RİZE ŞEHİR Hastanesi

RİZE ŞEHİR Hastanesi tam 5 yıldır mücadele ettiğim Rize için olmasa olmaz dev bir yatırım gerçekleşene kadar bu sayfa bilgilendiremeye mücadeleye devam edecektir.
(1)

13/10/2024

Yapayalnızım Artık
Düşünce tarihinde şehir ve insan arasında pek çok benzerlikler kurulmuştur. Başta Farabi olmak üzere birçok filozof şehri bedene benzetmiştir.
Merkezi bedenin kalbi, cadde ve sokakları damarlarına, yöneticileri ise beyne benzetilmiştir.
Şehrin de insan gibi muharrik bir gücünün, yani ruhunun olduğuna da kail (aklı yatmış, inanmış (kimse)). olunmuştur.
Bu durum beraberinde şehrin ruhunun ne olduğu sorusunu gündeme getirmiştir.
Buna farklı cevaplar verilmiş olsa da şehrin ruhunun insanlar tarafından oluşturulduğu ve onlar tarafından var kılınan ve o mekana kimlik ve kişilik kazandıran “şey” olduğunda hemfikir olunmuştur.
Dolayısıyla bir şehrin o gizemli tözünün (Töz ya da cevher, değişen yüklemlere desteklik eden değişmez gerçeklik; kendi kendisiyle, kendi kendisinde var olan anlamındaki felsefi kavram), söz konusu şehrin tarihi, kültürü, mimarisi, musikisi, edebiyatı, sanatı, fokloru, maddi ve manevi zenginliği, kişilerin kulağına fısıldadığı destanları, kendine ait tınısı ve yetiştirdiği seçkin insanlar vb. incelenerek ancak tebellür (billur durumuna gelme, billurlaşma). ettirilebileceği ifade edilmiştir.
Bunların şehirlerin ruhu olduğuna inanılmasının nedeni ise şehrin içerisinden söküp aldığımızda karşınızda kocaman bir taş yığından başka bir şeyin kalmayacağı hakikati olmasıdır.
Fazla değil, 9 sene ayrı kaldığım Rize her gün ayrı bir şaşkınlık yaşamama sebep oluyor!
Her hangi bir şeyin kaybolması üzücüdür. Fakat şehir anlamında düşündüğümüzde değişen bir cadde, kapanan tanıdık bir yer, ölen bir tanıdığınız gönlümüzde kapanmayacak yara açar!
Saatlerce caddelerini arşınladığım yeşil cennetimde artık nefesim yetmediğinden değil, kaybettiklerimin ağır yükleri nedeniyle yürüyemez oldum.
Uzun zamandır köyümdeyim. Rize merkeze bu zaman zarfında bir iki kez indim. Dün tanıdık bir mekanda dostuma uğramak için Kültür Müdürlüğü yakınında durakta indim. Arkadaşımı aradım. “Maalesef kapattık” dedi. Oracıkta yığılıp kalmadığıma şükrediyorum. Tarifsiz bir üzüntü her yanımı kapladı. Yılların gözde mekanı Nevapark kapanmıştı.
Yukarıda yazdığım nedenlerle ruhunu kaybetmiş bir şehirde yaşamanın anlamsızlığı suçunu kime yüklesem şimdi!
Şehrin ruhunu yaşatma adına vilayetimizin yetkilileri bir şeyler yapamaz mıydı? O güzel mekan kapanmasa olmaz mıydı?
Başımı alıp nerelere gitsem acaba?
Şiir yazamam, kelimeler defterimi yitirildim. Keza, hikaye asla!
Başımı alıp dağ yollarına mı vursam?
Bir başıma denizin derinliklerine mi yollansam!
Baki selam ve dua ile
Metin Topçu

