30/05/2024
OTZİ VE YAMNAYALAR
Batı Avrupa'nın Ataları kimdir?
Tarih yapmak zordur Fakat Tarihi yazmak kolaydır bu yüzden :
"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir hâl alır.... "
M.KEMAL ATATÜRK (1931)
Ön-Türk uygarlığı okullarda öğretilmiyor. Çünkü okullarda okutulan tarih kitapları, 1939’dan itibaren yörüngesine girdiğimiz Batılı ülkelerin çıkarları doğrultusunda yazılmaya başladı.
Ön-Türk ya da Proto-Türk, yaklaşık olarak on bin yıl ve iki bin yıl önceleri arası yaşayan Türk toplulukların ortak atasını kapsayan tanımdır.
19.uncu ve 20.inci yüzyıl başlarında Batılı araştırmacılar tarafından ortaya çıkarılan Ön-Türk uygarlığıyla ilgili buluntular, ilk başta Avrupa’da Türkofiliya modasına yani Türk-severliğe sebep olmuştu.
Ancak bu buluntular Batı’nın Türkleri Anadolu’dan sürüp Asya’ya geri gönderme ideasına uymadığı için, bugüne kadar hep sümen altı edildi ve Ön-Türkler Atatürk’ün ölümünün hemen ardından okul kitaplarından çıkarıldı.
Batılılar, Mezopotamya uygarlığının, günümüz Türkmenistan devletinin karakum bôlgesinden göç eden Anu uygarlığına ait Ön-Türkler Kengerlerle (Sümerlerle) başlayan bir tarihi kabul edemediklerinden en fazla 3-4 bin yıl geriye gidebilirler. Lakin o zamanda Sami dillinin öncesi olan eski Aramice konuşan, Sami milletlerin ataları Akadlara tosladikları icin insanlik tarihini daha berilere çekmek zorundadırlar. Yani yalan ve uydurmalarında zeka ve bilim yoktur.
Türklerin Anadolu’ya ilk girişi Hıristiyan tarihçilerin ve Batıcı tarihçilerinin iddia ettiği gibi 1071 Malazgirt Zaferi ile olmamıştır. 1071 Türklerin Anadolu’ya ilk değil son girişiydi.
Sümerlerin Türk olduklarinı ortaya koyarsak, Orta Asya'da baslayan, Toros ve Zaÿros dağlarını aşarak Mezopotamya ve Anadolu da varlığını sürdüren, Göbekli Tepede insanlığın ilkel yaşamdan uygar yaşama geçiş aşamasında Neolitik Dônem'e damgasını vuran Türkler zaman içinde tüm dünyaya yayılmışlar, farklı coğrafyada kendilerine devlet kurmuşlardır.
Ön-Türklerin, Orta Avrupa’ya göç güzergahlarında bırakmış oldukları izlerin en önemlisi de tamga (damga) yazıtlarıdır. Ön-Türkler tarafından runik alfabeye geçiş öncesinde kullanılan tamga yazısı bugün Avrupa’nın birçok bölgesinde tespit edilmiş durumda.
Bunun yanında, Ahiret inancına inanan Türklerin Kurgan ve Kurgan tipi mezarları ve içinden çıkarılanlardır.
1991 yılında Alp Dağlarında donmuş bir şekilde bulunan ve Buz Adam Ötzi olarak adlandırılan, günümüzden 5300 yıl önce ölmüş olan Ötzi hakkında birçok analiz yapılarak senaryolar yazıldı çizildi.
Ötzi’nin gen haritasının %96’sını tamamlayan uzmanlar, Ötzi’nin saç ve göz renginin kahverengi olduğunu ve bulunduğu yerde yaşayan insanlarla gen haritasının pek de uyuşmadığını ortaya koydu. Genlerinin ortadoğuya daha yakın olduğu da son araştırmalarla ortaya çıkmadan bilim adamlarının kafası karışık?
Batı Avrupalıların Atası sayılan Otzi, kimdir, nereden geldi?
İlk araştırmalar, Otzinin Steplerder gelen Yamnayalardan olduğu açıklandı.
Çalışmalarını sürdüran ve M.Ö 3500 yıllarına ait olan Ötzi’nin gen haritasının %96’sını tamamlayan uzmanlar, Ötzi’nin saç ve göz renginin kahverengi olduğunu ve bulunduğu yerde yaşayan insanlarla gen haritasının pek de uyuşmadığını ortaya koydu. Genlerinin o dönem Anadolu'da yaşayanlara daha yakın olduğu da son araştırmalarla ortaya çıktı. (?)
Bu Otzi'nen bir Türk olduğunu saklamak için yapılan düzmeceyse farketmez bu sefer muhtemelen o çağlaarda Anadolu'da yaşayan Ön-Türkler olan Kengerlere (Sümerlere) toslayacaklardır.
5000 yıl önce Avrasya bozkırlarından gelen Yamnayalar Batı Avrupa'ya göç ederek kıtanın farklı bölgelerine yerleştiler. Onların gelişi, Bronz Çağı'ndan günümüze kadar Batı Avrupa sakinlerinin kültürel ve genetik mirası üzerinde kalıcı bir iz bıraktı.
Yamnayalar hakkında edilen arkeolojik,ik bulgular, Batı Avrupa'da keşfedilen Kurmanlarda bulunmuştur.
Bilindiği gibi, Kurganlar Türkçe kökenli bir kelime olup, Steplerden Batı Avrupa'ya dağılan Türklerin, ölülerini gömmek için yaptıkları mezarı kaplayan tümsekler, yapay tepelerdir.
Tarihçilikte Kurgan diye bilinen kültürün ön-şekli olarak kabul edilen ve bugüne kadar kökenleri pek çok tartışmaya maruz kalmış Seredniy Stoh ve Yamnaya kültürlerinin yaratıcıları hususunda hakim olan bilimsel yargının onların bir Hint-Avrupa menşeine sahiptir görüşünü benimsemesine karşın gerçekte bu halkın etnik aidiyetleri çözülmüş olmaktan uzaktır.
Bu çetrefilli meseleyi başka bir açıdan değerlendiren Stetsyuk kendi araştırmaları neticesinde sözkonusu kültürlerin asıl sahiplerinin Türk dilli halk olduğu sonucuna varmıştır.
Bu makalede yazar bahsolunan kültürlerin en göze çarpan özelliklerine çok fazla ayrıntıya girmeden, yüzeysel bir şekilde değinmekte ve yazar, kesin bir şekilde Türkler’e atfettiği her iki kültürün ışığında Türk türeneğini Kuzey Karadeniz bozkırlarına yerleştirmektedir.