sorunları toplumun hemen hemen her bireyinde var olan ciddi bir hastalıktır. Ölümcül olup olmadığını öğrenmek için etkileri üzerine düşünelim şimdi de...
Toplumunun sandığı gibi ağız diş bakımı bir-iki yaşlarında değil anne karnında başlar.
Yapılan bilimsel araştırmalar annenin gebelik sırasında ağız florasında bulunan bazı bakteri türleri amniyom sıvısında yani çocuğun anne karanındayken içinde bulunduğu sıvıda da gözlemlenmiştir. Dolayısıyla ağız diş bakımı anne karnında başlayan ve ömür boyu süren bir süreçtir.
Ağız diş Hastalıklarının Diyabetik kontrolleri zorlaştırdığı, Her gün efektif endokardit gibi kalp hastalıklarına neden olduğu, Yetersiz bir ağız sağlığı ve dinamiğinin olmaması sebebiyle sindirim sistemi üzerindeki doğrudan ve olumsuz etkileri,
Yine ağız diş sorunları ile özgüven eksikliği konuşma bozuklukları üzerindeki etkileri ve daha bir çok sistemik rahatsızlığa doğrudan etki ettiğini düşünürsek ağız diş sağlığı sorunlarının ciddiyetini daha iyi anlayacağız..
Devletin ve vatandaşın bu alanda ayırdığı bütçeyi de düşünürsek olayın ekonomik boyutu ve bu sermayenin kaybını ortaya koyacaktır..
Bir diş hekimi olarak şu gerçeği ifade edeyim ki bizler bir problemle uğraşmaktan o problemin temeline müdahale etmeye zaman ayıramıyoruz.
Einsteinin şu sözünü hatırlatmakta fayda görüyorum; Bir sorun ortaya çıktıktan sonra onunla mücadele etmektense onun ortaya çıkmasını engelleyebilmek daha doğru bir davranıştır.
Sağlıklı gülümseyen bir topluk yaratmak ancak ağız ve diş sağlığının öneminin farkında olan siyasetçi bürokrat idareciler öğretmenler anne ve babalar; yani toplumun topyekûn bu konuda mücadele etmesi ile olacaktır.
Ağız diş sağlığının önemini bilmeyen bir toplum ne sağlık ne ekonomik nede sosyal olarak yeterli bir toplum olmayacaktır. Demek ki ağız ve diş sağlığının önemini anlatmak ve bu alanda görev almak, farkındalığını oluşturmak her kademede bireyin sorumluluğundadır. Sadece diş hekimlerinin sorumluluğundan çıkıp toplumsal bir bilinç haline gelmelidir.
'' Gülümseyen bir gelecek yaratmak istiyorsak hep birlikte ağız diş sağlığının önemini bilmeli anlatmalı ve uygulamalıyız''
Dt. Erhan ÇELİK