10/08/2024

Olimpiyatlarda Neden Başarısız Olduk
Olimpiyatlar, Yaz ve Kış Olimpiyatları olmak üzere iki ayrı kategoride, dört yılda bir düzenlenen uluslararası çok sporlu etkinliktir. 200'ün üzerinde ülkeyi temsil eden sporcuların katıldığı etkinlikler, dünyanın en kapsamlı ve en üst düzey spor etkinliği konumundadır.
26 Temmuz'da başlayan Paris 2024 Olimpiyat Oyunları 11 Ağustos'ta sona erecek.
13'üncü günün sonunda 30 altın, 38 gümüş ve 35 bronz madalya kazanan ABD, ülkeler sıralamasında liderliğini sürdürdü.
Günü 4 altın, 2 gümüş ve 2 bronz madalyayla tamamlayan Çin, toplamda 73 madalyaya ulaşarak ikinci sıradaki yerini korudu. Çin, altın madalya sıralamasında ise 29 ile 30 altın madalyalı ABD'nin bir adım gerisinde bulunuyor.
Avustralya 18 altın, 14 gümüş ve 13 bronzla üçüncü, ev sahibi Fransa ise 14 altın, 19 gümüş, 21 bronzla dördüncü sırada.
İlk 10'da yer alan diğer ülkeler ise İngiltere, Güney Kore, Japonya, İtalya, Hollanda ve Almanya.
85 milyonluk ülkemiz 200 kusur ülke arasında 61. sırada!
Finallerde altına yaklaştığımız branşlarda hiçbir varlık gösteremedik. Ata sporumuzda bile adımız sanımız okunmuyor.
Şapkamızı ne yapalım şimdi?
Önümüze koyup düşünsek ne yazar!
Eğer olimpiyatlar devam etse sıralamamız giderek düşecek!
Adı sanı okunmayan ülkelerin bile gerisindeyiz. Bu resmen hezimettir.
Yaklaşık 27 milyon nüfusa sahip Avustralya 18 altın madalya alabiliyor!
Nasıl başardılar sorusunun cevabını bilmeyen yoktur. Kitle sporundan tutunda bireysel sporlara kadar yüzlerle ifade edilen branşlarda hiçbir varlık gösteremedik!
Siyasetin el atmadığı alan yok. Spora da bulaştığına göre dibe gidişimizin sebebi belli gibi!
Bugünden başlasak belki on yıllara sarkan bir mücadeleye girmemiz gerekiyor. Spor halkın sağlığını ilgilendiren en önemli faktördür. Sağlığımızı ilgilendirdiği kadar moral motivasyonumuzu da etkilemektedir spor!
Gelişmiş dünyanın çok gerisinde olduğumuzu fark edelim artık!
Kitlesel bir mücadeleye girelim. Geniş halk yığınlarını sporla tanıştıralım. Hemen herkesin spor yapmasını sağlayalım, olağan üstü teşvikler verelim.
Bu şekilde sağlıklı bir toplumun temellerini atarken sporda da başarılar ardı sıra gelecektir.
Ahı ile vah ile bir yere varamayız. Bugünden tezi yok gelişmiş dünyanın nasıl başardığını araştıralım. Onlar nerden başlamışsa tespit edelim. Bunun başka bir yolu yok.
Baki selam ve dua ile…

06/08/2024

https://www.karadenizvira.com/genel/ikinci-surgunde-yasananlar.html
İkinci Sürgünde Yaşananlar
2024 yılı yaş çay alımlarında ikinci sürgün sona erdi. Sürgün alımları esnasında yaşananlar çok dikkat çekiciydi. 5 yıl süren çayda bahar havasını yer ile yeksan eden gelişmeleri hayretle isledik. Çayını yakanlar, dökenler, fiyata karşı çıkanlar
mitingler haklı mıydı?
Bana göre büyük vefasızlık gün gibi aşikârdı.
Çay İşletmeleri genel müdürlüğü elinden geleni yaptı. Özel sektörün bazı büyük firmaları deparlarının dolu olduğunu beyan ederek çay almadı. Fakat biliyoruz ki bazı merdiven altı diye adlandıracağımız işletmeler eliyle 13 liradan çay aldılar.
Vatandaşın biraz değil tam anlamıyla sürgüne geç başlaması, ardından da Allah ne verdiyse toplamasıyla yaşanan arz fazlasını fırsata çevirdi özel sektör.
Her durumda çay üreticisi mağdur oldu. Üreticilerin büyük çoğunluğu dal budak, yabancı madde dolu çayları hiçbir kontrole tabi olmadan mubayaa edildi.
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü iki alım yerine bir veya iki personelle alımlara devam etmesi kontrolsüz bir görüntü ortaya çıkardı. Maalesef bu kötü yönetim kalitesi yerle bir etti. Yanık çayların, tamamen çürümüş çayların üretime alınması affedilmez bir tutumdu. Yıllardır kalitesine güvendiğimiz kurum itibarini kaybetti bana göre. Özel sektörün zaten kalite diye bir derdi yok.
Alımlardaki düzeni de fiyatı da Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü belirlemektedir.
Aslında temelinde üreticiyi rahatlatan randevulu alımlara son verilmesi kaosun baş sebebi oldu ikinci sürgünde. En az 25 güne yayılan randevulu alımlar uygulansa yaşanan olumsuzluklar önlenebilirdi.
Fiyatı beğenmeyenler arpaya, buğdaya ve diğer mahsullere verilen rakamlara bakmalıdır. Yüzde 69’luk fiyat azımsanmayacak bir miktardır.
Böyle bir ortamda çayı yakmak, dökmek vicdan meselesidir.
Bu şekilde davranarak hiçbir yere varamayız. Alımda kontenjan uygulaması ve titiz kontrollü alımlar (kaliteli yaş çay) mevsim anormalliklerini önlemede çok önemli bir faktördür.
Önümüzde 3. Sürgün alımları var.
Üreticilerimiz kesinlikle zamanında çayları toplamalıdırlar. Kurumun uygulayacağı kontenjana harfiyen uymalıdırlar. O zaman özel sektörde taahhütleri nedeniyle mecburi alımlar yapacaktır.
Aldığım bir duyum üçüncü sürgünde kota meselesi sorun olmayacağı yönündedir.
Bu üreticilerimize tanınan çok güzel bir uygulamadır.
Sabırlı olmalı üreticilerimiz. Her kes birkaç günde çayını teslim etmeye kalkarsa kaos kaçınılmazdır. Zamana yayalım ve mutlaka kaliteye önem verelim.
Çay bizim her şeyimizdir.
Rize’de çay olmasa yaşam da olmaz. Hayat durur.
Baki selam ve dua ile…

https://www.karadenizvira.com/genel/rizenin-gelecek-ongoruleri.htmlRize’nin Gelecek ÖngörüleriRize Cumhuriyet döneminde ...
28/07/2024

https://www.karadenizvira.com/genel/rizenin-gelecek-ongoruleri.html
Rize’nin Gelecek Öngörüleri
Rize Cumhuriyet döneminde Vilayet olmuştur. 20 Nisan 1924.Aradan geçen zaman tam bir asırdır.
Geçmiş dönemlerinin tamamına bakmak uzun mesele. Bana göre son 22 yılı çok çok önemlidir. Vilayet olduğundan bu tarafa Rize en büyük gelişmesini son 22 yılda yapmıştır. Bu durumunu irdelemek için yapılanları ve beklentileri sıralamak zannedersem en iyi yoldur.
Bahsi geçen dönmede yapılanları sıralamak yine bir yazının içerine sığmayacak kadar çoktur.
Rize bugün dünya ile bağlantısını sağlamış durumdadır. Denizde yapılan hava limanı bir prestij meselesinden çok ulaşımda ve adını duyurmada çok önemli bir merhaledir.
Temelinin bizzat Rize’nin evladı Sayın Cumhurbaşkanımızın attığı Rize Erzurum arasında bölünmüş yol ve aşılmaz denilen Ovit dağına dünyanın sayılı karayolu tünelleri yapılmıştır. Çift tüpte 28 kilometre tünelle bu dağ aşılmıştır.
Fakat ne hikmetse Türkiye’de bölünmüş yolla birbirine bağlanmamış sadece Rize Erzurum yoludur. Bir görünmez el bu yolu engellemektedir. Aradaki mesafeyi 4,5 saatten 1,5 saate düşürecek yatırım birilerine fena batmış haldedir.
Rize lojistik bir merkeze kavuşmak için lojistik liman inşaatı hızla devam etmektedir. Yüzde 50 seviyeleri aşılmıştır.
Şehir hastanemiz Rize için kader yatırımlarından biridir. Deniz dolgusu bitmiş üstyapı ihalesi yapılmış, süratle yapımına başlanmıştır. 800 yataklı bu muhteşem eser Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde zamanında bitecek inşallah.
Kentsel dönüşümde biraz geride kalan ilimize Rize Merkezde 29 bin metre kare alanda yapılan harika yatırım neşter vurmuş durumdadır. Yüzlerce işyeri bir büyük AVM’yi andırmaktadır.
Stadyum, Olimpik yüzme havuzu ve Spor kompleksi tamamlanmıştır.
Rize Üniversitesi başarılı bir şekilde büyümeye devam etmektedir. Yeni rektörümüzün yönetiminde önemli başarılara imza atacak bir seviyeye gelmiştir.
Güney Çevre Yolu bitmiştir. Çifte kavakla buluşmasına az bir mesafe kalmıştır.
Şehrimizin diğer bir büyük projesi de eski sanayi sitesinin yeni yerine taşınması ve boşalacak alana kentsel dönüşüm kapsamında devasa bir çarşının eklenmesi en büyük dileğimizdir.
Salarha bölgesi yapılan çok güzel bir tünelle şehir merkezine bağlanmış, Rize’nin güneye doğru büyümesinin önü açılmıştır.Rize Merkezin en önemli bulvarında çalışmalar devam etmektedir.
Ayder turizm merkezinin modern bir görünüme kavuşması için çok büyük yatırımlar gerçekleştirilmiştir.
Görüldüğü gibi her biri eski parayla katrilyonlar tutan miktarda yatırımlar gerçekleştirilmiştir.
Rize’yi bir dünyada alıp bambaşka ufuklara açacak son ve büyük yatırım Samsun’dan Sarp’a yapılacak hızlı teren hattıdır. Bakanların dile getirdiği bu devasa yatırımın adını Sayın Cumhurbaşkanımızdan duyduğumuz gün Rize’nin en büyük bayramı olarak kayıtlara geçecektir.
“Rize Sırtı dönülmeyecek bir yerdir” diyen Sayın Cumhurbaşkanımızın devam eden önemli yatırımların güvencesi olmaya devam edeceği bellidir.
Yazdıklarım gerçeklerdir. Hamaset için karalanmış şeyler değildir.
Bakı selam ve dua ile…

26/07/2024

Doğu Karadeniz Trene Hasret
Türkiye’nin demiryolu ağı, toplamda yaklaşık 13 bin kilometre uzunluğundadır. Bu ağın 2.336 kilometrelik kısmı elektriklidir.
Yüksek Hızlı Tren (YHT) hatlarının toplam uzunluğu yaklaşık 1.300 kilometredir.
Demiryolu ağından nasibini almayan ender bölgelerden biri Doğu Karadeniz bölgesidir.
Tek kilometre demiryolumuz yok!
Derdimiz o yüzden çok büyük!
Ulaştırma bakanı Doğu Karadeniz’in bu eksikliğini gidermek için Samsun Sarp hızlı tren ağı yapımına başlanacağını söyledi. Fakat herhangi bir adım atılmış değil.
O nedenle yaratılan sevinç dalgası sönümlenmek üzeredir.
Doğu Karadeniz’de yaşayanlar verilen bu müjdenin artık hayata geçmesini hasretle beklemektedirler.
Yakın bir zamanda Doğu Karadeniz Odalar ve Borsaları, STK’ların büyük bir bölümü Ankara’da toplanacaklar. Türkiye Odalar ve Borsalar birliği himayesinde yapılacak olan bu önemli toplantıya ilgili bakan ve hatta Cumhurbaşkanımız da davet edilecek.
Doğu Karadeniz’de yaşayanlar bu toplantıya çok büyük ilgi göstermektedir.
Tek umudu bu toplantı ve oradan çıkacak sonuçtur.
Devletimizin Ankara’da düzenlenecek bu toplantıya ilgisi heyecan dalgasının devamını sağlayacaktır.
Türkiye’de bölgeler arası gelişmişlik düzeyi oldukça farklılık göstermektedir. Genel olarak, Marmara, Batı Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgeleri daha yüksek gelişmişlik düzeyine sahiptir. Bu bölgeler, sanayi, ticaret ve turizm gibi ekonomik faaliyetlerin yoğun olduğu yerlerdir.
Öte yandan, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri, gelişmişlik düzeyi açısından daha düşük seviyelerde yer almaktadır ve Doğu Karadeniz’de bu guruba dahildir!
Kalkınmada ülkemiz ortalamasının alt sıralarında bulunan Doğu Karadeniz Samsun Sarp demiryolu ( Hızlı Tren hattı) ile sanayisinin, turizminin, ekonominin gelişmesinin, işsizliğin azalmasının önemli bir aracı olarak görmektedir.
Samsun’dan Sarp’a yapılacak hızlı tren hattı sanayimizi geliştirecek, turizmden pay almamızı sağlayacak, artacak bölgesel hareketlilik hayatın her safhasına olumlu yansıyacaktır.
Hayat pahalılığının bu derece yükseldiği bu dönemde tek çare Samsun’dan Sarpa hızlı tren hattıdır.
Aslında bu noktada bir yanlış anlaşılmayı da düzeltmek lazım! Yüksek Hızlı Tren hattı istemiyoruz. Hızlı Tren Hattı istiyoruz. Yük ve yolcu için kullanabileceğiz.
Bu sayede Doğu Karadeniz illerinde yetişen ürünler kolaylıkla ve ucuza elde edilebilecektir.
Bu durum hem bölge halkının çıkarına hem de ülkemiz yararınadır.
Vatan savunmasında en önde olan Doğu Karadeniz halkı, ülkenin gelişmesinden pay almak istemektedir. Bu nedenle de Samsun Sarp hızlı tren hattının bir an önce yapılması gerekmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanımız Rize’de. Rize’den bütün Doğu Karadeniz’i sevince boğacak bir müjde
bekliyoruz zat-ı devletlerinden…
Baki selam ve dua ile

21/07/2024

https://www.karadenizvira.com/genel/cay-dem-almadi.html

Çay Dem Almadı
Rize toplam yaş çay üretiminde % 65 le birinci sırada! İkinci Artvin, üçüncü Trabzon. Ve Giresun ve Ordu!..
Bu aylar dert ayları!
Özel sektörün ikinci sürgünde ayarı bozuldu! Vatandaşa her gün ayrı bir ödeme planı sunuluyor. Devlet konumunda Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü yaşanan izdiham nedeniyle haklı olarak kontenjanı düşürünce özel sektör fırsat bu fırsat ödemeleri sürekli öteliyor. Taban fiyatın çok altında alım fiyatı açıklıyorlar.
Böyle esnaflık, fabrikatörlük olmaz.
Bu resmen fırsatçılıktır. Hatta halka büyük bir saygısızlıktır.
Buna sebep Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü değildir. Özel sektörün fırsatçılığıdır.
Peki kanunla bu durum önlenebilir mi?
Hayır!
Asla ve asla böyle bir racon kesen kanun serbest piyasa ekonomi politikaları uygulanan yerde olamaz.
Fiyatları arz ve talepler oluşturur.
Fazla arz olursa fiyatlar düşer. Bu işin mantığı bu.
O zaman ne yapmak lazım?
Üretici sene başına planlı hareket edecek. Çayını bir anda toplayıp vermeyecek. Zamana yayacak biraz. Haliyle ikinci sürgün ve üçüncü sürgün kademeli gelecek. Ve sabredecek üretici. Özel sektörün çarkına çomak sokmasını bilecek. Tarlasına zamanında erken girecek ve yukarıda dediğim gibi zamana yayarak ürünü toplayacak devam eden aylarda da o düzen içinde mahsul gelişecek.
Özel sektörün bağlantıları var. Taahhütleri var. Belli bir miktarı piyasadan almak zorunda!
O nedenle vatandaş bilinçli hareket ederse özel sektör açıklanan taban fiyatın bile üzerinde rakamları üreticilerimize sunma mecburiyetinde kalacaktır.
Bu çok hassas bir durumdur. Hesap işidir. Yine yukarıda yazdım. Arz ve talep olayıdır ve çok basit işler.
Siz bir anda bütün ürünü yani yaş çayı piyasaya sürerseniz özel sektör canıma minnet der fiyatları düşürür.
Üretici ürün planlamasını sezonun başında yapacak. Kademeli çay toplayacak.
Olay bu kadar basittir.
İnsafsızlık diz boyu!
Kimsenin insafına sığınmaya gerek yok!
Ürününü rezil değil vezir yap, özel sektör peşinden koşa koşa gelsin!
Tekrarla doldu yazım ama yineliyorum.
Bu iş kanunla düzenlenemez. Nokta!
Bakı selam ve dua ile…
Metin TOPÇU

https://www.karadenizvira.com/manset/avrupa-bozkurttan-urktu.htmlAvrupa Bozkurttan ÜrktüMerih Demiral Avusturya'ya attığ...
05/07/2024

https://www.karadenizvira.com/manset/avrupa-bozkurttan-urktu.html
Avrupa Bozkurttan Ürktü
Merih Demiral Avusturya'ya attığı gollerle adeta hepimizi mest etti, gol sonrası verdiği Bozkurt pozu olay yarattı.
UEFA alelacele bir kararla Avusturya maçında attığı golden sonra bozkurt sevinci yapan Merih Demiral'a 2 maç men cezası verildiğini açıkladı.
Gerekçe daha da komik; genel davranış ilkelerine uymaması, temel terbiye kurallarını ihlal etmesi, spor etkinliklerini sportif olmayan gösteriler için kullanması ve futbol sporunu itibarsızlaştırması…
“Hollanda maçının seremonisine çıkılır. Milli marş esnasında herkes Bozkurt işareti yapar ve sahadan çekilir Milli takım” diyenlere hak vermiyor değilim. Fakat bu Avrupa’nın kurduğu tuzağa düşmek demektir.
Bozkurt’un anlamı “ben Türk’üm” demektir. Bütün dünyada bütün Türkler kendini bu şekilde ifade eder. Bozkurt, Türklerin en büyük sembolüdür. Orta Asya'dan beri Türklerin en büyük göstergesi olmuştur Bozkurt. Nasıl İspanyollar boğayı, İngilizler aslanı, Ruslar ayıyı, Fransızlar horoz’u seçmişler ise, biz de Bozkurt’u seçmişizdir.
Dünya'da evcilleştirilememiş tek hayvandır ve özgürlüğü elindeki en büyük kozdur. Türklerin en büyük özelliği olan bağımsızlık, özgürlük; Bozkurtlar için de hayati önem taşımaktadır.
Mitolojik bir varlık, karakter, simgedir.
Atatürk boşuna “bağımsızlık benim karakterimdir” demedi. Paranın üzerine boş yere bozkurt resmini koymadı. Bir amacı vardı ve onu ilan ediyordu.
Avrupa’nın, Batı dünyasının zoru var. Yükselen değer Türklük en büyük ve derin yaradır Avrupa’nın bağrında. O nedenle Merih Demiral’a acele ceza vermişler, sportif bir organizasyona gölge düşürmüşlerdir.
Çeyrek final mücadelesinde Hollanda, önemli bir oyuncumuzun cezalı duruma düşmesi nedeniyle avantaj yakalamıştır.
Avusturya maçında iki gol atan sporcumuzu kasten oyun dışına itmişlerdir.
Bu karar aynı zamanda siyasi bir karardır.
Ülkemize düşmanlık beslediklerinin açık göstergesidir.
Çeyrek final müsabakasından zorla çıkarılan bir Bozkurt’un yerine 11 Bozkurt sahada olacak ve onları yarattıkları kin denizinde boğacaklardır.
Avrupa insanlığa borcu olan hain bir topluluktur. Milletleri çeşitli eziyet cenderelerinden, katliamlarından geçiren zalim bir oluşumdur.
Suçu bugünden değil, tarihin derinliklerinden gelmektedir.
Bu olay son örnektir.
Çeyrek finale yükselen A milli futbol takımımızı kutluyor ve yolun sonu Şampiyonluk olsun diyorum.
Baki selam ve dua ile…
Metin TOPÇU

https://www.karadenizvira.com/genel/istanbul-havalari.html
30/06/2024

https://www.karadenizvira.com/genel/istanbul-havalari.html

Ankara’dan sonra yeğenimin düğününe katılmak için şimdi de dünya kenti İstanbul’dayım.Geçtiğimiz cuma günü akşamı Sedef adasında muhteşem bir mekanda yeğenim Şevki ve eşi Daniella’nın düğün törenlerine katıldım. Daniella gelinimiz Şevki ile birlikte Harwar’ta ma...

Address

Hamidiye Mahallesi/Merkez/Rize
Rize
5300

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when RİZE ŞEHİR Hastanesi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to RİZE ŞEHİR Hastanesi:

Share